İstanbul’da İpek Medya Grubu’na polis eşliğinde kayyum atanmasına ilişkin savcılık kararı gerekçe gösterilerek baskın yapıldı. Kayyum kararıyla, Kanaltürk ve Bugün TV'nin yayınları durduruldu.
Türkiye’de medya yanı sıra madencilik, matbaacılık gibi farklı alanlarda yatırımlara sahip Koza-İpek Holding’e yönelik yürütülmekte olan hukuki süreç gerekçesiyle bugün polis baskını yapıldı.
Ekran karartıldı, banttan yayın yapılacak
Hukuki süreç çerçevesinde, kayyum atamasını tebliğ etmek üzere bugün İstanbul’da İpek Medya Grubu’nun merkez ofisine ve Ankara’da Koza-İpek Holding Binası ile medya grubu Ankara ofisine polis araçlarıyla birlikte kayyum heyeti üyeleri gitti.
İstanbul’da sabah saatlerinden itibaren TOMA gibi araçlarla çok sayıda polis ekibiyle gerçekleştirilen kayyum tebliği nedeniyle yer yer gerilimli anlar yaşandı. İpek Medya Grubu bünyesinde Bugün TV ile Kanaltürk ortak yayınında, gazeteciler, kanal binasını boşaltmayarak direnme kararı aldıklarını açıkladı.
Muhalefet partileri, Bugün TV, Kanaltürk TV, Bugün Gazetesi ve Millet Gazetesi gibi yayınlara yönelik 1 Kasım Genel Seçimleri öncesinde, “AKP’ye muhalif medyayı susturma operasyonu düzenleniyor” tepkisi gösterdi.
Polis tarafından medya mensuplarına yönelik çok sert şekilde gerçekleştiği gözlenen operasyon sırasında, holding ve medya grubu avukatları, eksik belgeyle ve taraflı bir kayyum heyeti ataması yapıldığı iddiasıyla itirazlarını sürdürdü.
İstanbul ve Ankara’da diğer medya kuruluşlarından gazeteciler de dayanışma göstermek üzere İpek Medya Grubu ofislerine gitti. Özellikle polisle çatışma görüntüleri yaşanan İstanbul’daki binaya CHP’li TBMM Başkanvekili Şafak Pavey başta olmak üzere çok sayıda CHP’li milletvekili ile ardından HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve beraberinde HDP’li milletvekilleri de destek ziyaretinde bulundu.
Gün boyunca yaşanan direniş ardından polis müdahalesiyle Bugün TV ile Kanaltürk TV’nin ekranı karartıldı. Kayyum’un kararı uyarınca banttan yayın yapılacağı açıklandı
Süreç nasıl başladı?
1 Eylül’de başlayan süreçte, Fethullah Gülen Cemaati ile holding patronu aile arasındaki ilişki gerekçe gösterilerek İstanbul ve Ankara’daki başsavcılıklarca şirketlere yönelik peş peşe bir dizi karar alınmıştı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bünyesinde “Fethullah Gülen Terör Örgütü – FETÖ” iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında Koza-İpek Holding’e yönelik “FETÖ’nün finans kaynağı ve propaganda aracı” gibi suçlamalar yöneltilmiş durumda. Bu savcılık süreci çerçevesinde, Ankara 5.Sulh Ceza Mahkemesi tarafından 25 Ekim günü Koza-İpek Holding’e ve dolayısıyla da İpek Medya Grubu’nun da aralarında yer aldığı 22 şirkete “kayyum” ataması yapıldı. Hukuki açıdan kayyum; söz konusu şirket veya şirketleri hukuki soruşturma-yargı süreci tamamlana kadar yönetmek ile sorumlu kişi veya kişileri işaret ediyor. Türkiye’deki mevzuat kapsamında kayyum atamasında, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) “Şirket yönetimi için kayyum tayini” başlıklı 133. Maddesi çerçevesinde, Maliye Bakanlığı’na bağlı MASAK’ın hazırladığı rapor gerekçe gösterildi.
Basın örgütleri kınadı
Türkiye’de konuya ilişkin medya-seçim ilişkisi açısından ve hukuki açıdan tartışmalar ise sürüyor.
Bu arada Türkiye’deki basın meslek örgütleri yazılı ve sözlü açıklamalarıyla İpek Medya Grubu’na yönelik seçim arifesinde yapılan polis baskınıyla el koyma operasyonuna sert tepki gösterdi.
