Türk tiyatro sanatçısı Ali Poyrazoğlu ve oyuncu Can Remzi Ergen'in, bütün olumsuzluklara rağmen, hayatın aslında ne kadar yaşamaya değer olduğunu otizmli bir çocuğun gözünden anlatan oyunu "Kaşık Surat-Spoonface", 21 Eylül Dünya Barış Günü'nde Birleşmiş Milletler'in kuruluş binasında gösterime hak kazandı.
"Kaşık Surat" adlı oyun, Kraliyet Akademisi Uluslararası Bilim Kurulu (RASIT) Genel Direktörü Prenses Dr. Nisreen El-Hashemite tarafından yapılan davet üzerine, dünya prömiyerini, 21 Eylül "Uluslararası Barış Günü’nde", Birleşmiş Milletler’in Cenevre’deki merkezinde yapacak; ardından da dünya turnesine çıkacak.
"Billy Elliot" filminin de yazarı Lee Hall tarafından kaleme alınan ödüllü oyun, otizmli ve kanser hastası bir çocuğun hayata veda etmeden önceki son sözlerinden yola çıkıyor. Provaları süren Kaşık Surat’ bütün olumsuzluklar ve anlamsızlıklara rağmen 'hayatın aslında ne kadar da yaşamaya değer olduğunu' çocuk gözüyle, hem de otizmli bir çocuğun gözüyle anlatıyor. İngilizce, Fransızca ve Türkçe olarak sahneye konacak "Kaşık Surat"ın ana teması, "Seni sen yapan farklılığındır"...
Poyrazoğlu: "Ötekileştirme de bir nevi salgın gibi"
Oyunda, hikayesi anlatılan otizmli çocuğu Can Remzi Ergen, ona hikayesini dünyayla paylaşmasında yardımcı olan yönetmeni de Ali Poyrazoğlu canlandırıyor. Poyrazoğlu ve Ergen oyunun provalarına bir yıl önce başlamış.
Your browser doesn’t support HTML5
Türkiye'nin önemli tiyatro sanatçılarından ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Acil Yardım Fonu (UNICEF) İyi Niyet Elçisi Ali Poyrazoğlu, Kaşık Surat oyununu değerlendirirken, "ötekileştirme konusunun, şu an içinde bulunduğumuz Corona virüsü salgınından çok da farklı olmayan bir hastalığa dönüştüğünü " dile getiriyor. Poyrazoğlu, "Hatta bu ötekileştirme hastalığı, bazı mikroplarından bile daha hızlı yayılıyor. Oyunumuzda, Arthur Rimbaud’nun ‘Öteki sensin’ cümlesinden yola çıkarak ötekileştirme üzerine konuşuyoruz. Empati duygusunu altıncı duyumuz haline getirmeden ne kendimizle olan barışın, ne de kitleler, ülkeler arası barışın sağlanamayacağını düşündüğümüz için bu oyunu sahnelemeye karar verdik" diyor.
Oyunun bireylerin kendi farklılıklarıyla yüzleşip özgüvenli bir biçimde yaşamla barışmalarını sağlamak için ciddi bir uyarı da oluğunu anlatan Poyrazoğlu, "Bu oyun bugün insanların tanrıyla farklı bir biçimde buluşmaya çalıştıkları, farklı anadiller konuştukları, farklı ırklardan geldikleri, farklı siyasal veya cinsel tercihleri olduğu veya sadece farklı düşündükleri için ötekileştirilmelerine karşı duruyor. ‘Spoonface- Kaşık Surat’ bu yolda zihinlere ve izleyenlerin gündemlerine önemli sorular yerleştiriyor" sözleriyle eseri tanımlıyor.
Ergen: "Farklılık ayrılık değil zenginliktir"
Oyunda otizmli genci çocuğu canlandıran Can Remzi Ergen de oyunun, hayatın yaşamaya değer olduğunu anlatması açısından güçlü bir dili olduğunu söylüyor. Hayatın anlamını aslında her bireyin kendisinin yarattığını hatırlatan Ergen, "Oyun, farklılığın ayrılık değil zenginlik getirdiğini üstüne basa basa söylüyor. Otizmlisin, farklılığın yüzünden okula gidememişsin, inandığın değerler yüzünden zulüm görmüşsün, ama her şeye rağmen hayat yaşamaya değer. ‘Spoonface – Kaşıksurat’ çok basit bir yaklaşımla, aslında her gün hayatlarımızın bir parçası olan ama pek de konuşmadığımız, ‘var olmak’, ‘mutlu olmak’ gibi konuları önümüze getiriyor, ‘doğarken korkmadıysan ölürken niye korkasın ki ?’ sorularını soruyor" dedi.
Hakkari'den New York'a
Paris ve Londra'da tiyatro eğitimi ve yüksek lisansını tamamlayan Ergen, oyunu Hakkari’de 4 kişilik bir ailenin evinde de New York’ta bir parkta ya da Afrika’da bir tiyatro festivalinde oynamayı da planladıklarını, "Otizmin bir hastalık değil, bir farklılık" olduğunu anlatmak için dünyayı dolaşacaklarını, bu geziye de Cenevre'de Dünya Barış Günü'nde başlayacaklarını vurguladı. Can Remzi Ergen, Tohum Otizm Vakfı’nın da, Özgül Gürel, Nergiz Koçarslan ve otizmli çocukların kendileriyle vakit geçirerek, oyuna katkı verdiğinin altını çizdi.