Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği’ne ‘kanuna ve ahlaka aykırı faaliyet yürütme’ iddiasıyla açılan kapatma davasının ikinci duruşması bugün İstanbul Adalet Sarayı’nda görüldü.
İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesi, tanıkların dinlenmesi, gelmeyen eksik dosyaların beklenmesi ve tüm müdahillik taleplerini reddederek duruşmayı 11 Ocak 2023’e erteledi.
Duruşmada, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği'nin yöneticileri ve dernek avukatlarıyla çok sayıda gönüllü avukat hazır bulundu.
13. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen duruşmada ilk sözü alan, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu avukatlarından Rukiye Leyla Süren oldu. Süren, “Geçen celsede dernek yöneticileri olarak derneğin kuruluş amacını, neler yaptığını anlattık. İlk duruşma 1 Haziran’da yapıldı şimdi Ekim ayındayız ve bu 3 ayda 72 dava takibi yapmışız. Bunların içinde kadına yönelik şiddet, öldürülen kadınlar, çocuk istismarına maruz kalan çocuklar, kadın işçilerin davaları var. 1 Haziran-1 Ekim arası 114 kadın cinayeti 72 şüpheli ölüm yaşanmış. Bir hakim eşi 12 yıl şiddet görüyor ve gidecek kapı bulamıyor. Bu utanç verici. Adalet Bakanlığı taziye mesajında katilin adını yazıyor ama kadının adını yazmıyor. Bakanlığın çözümsüzlüğü araştırması gerek. Adli tatilde bile 72 dava takip etmiş Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu. Platformun ne kadar önemli bir yerde olduğunu görmeliyiz. Herkesin gözü bizde, bir Adalet Bakanlığı sormadı. Keşke Adalet Bakanlığı da gelip bize sorsa. Bize kanuna ve ahlaka karşı gelmek gerekçesiyle bir dava açıldı. Demek ki kadınlar bununla suçlu olmakla yargılanıyor. Biz samanlıkta suç arıyoruz şimdi. Bu dosya ile hepimiz zaman kaybediyoruz. Ancak biz tarihe olan borcumuzu yine de yerine getireceğiz” ifadelerini kullandı.
İlgili Haberler KCDP'ye Kapatma DavasıAvukat Süren’in ardından avukat Sevda Nur Bayram söz aldı. Emniyet kayıtlarında 116 dosya olduğunu ancak bu dosyaların bazılarının derneğin kuruluşundan önce olduğunu söyleyen Bayram, mahkemenin istediği kayıtların hukuka aykırı olduğunu vurguladı. Bayram, tanıkların tamamının dinlenmesini ve SEGBİS çözümlerinin yeni bir bilirkişi tarafından yapılmasını talep etti.
Your browser doesn’t support HTML5
Duruşma sonrası Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği’ne açılan davayı protesto etmek için platform üyesi kadınlar, öldürülen kadınların aileleri, adliyenin önündeki meydanda toplandı.
“KCDP kapatılırsa kadınlar ve çocuklar tekrar şiddete açık hale gelecekler”
Davanın ertelenme kararını VOA Türkçe’ye değerlendiren platform avukatlarından Rukiye Leyla Süren, “Burada hukuka uygun şekilde toplumun yararı için özellikle kadını yaşatmak için mücadele eden bir dernek kapatılmaya çalışılıyor. Tıpkı İstanbul Sözleşmesi'nde imza çekildiğinde kadınlar şiddete açık hale getirildiği gibi, Kadın Cinayetleri Durduracağız Platformu da kapatılırsa, kadınlar ve çocuklar tekrar şiddete açık hale gelecekler. Bu nedenle hem kendi derneğimiz için mücadele ediyoruz hem de kadınlar ve çocuklar yaşasın diye mücadele ediyoruz. Kadın Cinayetleri Durduracağız Platformu suçlu değil, suçluların peşinde olan bir dernek. Mücadelemize devam edeceğiz” dedi.
“Kızım öldürüldüğünde yanımda akrabalarım değil Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu vardı”
Temmuz 2020’de, Muğla'nın Ula ilçesinde öldürülen Pınar Gültekin'in babası Sıddık Gültekin de duruşmayı takip edenler arasındaydı. VOA Türkçe’ye konuşan Gültekin, “Kızım hunharca öldürüldü. Canice, diri diri yakıldı ve ben hiçbir akrabamı yanımda görmezken bu gördüğünüz kadın platformu hep yanımızdaydı. Soğukta, karın altında, yağmurda, sıcakta hep yanımızdaydı. Bu yüzden kapatılmamasını istiyoruz. Gerçekten kabul etmiyoruz. Hep yanlarında olacağız. Çünkü onlar bizi yalnız bırakmadılar. Ben de Bitlis'ten buraya bu duruşma için geldim. Gerçekten yalnız bırakmayacağıma söz verdim. Sonuna kadar bu kadın platformunun yanındayım” diye konuştu.
“Kadınları koruyamadığı için bizim devleti yargılamamız gerekiyor”
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği Başkanı Gülsüm Kav, davanın temel hak ve özgürlüklere aykırı bir dava olduğunu söyledi. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Kav, “Kadınların hayatta kalmak için her şeyi yaptıkları halde devlet tarafından korunmamaları, öldürüldükleri halde (cinayetlerin) üstünün örtülmesi gibi aslında temel yaşam hakkıyla ilgili her türlü konuda gereğini yapmadığı için bizim devleti yargılamamız gerekiyor. Bu açıdan biz de burada kendimizi savunmaktan ziyade aslında devletin yapması gerekenleri yapmış bir dernek olarak bütün bunları anlatıyoruz. Bilmeyenler de öğrenmiş oluyorlar” ifadelerini kullandı.