Son on yılda kanser araştırmaları alanındaki en heyecan verici gelişmelerden biri Amerika’da dört kanser tedavi merkezinde halen sürmekte olan bir deney. Bu merkezlerde, kanser teşhisi için, Boston’daki Massachusetts Hastanesi’nin geliştirdiği son derece hassas yeni bir kan testi kullanılıyor. Yeni test kanser tedavisi alanında devrim yaratacak niteliğinde.
Şöyle ki tümörler büyüdükçe, kanserli hücreleri kan dolaşımına salmaya başlıyor. Geliştirilen yeni testin amacı da kanda dolaşan bu kanserli hücreleri tespit etmek.
Amerikan Kanser Derneği eski başkanlarından Doktor Elmer Huerta, kanser tedavisi sırasında tümörün küçülüp küçülmediğini ya da yok olup olmadığını belirlemek için röntgen, bilgisayarlı tomografi ya da manyetik rezonanstan yararlandıklarını söylüyor.
Ancak bazı durumlarda tedavi yöntemlerinin işe yarayıp yaramadığını anlamak biyopsi ya da röntgenden aylar sonra belli oluyor. Kanserli tümörlerin büyümeye devam etmesi durumunda zaman kaybediliyor. Yeni test ise doktorların hastanın hala kanser olup olmadığını hemen anlamasını sağlıyor.
Doktor Elmer Huerta, yeni test sayesinde tedavi gören kanser hastalarının durumunu izlemenin kolaylaşacağını, kontrolların daha büyük titizlik ve hassasiyetle yapılacağını söylüyor. Doktor Huerta, bu yeni teknolojinin kanserin tekrarladığı vakaları azaltacağını, kanserin geri geldiği durumların daha erken teşhis edileceğini ve yeni ilaçlar kullanarak daha etkili tedavi yöntemleri uygulanacağını kaydediyor.
Boston’daki klinik deneye katılan Greg Verttos, ileri derecede kanser hastası. Verttos yeni testin tedaviye başlama sürecini hızlandıracağını, bunun da kendi durumundaki hastalar için büyük bir fark yaratacağını söylüyor. Şu anda klinik deneyler yalnızca kanser hastalarıyla sınırlandırılmış durumda.
Peki sağlıklı hastalar için de bir kan testi geliştirmek mümkün mü?
Meme kanseri uzmanı Doktor Susan Love, herkesin bedeninde sorun çıkarmadan dolaşan kanserli hücreler bulunduğunu söylüyor. Uzmana göre bu yeni teknolojide dikkat edilmesi gereken nokta, hiçbir zaman kanser hastalığına dönüşmeyecek, aktif olmayan kanserli hücreleri de tedavi etmemek gerektiği. Klinik deneylerin beş yıl sürmesi bekleniyor.
Doktor Huerta ise dikkatli olunması gerektiği uyarısında bulunuyor.Uzman, bu teknolojinin gelişip olgunlaşmasını beklerken kanserin sinsi bir hastalık olduğunun unutulmaması gerektiğini, kusursuz olmasa da kansere karşı en etkili tetkiklerin simir testi, mamografi, dışkı testi, kolonoskopi ve prostat muayenesi olduğunu hatırlatıyor. Klinik deneylerin başarılı olması durumunda uzmanlar bu yeni teknolojiyi yaygınlaştırmayı umuyor.
Yeni yöntemi geliştiren uzmanlardan biri Massachusetts General Hastanesi doktorlarından Mehmet Toner. İstanbul Teknik Üniversitesinden mezun olduktan sonra tıp eğitimi gören Toner, tıp teknolojisinde dünyaca tanınan bir isim. Profesör Töner, aynı zamanda Harvard Tıp Fakültesinde Cerrahi Anabilim dalında öğretim üyesi.
Doktor Toner Mehmet İlhan’a yeni yöntemi anlattı:
Linkler:
Harvard-MIT Health Sciences and Technology:
http://hst.mit.edu/public/people/faculty/facultyBiosketch.jsp?key
BioMEMS(Microelectromechanical Systems) Resource Center:
http://www.biomemsrc.org/biomems/people-faculty.html
Massachusetts General Hospital Cancer Center
http://www.mgh.harvard.edu/cancer
Rockstars of SCIENCE
http://www.rockstarsofscience.org/2010_rockdocs_toner.html