Kaliteli Suya Erişim İçin Yüzen Adalar

Kaliteli Suya Erişim İçin Yüzen Adalar

Kaliteli suya erişim dünyanın karşı karşıya kaldığı en büyük sorunlardan biri. Sağlığımız, temiz suya dayanıyor. Son teknoloji ürünü yüzer adalar, su kalitesini arttırmada oldukça etkili.

Su, hayatın kaynağı. Ancak suyun hayat veren özelliğini korumak, bizim elimizde. Tarlalarda kullanılan gübre ve tarım ilaçları, hatta atık sular, nehirlere ve yeraltı sularına karışıyor.

Maryland eyaletinin Baltimore Limanı’ndaki Ulusal Akvaryum, deniz suyunun kalitesini iyileştirmek için bir program başlattı.

Laura Bankey, ”Bu teknolojiler başka sistemlerde de kullanılıyor. Bu sulak alanların bir dönümü 200 dönüm doğal sulak alana eşit. Sulak alanlardaki su kalitesi çok yüksek. Bu bölgeler yaşam alanı olarak da son derece değerli.”

Ulusal Akvaryum’da doğal kaynakları koruma sorumlusu Laura Bankey küçük yüzer adanın birkaç saat içinde oluşturulduğunu söylüyor. Plastik filelere dikilen bitkiler adaya yerleştiriliyor.

Bankey, ”Bitkiler, adanın yapıldığı malzemeden beslenerek büyüyecek ve sudan besin alacak. Chesapeake Körfezi’nde karşılaştığımız en büyük sorun besin maddelerinin fazlalığı. Aşırı miktarda besin, balıkları öldürüyor, ölü bölgeler yaratıyor. Amacımız, burada kullandığımız yeni teknolojilerin su kalitesini yükseltebileceğini kanıtlamak,” diyor.

Ulusal Akvaryum’un hemen yanında aynı amaçla hazırlanan ancak farklı şekilde tasarlanan başka yüzer adalar bulunuyor. Bu adaların sorumluluğu da Ulusal Akvaryum’a ait.

BlueWing Çevre Çözümleri ve Teknolojileri şirketinden Kevin Hedge, insan yapımı bu yüzer adaların yeni teknoloji olmadığını ancak sürekli geliştirildiğini söylüyor. Şirket, birkaç yıl önce bu yüzer sulak alanları ticari kullanıma sunmuş.

Hedge, ”Yüzer sulak araziler binlerce yıldır dünyanın çeşitli bölgelerinde mevcut. Amazon Ormanları’nda sulak alanlarda yaşayan yerliler bu bölgelerin değerini iyi biliyor. Floating Island International/Uluslararası Yüzer Ada adlı 10 yıllık şirket bu teknolojiyi daha da geliştirmek için çalışıyor. Bugün kullandığımız teknoloji beş yıllık bir çalışmanın ürünü,” diyor.

İnsan yapımı sulak adaların doğal sulak arazilere benzemesi amaçlanıyor. Bu bölgelerde kaplumbağalar, ördekler var, sualtındaysa başka canlılar hayat buluyor.

Bankey, ”Su altında çok sayıda midye yetişiyor. Ayrıca solucanlara da rastlamak mümkün. Adanın altında yengeçler besleniyor. Çizgili levreklerin adada yaşayan böcekleri yediğini gösteren fotoğraflar var. Burası ayrıca ördeklerin de en sevdiği yerlerin başında geliyor,” şeklinde konuşuyor.

Bitkiler iyice büyüdüğünde bu yüzer adanın aslında plastikten yapıldığına inanmak oldukça güç.

Hedge, ”Bu adalar yüzde yüz geriye dönüştürülmüş plastikten yapılıyor ve denizlerde kullanılan yüzer köpük katmanlarıyla birbirine tutturuluyor. Köpük katmanı adayı esnemeden su yüzünde tutmaya yarıyor. Adalarda bulunan kanallar ekosistemden su alıp biyolojik büyümeyi besliyor ve sistemde bakteri oluşumunu destekliyor,” diyor.

Kevin Hedge bakteri oluşumunun suyu fazla miktardaki azot ve fosfordan arındırmaya yaradığını söylüyor. Bu maddeler suda aşırı miktarda yosun oluşumuna ve oksijen seviyesinin düşmesine yolaçıyor.