Akademisyen ve yazar Aylin Sözer, dün Maltepe’deki evinde öldürüldü. Üst katta oturan ablasının İstanbul Emniyeti’ne yaptığı ihbar sonucu olay yerine gelen polisler cinayet zanlısı Kemal A.’nın direnciyle karşılaştı. Evi yakmayı deneyen Kemal A.’yı emniyet güçleri gözaltına aldı.
Kemal A. emniyetteki ifadesinde cinayeti kabul ederken Sözer’in sevgilisi olduğunu iddia etti. Ancak Sözer’in ailesi katil zanlısının bu iddiasını kesin dille reddediyor.
Sözer’in kuzeninin oğlu Endercan Güngörür, aile adına sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Kemal A.’nın daha önce de Aylin Sözer’i tehdit ettiğini ifade etti.
Your browser doesn’t support HTML5
Güngörür, ‘‘Aylin Sözer daha önce katil ile yeni taşındığı evine dolap yaptırmak için ulaşmış ve evinde ölçü aldırmış katil çok yüksek bir miktarda para sunmuş ve Aylin hoca bunu reddetmiş. Ardından katilin sözlü tacizlerine maruz kalmış ve tehdit edilmiş, 29 Aralık sabah 8 sularında şahıs, Aylin hocanın apartmanına gelmiş. Eve girer girmez Aylin hocayı bıçakla katletmiş ve telefonuna ulaşmış. Banka hesabına giriş yaptıktan sonra şahıs kendi kardeşine 260 bin tutarında bir EFT yollamış ancak banka teyit için Aylin hocayı aradığında telefon açılmadığı için EFT'yi reddetmiş. Daha sonra katil, Aylin hocanın asistanına sana döviz hesabımdan para yollayacağım onu çek ve göndereceğim adrese yolla demiş. Durumdan şüphelenen asistan, ‘sesinizi duymadan olmaz’ diyerek cevap vermiş ve katil ‘gerek kalmadı’ diyerek cevap vermiş. Durumdan şüphelenen asistan Aylin hocanın kardeşine ulaşarak olayı anlatmış. Kardeşi Aylin hocanın evine kendi anahtarı ile girmeye çalışmış ancak kapı kilitliymiş’’ dedi.
Kayahan: “Canilikten başka bir şey değil”
Yıllardır Sözer ailesiyle aynı mahallede yaşayan Necla Kayahan, cinayeti canilik olarak değerlendirdi.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Kayahan, ‘‘Burada bizim komşumuzdu. Tertemiz bir aileydi. Öldüren caniyi de bir kadın doğurmadı mı? Tansiyon hastasıyım akşamdan beri yattığım, kalktığım yeri bilmiyorum. Artık buna bir sonuç getirsinler diyorum. Yazıklar olsun. Canilikten başka bir şey değil. Evlatları doğuran bir kadın değil mi? Evlatları doğuran kadın, bütün erkeklerin yükünü çeken kadınlar. Bu kadınlara nasıl el kalkıyor biz hayretleri içinde kalıyoruz. Mahalle olarak çok üzüldük’’ dedi.
Ataselim: ‘‘İlk 11 ayda 277 kadın erkekler tarafından öldürüldü’’
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu bugün Dr. Sözer’in Maltepe’deki evinin önünde protesto eylemi düzenledi.
Eylemde konuşan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim, 6284 sayılı yasa ile İstanbul Sözleşmesi’nin etkili bir şekilde uygulanmamasının kadın cinayetlerinin önlenememesinin ana nedeni olduğunu söyledi.
Ataselim, ‘‘Kadınlar erkekler tarafından öldürülüyor bu ülkede dünyanın dört bir yanında da öldürülüyor. Aylin Sözer kardeşimiz de bir erkek tarafından öldürüldü. Nasıl öldürüldüğünü söylemeyeceğim. 6284 Sayılı kadınları şiddetten koruyacak yasa çıksın diye çok uğraştı kadınlar. O yasa çıktı. İstanbul Sözleşmesi çıkarılsın diye nice kadın kardeşlerimiz öldürüldü, bedel ödedi. İstanbul Sözleşmesi imzalandı. Yasa uygulanıyor mu? Sözleşme uygulanıyor mu? Feveran ederek Aylin kardeşimizin arkadaşları bizi aradı. Dediler ki ‘Kadın cinayetlerini niye durdurmuyorsunuz? Biz durdurmak için elimizden geleni yapıyoruz. Durdurmayanlar ne yapıyorlar biliyor musunuz? Ankara’da yedi arkadaşımız gözaltına alındı. Neden biliyor musunuz kadın cinayetlerini protesto etmek istedikleri için polisler, o teşekkür etmesi gereken kadınlara saldırdılar. 2020 yılının ilk 11 ayında 277 kadın erkekler tarafından öldürülmüş. Bu kadınlar kendi hayatlarına karar vermek isteyen kadınlar, eşit ve özgür yaşamak isteyen kadınlar. 162 kadın da şüpheli bir şekilde ölü bulunmuş’’ diye konuştu.
Şekercan: ‘‘Neden gereken cezalar verilmiyor?’’
Eyleme katılan kadınlardan Filiz Şekercan ise vatandaşlık görevi bilip eyleme geldiğini söylerken kadın cinayetlerine hak ettiği cezalar verilmediğini de dile getirdi.
Şekercan, ‘‘Her şeyden önce biz bir Cumhuriyet kadınıyız anneyiz. Sizin kız kardeşiniz, diğerinin teyzesi, diğerinin halasıyız. Biz kadınız. Yaşatmak için geldik dünyaya. Önce kendi evlatlarımız sonra insanlığı yaşatmak için. Biz bunu hak etmiyoruz. Eşit şartlardayız. Neden yetiştirdiğimiz evlatlarımız tarafından öldürülüyoruz? Neden bu yasalar işlemiyor? Neden gereken cezalar verilmiyor? Bunu hak etmiyoruz. Yazıktır, bize bu kadar emektar kadınlara yazıktır’’ dedi.
Okul arkadaşıyla eyleme katılan üniversite öğrencisi Ece Taşkın da suçlunun hak ettiği şekilde cezalandırılmasını istedi.
Keser: ‘‘Dışarı çıkmaya korkuyoruz, durdursunlar bu kadın cinayetlerini’’
Sözer’in evinin önüne karanfil bırakan Esma Keser ise Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni göreve davet etti.
Keser, ‘‘Bu konu ancak Meclis’te çözülebilir. Bu kadar kadınlar ölüyor. Yazık değil mi? Biz anneyiz, biz kadınız. Kızları yok mu bunların? Evlatları yok mu? Hiç düşünmüyor mu bu kadınların halini? Ne işe yarıyor bu Meclis’tekiler? Lütfen çözsünler bu işleri. Durdursunlar bu kadın cinayetlerini yeter artık. Çok ürkütücü bir durum. Korkuyoruz. Dışarı çıkmaya korkuyoruz. Biz umudumuzu kestik. Yeter artık. Durdursunlar bu cinayetleri’’ diye konuştu.