Katalonya lideri, İspanya’nın yarı özerk Katalonya bölgesinin bağımsızlığını ilan ettiğini, ancak bunun uygulamasının ileri bir tarihe bırakılacağını açıkladı. Katalan liderler Madrid hükümetiyle yapılacak müzakerelerin ardından bağımsızlığı yürürlüğe sokmayı planlıyor.
Bölge meclisinde konuşan ayrılıkçı lider Carles Puigdemont, Katalonya’nın bağımsızlığa hak kazandığını söyledi ve Madrid’i acil diyalog kurmaya çağırdı.
Hükümet diyaloğu reddediyor
İspanya’nın merkez sağ hükümetinin sözcüsü ise hükümetin Katalonya’nın üstü örtülü bağımsızlık ilanını reddettiğini söyledi. Sözcü, "Katalan liderler ayrılık istediklerine zaten karar vermişler, bu koşullar altında görüşmeyi reddediyoruz" ifadelerini kullandı.
Carles Puigdemont bölge meclisinde yaptığı açıklamada “Katalonya’nın cumhuriyet biçiminde bağımsız bir devlet olacağını arz ediyorum” dedi.
‘Bağımsızlığı diyalog için erteliyoruz’
Puigdemont “Oy pusulaları bağımsızlığa evet dedi. Bu bizim anladığımız tek dildir. Hükümetle gelecek haftalarda diyalog başlatabilmek için bağımsızlık ilanını erteliyoruz” ifadelerini kullandı. Uzmanlar Puigdemont’nun Madrid’i geçmişte diyaloğa girmemekle ve ayrılıkçıları yargılamakla suçlayan meclis konuşmasının İspanya’daki siyasi krizi daha kötü hale getireceği kanısında.
İspanya Başbakanı Mariano Rajoy, haftasonunda Katalonya’yı yarı özerkliğini elinden almakla tehdit etmişti.
Puigdemont’un meclis konuşması İspanyol ve Avrupalı liderlerin son dakika çağrıları nedeniyle bir saat gecikmeli başladı.
Başbakan Rajoy, Katalonya’nın yarattığı kriz karşısında katı çözüm seçeneklerini henüz elemediğini söyledi. İçişleri Bakanı Juan Ignacio Zoido ise Katalanlara yasal düzleme dönmeleri uyarısında bulundu.
Avrupa Komisyonu Başkanı Donald Tusk, kendini etnik azınlık grubu mensubu ve polis copu yemiş biri olarak tanımladığı açıklamasında Puigdemont’tan İspanya’yı bölmemesini istedi.
Tusk, “Sizden anayasal düzene uymanızı ve diyaloğu imkansız hale getirecek bir açıklama yapmamanızı istiyorum” ifadelerini kullandı.
Tusk, İspanya Başbakanı Rajoy’dan da konuya şiddet kullanmadan bir çözüm bulmasını istedi.
Katalonya’da 1 Ekim’de yapılan referandumunda sandıktan yüzde 90 oranında “bağımsızlığa evet” oyu çıkmıştı. Ancak seçime katılım yalnızca yüzde 40 civarındaydı. Referandum öncesinde anketler Katalan seçmenin çoğunluğunun İspanya’dan ayrılmak istemediğini ortaya koyuyordu. Ancak merkezi hükümetin referanduma engel olma çabası ve polis şiddeti hem referanduma katılımı azalttı hem de ayrılıkçıların elini güçlendirdi.
Ayrılık karşıtları sokağa çıktı
Öte yandan Katalonya’da ayrılıkçıların dışındaki kesimlerin de sesi çıkmaya başladı. Aralarında İspanya’nın iki büyük bankasının, ülkenin önde gelen telekom firmasının ve inşaat şirketlerinin bulunduğu birçok şirket ile haftasonu Barcelona’da sokağa çıkan 350 bin Katalan, Madrid hükümetine bağlı kalmak istediklerini duyurdu.
Barcelona Belediye Başkanı Ada Colau da, bağımsızlık ilan edilmesine karşı olduğunu açıkladı ve bunun Katalonya’nın toplumsal bütünlüğünü bozacağını söyledi.
Puigdemont’un ılımlı Katalan Avrupa Demokratik Partisi’nin üst düzey üyeleri de son günlerde Katalan lidere konuya ihtiyatla yaklaşması uyarısında bulunuyor.
Bazı uzmanlar ise Başbakan Rajoy’un Anayasa’nın 155’inci maddesini yürürlüğe sokmasından endişeli. Bu madde, anayasal sorumluluklarını yerine getirmeyen özerk bir bölgenin hükümet tarafından kontrol altına alınabileceğini söylüyor.
Daha önce hiç yürürlüğe konmayan 155’inci maddenin ayrılıkçıları daha çok öfkelendirmesinden endişe ediliyor.