2010 yılında kurulan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun kapatılması talebiyle açılan davanın ilk duruşması 1 Haziran’da İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülecek.
Yıllardır önce Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER) sonra Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) yapılan şikayet başvurularının davaya dönüştürülmesi üzerine yüzlerce kadın İstanbul, Ankara, Mersin, Eskişehir, Isparta ve Elazığ’da protesto gösterileri düzenledi.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun düzenlediği eylemlerin en büyüğü İstanbul’daydı.
Kav: ‘‘Kadınların bütün hayatlarını eşit ve özgür yaşadığı günlere kadar mücadelemiz sürecek’’
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Başkanı Gülsüm Kav, platformun bugüne kadar bin civarında dava, binlerce duruşma takip ettiğini ve bu özelliğiyle kamuya mal olduğunu söyledi.
Your browser doesn’t support HTML5
Kadınlar Sokakta: ‘‘Platform’u Kapattırmayız’’
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Kav, ‘‘Bu davanın açılmasının bir açıdan iyi oldu diyebilirim. Verilen destek sayesinde bizler ne kadar olduğumuzu halka mal olduğumuzu çok net görebildik. Bu davada da bu mantıkla gidilmesini ve bu hukuksuzluktan geri dönmesini bekliyoruz. 1 Haziran‘da ön olacak. Bütün bu dayanışmayı orada da bekliyoruz. BİMER’e ilk şikayeti yapan nafaka ödemediği için cezaevinde olan bir kişiymiş. Başvurularda bu kişiler ‘sözde kadın cinayeti’ ifadesini kullanıyor Somut bir acıyla evlatlarını kaybeden bu aileler ‘sözde’ mi oluyor? Bu mücadele sonuna kadar kadın cinayetleri ortadan kalkana kadar devam edecek. Bütün kız çocuklarının özgür büyüdüğü, kadınların bütün hayatlarını eşit ve özgür yaşadığı günlere kadar mücadelemiz sürecek’’ dedi.
Ataselim: ‘‘Kapatma davası, tüm demokratik kamuoyuna bir gözdağı verme çabasıdır’’
Kapatma davasının bir gözdağı olduğunu vurgulayan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim de hiçbir şekilde geri adım atmayacaklarını söyledi.
VOA Türkçe’ye değerlendirmelerde bulunan Ataselim, ‘‘İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece yarısı hukuksuzca ve gayrimeşru bir şekilde imzayı geri çektiler. İstanbul Sözleşmesi’nden imzayı çekmenin argümanları her ne ise Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu‘nu da aynı bahanelerle kapatmaya çalışıyorlar. Ben demek isterim ki kapatamayacaklar. Bu mücadeleyi durdurmak mümkün değil. Ülkenin dört bir yanında kapısında eylem yapmadığımız adliye kalmamıştır. O yüzden şimdi de ‘asla yalnız yürümeyeceksin’ sözünü Kadın cinayetlerini durduracağız platformu için hep beraber yükselteceğiz. Dolayısıyla kadın cinayeti davalarında haksız tahrik indirimi uygulayanların, iyi hal indirimi uygulayanların şimdi de buna karşı mücadele yürütenlerin sesini kısmaya çalışması tüm demokratik kamuoyuna bir gözdağı verme çabasıdır. Boşa düşeceğini eminim çünkü biz bu toplumun örgütüyüz. Bu mücadeleyi kriminalize edemeyecekler’’ diye konuştu.
‘‘Şüpheli ölüm diye kızımın dosyasını kapattılar, platform kızımın intihar etmediğini, katledildiğini ortaya çıkardı’’
Eyleme, yakınları öldürülen birçok aile de katıldı. Kızı Aysun Yıldırım’ın kapatılan cinayet dosyasını Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun hukuki desteğiyle yeniden açtıran Hüsniye Yıldırım da Kadıköy İskele Meydanı’ndaydı.
VOA Türkçe’nin konuştuğu Yıldırım, ‘‘28 Şubat 2018’de kızım katlettiler. ‘Şüpheli ölüm’ olarak kayıtlara geçti ve 2018’in Eylül ayında ‘kovuşturmaya yer yoktur’ diyerek dosyamızı kapattılar. O gün acımızın üzerine bir acı daha eklendi. Kasım ya da Aralık gibi Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na başvurduk. Sağ olsun Gülsüm (Kav) hocam, Leyla (Süren) hocam bize kucak açtılar. Benim kızımın intihar etmediğini ve katledildiğini ortaya çıkardılar. Platformun büyük mücadelesi ile onların sayesinde dosyam açıldı ve bugün bu süreç devam ediyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nu kapattırmamak için mücadele devam edeceğiz’’ dedi.
‘‘Bu dava platforma değil bize açılmış bir davadır’’
2017 yılında henüz 17 yaşındayken eski erkek arkadaşı tarafından pompalı tüfekle öldürülen Helin Palandöken’in babası Nihat Palandöken ise platformun kapatma gerekçesinde aile ahlakını bozmasının gösterilmesine tepki gösterdi.
VOA Türkçe’ye değerlendirmelerde bulunan Palandöken, ‘‘Platformu kapatmak istiyorlar. Kapatma gerekçesi de 'ahlakı bozuyor' diye. İstanbul Sözleşmesi’ni bir gecede feshettiğiniz zaman işte o gün aile ahlakı bozulmuştur. Vakıflarda derneklerde küçücük çocuklara tecavüz edildiği zaman aile ahlakı bozulmuştur. Onları kapatmaları gerekirken platformu kapatmaya çalışıyorlar. Bizim bütün davalarda bu platformdan kadınlar bizleri hiç yalnız bırakmadı, hepimize ayrı ayrı destek verdiler. Bugün biz de burada onlara destek olacağız onlar bizi yalnız bırakmadı biz de onları yalnız bırakmayacağız. Bu dava bize açılmış bir davadır kadınlara değil. Aileleri yapılmıştır’’ şeklinde konuştu.
Gaziantep’te siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum kuruluşlarının da katıldığı eylemde kadınlar kapatma davasını protesto etti.
VOA Türkçe ’ye konuşan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyesi Berfin Kılıç, açılan davanın boşa düşürülmesi için toplumsal destek istedi.
Kılıç, ‘‘Derneğimiz 12 yıl önce Münevver Karabulut cinayetinin ardından aileye destek olmak için, ailenin adalet mücadelesine katkıda bulunmak için kadına yönelik şiddetin en son hali olarak kadın cinayetlerini durdurma amacıyla yola çıkıyor. Aylık veri raporu yayınlıyoruz, il il, meydan meydan dava takipleri yapıyoruz. Kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddet ve çocuk istismarı gibi davaları takip ediyoruz. 2022 yılında bu dava sürecine giriliyor. Davaya gerekçe olarak ise ‘aile mefhumunu yıkmak, ahlaksız davranışlarda bulunmak’ gibi ifadeler ileri sürülüyor. Biz yıllardır ne tür çalışmalar yaptığımızı anlattık, bu ahlaksızlık olarak nitelendiriliyor. Biz ‘ahlaksız’ olmaya devam edeceğimizi söyleyerek 1 Haziran’da görülecek olan davamıza herkesi dayanışmaya davet ediyorum’’ ifadelerini kulllandı.