Your browser doesn’t support HTML5
12 Ekim’de Kazdağları için yapılacak miting için İzmir’deki çevre örgütleri temsilcileri Çanakkale’ye bir yürüyüş başlattı. Üç gün sürecek yürüyüş boyunca, çevreciler ekolojik tahribat yaşandığını söyledikleri 20 farklı noktada basın açıklamaları düzenleyecek.
Eylemciler yürüyüşlerine ilk olarak İzmir şehir suyunun yüzde 40’ını sağlayan Efemçukuru’nda başladı. ‘Su, Vicdan ve Yaşam Yürüyüşü Koordinasyonu’ adına basın açıklamasını okuyan Alime Mithap, “Bizler, kentimizde ve bölgemizde yaşanan ekolojik yıkımlara karşı toprağımızın, suyumuzun, havamızın daha fazla kirlenmesini önlemek amacıyla, insanların ve bütün canlı yaşamın geleceğinin tehdit altında olduğunun bilinciyle sessiz kalmayacağımızı kamuoyuna duyurmak için yollara düşüyoruz” dedi.
“Su havzasında altın madeni işletilemez”
Mitap, yürüyüşe Efemçukuru’dan başlanmasının gerekçesini ise şu sözlerle açıkladı: “Efemçukuru’nda 1 Haziran 2011 tarihinden bu yana, Bir Kanada şirketi olan Eldorado Gold’a bağlı Tüprag şirketi tarafından altın madeni işletmeciliği yapılmaktadır. Efemçukuru Altın Madeni’nin İzmir’in su havzası için büyük risk yaratacağı şimdiye kadar pek çok bilimsel rapor ile belgelendi ve bu raporlara dayanarak Mahkemelerce pek çok karar verildi. Faaliyetini sürdüren işletme; ‘İzmir’in damı’ olarak nitelenen Efemçukuru’nda büyük tehlike yaratmaktadır. Su hayattır, su havzasında altın madeni işletilemez. Efemçukuru Altın Madeni derhal kapatılmalıdır”.
İzmir’in ortasında nükleer atıklar
Grubun ikinci durağı Gaziemir’deki nükleer atık alanı oldu. Artık faaliyette olmayan kurşun fabrikasının bulunduğu bölgede radyasyon olduğu on yıl önce saptanmıştı. Ancak aradan geçen zamana rağmen, bir mahallenin ortasında yer alan eski fabrika bölgesindeki atıklar, bertaraf edilmedi.
Buradaki basın açıklamasını okuyan Alime Mitap, “Ülkemizde nükleer santral olmadığı halde, satışı ve nakli, tüm dünyada çok katı kurallara bağlı olan bu nükleer santral atıkları nereden gelmiştir? Yıllardır yetkililere soruyoruz, doyurucu bir yanıt alamıyoruz. Kurşun fabrikasının yanındaki Emrez Mahallesi halkı, kestirme olduğu için yıllardır fabrika sahasının içerisinden geçerek ana yola gidip gelmektedir. Mahalledeki çocuklar, yıllardır bu sahada top oynamaktadır. Fabrikanın hemen yanında bir de okul bulunmaktadır. Nükleer atıklar, işte bu kadar halkla iç içedir ve halk sağlığı çok büyük tehlike altındadır” dedi.
Mahalle muhtarı Ramazan Aslanalp de yıllardır çaba harcamalarına rağmen bölgedeki nükleer atıkların bölgeden uzaklaştırılması konusunda hiçbir adım atılmadığını söyledi.
İlgili Haberler ‘Kazdağları’ndaki Maden Sahaları Deprem Riski Taşıyor'Yürüyüş üç gün sürecek
Çevreci örgütlerin temsilcileri daha sonra Konak’ta destek için kendilerini bekleyen grupla buluştu. Burada topluluk adına basın açıklamasını okuyan İbrahim Akın, “Bizler, kentimizde ve bölgemizde yaşanan ekolojik yıkımlara karşı toprağımızın, suyumuzun havamızın daha fazla kirlenmesini önlemek amacıyla; insanların ve bütün canlı yaşamının, geleceğinin tehdit altında olduğunun bilinciyle sessiz kalmayacağımızı kamuoyuna duyurmak için yollara düştük” dedi. Kaz Dağları’nda ki tahribatın çevreciler için son damla olduğunu belirten Akın, bu meselenin herkesi ilgilendirdiğini vurguladı ve bütün vatandaşları mücadeleye çağırdı.
Grubun Cumhuriyet Meydanı’na yürümesine ise polis tarafından izin verilmedi. Topluluk daha sonra destek verenlerin alkışlarıyla otobüslere binerek bir sonraki durakları olan Sasalı Kuş Cenneti’ne doğru yola çıktı. Çevreciler, Aliağa, Bergama, Dikili, Ayvalık, Gömeç, Burhaniye, Edremit, Altınoluk ve Küçükkuyu’dan geçerek Cumartesi günü Çanakkale’de yapılacak olan mitinge katılacak.