Türkiye Gazeteciler Sendikası kararı şu açıklamayla kınadı:
“Türkiye basın tarihi yine kara günlerden geçiyor. Birkaç gündür Milliyet Gazetesi’nde yaşanan işten atmalar devam ederken bu sabah Kanaltürk, Bugün TV, Bugün Gazetesi, Millet Gazetesi ve Kanaltürk Radyo’nun içinde yer aldığı İpek Medya Grubu’na yönelik operasyonla güne başladık. İktidarın kendisi gibi düşünmeyen, istediğini yazmayan kalemlere yönelik baskı politikaları Türkiye’de demokrasiye vurulan darbelerdir aynı zamanda. Türkiye’yi dünya basın özgürlüğü sıralamasında sürekli gerileten iktidarların baskıları oluyor.
Türkiye seçime giderken, sınırlarımızdaki savaş ihtimali yükselirken medya kuruluşlarına yapılanlar gerçekleri gizlemeye yönelik operasyonlardır. Geçici iktidar ömrünü tamamlamak üzereyken bir taraftan basın kartları yönetmeliğini değiştiriyor, diğer taraftan gazetecileri işten attırıyor, operasyonlar düzenliyor. Bu tarz baskılar gazetecileri yıldıramayacak, gazetecilik mesleğini engelleyemeyecektir. Türkiye Gazeteciler Sendikası olarak Kanaltürk, Bugün TV, Bugün Gazetesi, Millet Gazetesi ve Kanaltürk Radyo çalışanlarının yanında olduğumuzu ilan ediyor ve tüm gazetecileri dayanışmaya çağırıyoruz.”
Çağdaş Gazeteciler Derneği, özetle şu açıklamayı yaptı: “Son olarak Koza-İpek grubuna ve dolayısıyla bu gruba bağlı basın yayın organlarına el koyan AKP, ülkeyi “tek ses” olarak yönetmek için bütün yollara başvurmaktadır. Kendi hukukunu yaratarak bunu hiçbir engel tanımadan ve hatta silah gücüyle uygulayan AKP, 1 Kasım seçimlerindeki hile iddialarını da güçlendirecek şekilde, kendine muhalif yayın organlarına da saldırmaktadır. Herkesin ortak kanaati ise AKP’nin bu saldırıları tüm muhalefet kanadına yaymayı ve el koyma, tehdit veya cezalarla kendisine muhalif gördüğü tüm basın kuruluşlarını bir bir susturmayı hedeflediğidir. ÇGD olarak, halkın gerçekleri bilme ve farklı kaynaklardan bilgi edinme hakkının önündeki tüm engellemeleri kınıyor, hukukla değil güçle hareket eden iktidarın medyayı susturmaya dönük tüm girişimlerini lanetliyoruz.”
Protestolar
Koza İpek Grubu’na terör örgütünü desteklemek ve muhtelif işlemlerde usulsüzlük yapmak iddialarıyla kayyum atanmasını ve bünyesinde bulunan 22 şirketin yönetimine el konulmasını protesto etmek için İstanbul Mecidiyeköy’de bulunan Bugün TV ve Kanaltürk binasının önünde kalabalık bir grup toplandı.
Hükümet karşıtı sloganlar atarak kapatılan kanallara desteklerini ifade eden insanlar, uygulamanın hukuk dışı olduğunu ifade ettiler. “Kayyum Dışarı” şeklinde sloganlar atan grup, “Hukuk Bir Gün Size de Lazım Olacak” ve “Özgür Basın Susturulamaz” şeklinde pankartlarla seslerini duyurmaya çalıştılar.
Vatandaşlar arasında bulunan Kanaltürk sabah programı sunucusu Turan Görüryılmaz bu sabah yaşanan olayları Amerika’nın Sesi televizyonuna şu şekilde anlattı: “Bugün yayını stüdyoda değil, mikrofonumu alarak kapımızın önünden yapalım istedik. Ben canlı yayına başladım. Daha gün ağarmadan polis bir anda kapıya yöneldi ve biber gazıyla da içeriye müdahale etmeye çalıştı. Meslektaşlarımız içeriye girilmesine izin vermiyoruz dedi ve polisin biber gazlı müdahalesine maruz kaldık.”
Kalabalık grup ellerinde taşıdıkları Türk bayraklarıyla ıslıklar atarak protestolarını devam ettirdiler. TOMAlar ve cok sayida polis bina önünde barikat kurarak binaya girişi engellediler. Bina önünde guvenlik gucleri hala bekletilmeye devam ediyor.