Kaftancıoğlu Davası Gezi Davası’yla Aynı Güne Ertelendi

CHP İstanbul Başkanı Canan Kaftancıoğlu, seçimden beş gün sonra 2011 ve 2012 yıllarında yaptığı sosyal medya paylaşımları nedeniyle 17 yıla kadar hapis cezasıyla yargılandığı davada hakim karşısına çıktı.

Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nda bulunan İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi, Ekrem İmamoğlu ile birlikte CHP’nin İstanbul zaferinin en önemli mimarlarından biri kabul edilen Kaftancıoğlu’nun duruşmasını Silivri’de Gezi davasının da görüleceği 18 Temmuz’a erteledi.

Mahkeme çıkışı Adalet Sarayı önünde toplanan ve ‘hak hukuk adalet’ ve ‘asla yalnız yürümeyeceksin’ sloganları atan yüzlerce partiliye kısa bir konuşma yapan Kaftancıoğlu, ‘‘İddianamelerdeki suçlamaları asla ve asla kabul etmiyorum. 31 Mart başarısından hemen sonra suçlanıyorum. Yıllar sonra söylemelerin dava konusu olmasının tek bir sebebi var; biz mevsimi başlıyor. Toplumsal olaylara ilişkin tepki vermemden daha doğal bir şey olamaz. İstanbul'dan yanan umut ışığı birilerini rahatsız etti. Soruşturma dosyası İl Başkanı olmamdan hemen sonra hazırlandı, iddianame 31 Mart'tan sonra hazırlandı. 23 Haziran seçimlerinin hemen ardından hakim karşısına çıktım. Tüm hukuki haklarımı sonuna kadar savunacağım’’ dedi.

Kaftancıoğlu, ‘‘Seçim tarihi ile duruşma tarihi çok yakın olduğundan hazırlanamadım’’ diyerek ek süre istedi.

CHP Genel Başkan Yardımcıları Muharrem Erkek, Seyit Torun ve Oğuz Kaan Salıcı ile CHP TBMM Grup Başkan Vekili Engin Altay’la birlikte duruşma salonuna gelen Canan Kaftancıoğlu sorgusu sırasında tıp doktoru ve siyasetçi olduğunu söyledi ve İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nden savunma yapmak için ek süre istedi.

CHP İstanbul İl Başkanı, ‘‘Önce 31 Mart seçimi ardından 23 Haziran seçimi olduğundan, uzunca bir seçim süreci yaşandığından ve iddianame tebliğ edildiği tarih ile duruşma tarihi arasındaki süre çok yakın olduğundan savunmamı hazırlayamadım. Dava konusu ‘tweet’lerimin üzerinden 6-7 yıl geçmiştir. Toplumsal sorumluluğumun bu derece yoğun olduğu bir süreçte şahsi meselemle ilgilenmem ayıp olurdu. Bu nedenle savunmamı hazırlamak için süre talep ediyorum” dedi.

Ancak mahkeme hem CHP İl Başkanı’nın hem de avukatlarının ayrı ayrı yaptığı ek süre talebini oy birliğiyle reddetti. Bunun üzerine avukatlar reddi hakim talebinde bulundular ancak mahkeme bu talebi de reddetti.

Bu gelişmeler sırasında tıka basa dolu olan mahkeme salonundan homurtular yükseldi. Mahkeme başkanı, gürültünün sona ermemesi halinde salonun boşaltılacağını söyledi ve dosyaya katılmak isteyen 15 Temmuz Gazisi altı kişi adına duruşmada bulunan avukata söz verdi. Avukatın katılma talebini kabul eden mahkeme heyeti, ara kararı vermek için kısa bir ara verdi.

15 dakika sonra salona dönen heyet, savunma makamının ek süre talebini kabul ederek mahkemeyi 18 Temmuz’a erteledi.

Küçük salon izleyicilere yetmedi

Duruşma 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 30 kişilik salonunda görüldü. Ancak duruşmayı izlemek için gelen yaklaşık üç bin kişi vardı. Adliyeye giren yaklaşık 500 kişiden yaklaşık 100’ü, çoğu ayakta olmak üzere, duruşma salonunu doldurdu. Yer darlığı nedeniyle birçok avukat ve gazeteci salona giremedi.

Bu kişiler duruşma salonunun önünde beklerken, milletvekili, gazeteci, belediye başkanı, avukat ve il örgütü temsilcisi olmadıkları için Adliye’nin özel güvenlik birimi tarafından duruşma salonun bulunduğu ara koridora sokulmayanlar ana koridorda durdular.

Tanrıkulu: ‘‘Erdoğan, Kaftancıoğlu’nu AKP Grup Toplantısı’nda mahkum etti’’

Davayı takip eden CHP İstanbul milletvekili Avukat Sezgin Tanrıkulu, davanın siyasi mahiyeti bulunduğunu ifade etti.

VOA Türkçe’ye değerlendirmelerde bulunan Tanrıkulu, ‘‘Canan Kaftancıoğlu, 14 Ocak’ta İl Başkanı seçildi. Bir gün sonra 15 Ocak’ta soruşturma defterine kaydedildi. Aynı gün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatı bir dilekçe verdi ve bu da soruşturmayla birleştirdi. Erdoğan 18 Ocak’taki konuşmasının bir bölümünü Kaftancıoğlu’na ayırdı. Ve orada kendisini mahkum etti. Bu aslında AK Parti Genel Merkezi’yle Adliye’nin birlikte çalıştığını gösteriyor. Ayrıca 2018 yılının Şubat ayında Adalet Bakanlığı’ndan istenen Cumhurbaşkanı’na hakaretten ve devletin manevi tahkir ve tezyiften iddiasıyla soruşturma başlatılması talebi başvuruda 24 Haziran cumhurbaşkanlığı seçimlerinden iki hafta önce kabul edildi. Yetmedi, soruşturma evrakı bir yıl bekletildikten sonra 22 Mayıs 2019’da iddianame haline getirildi ve 27 Mayıs’ta 37. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. 23 Haziran seçimlerinin hemen ardına duruşma kondu’’ dedi.

CHP İstanbul Milletvekili İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin daha önce İstanbul 26. Ağır Ceza heyetinde görev yaparken 7 Eylül 2018’de Selahattin Demirtaş’a 4 yıl 8 ay ceza vererek onu statüsünü tutukludan hükümlüye çevirmek suretiyle Anayasa Mahkemesi’nin olası kararının tahliyeyle sonuçlanmasının önüne geçtiğini de iddia etti.