Kadınlar, Sağlık Bakanlığı’nın 2023 ve 2024 yılı bütçe programlarında ücretsiz olması için gerekli düzenleme yapılmayan HPV aşısıyla ilgili somut adım atılmasını istiyor.
Kadın sağlığı açısından kanser riski nedeniyle Human Papiloma Virüsü’nden (HPV) korunmak amacıyla Türkiye’de ücretsiz aşı talebi yeniden gündeme taşındı.
Sağlık Bakanlığı’nın mevcut politikası itibarıyla bu virüse ilişkin tarama testi ücretsiz olmasına karşın tek dozu 3 bin 220 lira olan aşıya ücret karşılığında erişilmesi eleştiriliyor.
“Kadınlar Burada” grubu üyesi kadınlar, rahim ağzı kanseri riskine karşı üç doz uygulanması gerekli HPV aşısına ücretsiz erişim sağlanması için Sağlık Bakanlığı’na başvurdu. Bakan Fahrettin Koca’nın 14 Mayıs 2023’teki seçimler öncesinde ücretsiz olacağına ilişkin vaadini hatırlatan kadınlar, koruyuculuk sağlaması için üç doz yaptırılması gereken aşının maliyeti düşünüldüğünde Türkiye’deki milyonlarca kadın için “lüks” olduğuna işaret etti.
Your browser doesn’t support HTML5
Sağlık Bakanlığı’na yazılı dilekçelerde talepte bulunulmasının ardından yapılan basın açıklamasında, “Neredeyse asgari ücretle yarışır bir HPV aşısı fiyatı var. Bunu yaptırmak çoğu kadın için mümkün olmuyor, bunun ücretsiz ve erişilebilir olması, rutin aşı programına alınmasını talep ediyoruz” mesajı verildi.
Fahrettin Koca ise, Sağlık Bakanlığı’nın 2023 bütçe görüşmelerinde seçimler öncesinde HPV aşısını ücretsiz uygulamak için çalışma başlatıldığını açıklamıştı ancak geçtiğimiz yıl bu hayata geçirilmedi. Aslında Koca, HPV aşısıyla ilgili ücretsiz olması gerektiği yönündeki emsal niteliğindeki yargı kararı ardından Meclis’te bütçe görüşmelerindeki tepkiler üzerine açıklama yapmak durumunda kalmıştı. Son olarak Koca, 2024 yılı bütçe görüşmelerinde, yerli aşı üretilebileceğini belirterek, “HPV aşılamaları kısa sürede başlayacak, tedarik için firmalarla görüşmeler devam ediyor. Firmalarla pazarlıkta elimizi kuvvetlendirmek için talebi üretenlerden destek istiyoruz” açıklaması yaptı.
Bu arada Bakan Koca’nın rahim ağzı kanseriyle farkındalık etkiliğinde, HPV aşısı uygulamasında “medeni hal” ifadesini kullanması nedeniyle bekar kadınlar açısından ücretsiz aşı verilmeyebileceği mesajını vermesi de tepki yarattı.
“2022 yılında 1245 kadın kanser nedeniyle vefat etti”
“Kadınlar Burada” eyleminde Semiha Tekir’in dile getirdiği açıklamada, asgari ücret ile yaşayanlar hatırlatılarak, “Türkiye’de her yıl binlerce kadın enfeksiyona bağlı rahim ağzı kanseri tanısı almaktadır. Bununla birlikte rahim ağzı kanserini önlemede etkili olan HPV aşısının üç doz tutarı ise asgari ücret ile yarışmaktadır. Ülkemizde çalışan kadınların yüzde 64’ünün asgari ücret ve asgari ücrete yakın ücretlerle çalışmak zorunda bırakıldığı göz önünde bulundurulursa HPV aşısının rutin aşı programında olmamasını sağlık hakkının gasbına yol açtığını söylemek mümkündür” ifadeleri kullanıldı.
Rahim ağzı kanseri vakaları “önlenebilir” olduğu halde Sağlık Bakanlığı’nın önlemek için aşı uygulamadığı belirtilen açıklamada, “Sağlık Bakanı’nın 2022 yılında HPV aşısının ücretsiz uygulanacağına dair yaptığı açıklamadan bu yana binlerce kadın rahim ağzı kanseri tanısı almış, bu kadınların bir kısmı bu kansere bağlı sebeplerle hayatını kaybetmiştir. Resmi rakamlara göre; sadece 2022 yılında 2532 kadın rahim ağzı kanseri tanısı almış ve 1245 kadın kansere bağlı sebeplerle hayatını kaybetmiştir. Bu hak gaspına dur demek için Sağlık Bakanlığı’nın söz verdiği aşıyı rutin aşı takvimine alması zaruridir” denildi.
"Aşı olursa erken yaşta cinsel aktivite olur görüşünde bilimsellik yok"
Halk sağlığı uzmanı Prof. Dr. Ahmet Saltık ise, VOA Türkçe’ye açıklamasında, “HPV aşısı lüks mü, ücretsiz olmalı mı?” sorusunu “saçma” bulduğunu belirterek, aşı söz konusu olduğunda hastalıktan korumak anlamının dolayısıyla insan hayatı anlamına geldiğini söyledi. Saltık, “İnsan hayatı değeri, herhangi bir maliyet hesabıyla ölçülebilir mi?” diye sordu.
HPV kaynaklı vücutta lezyonlar oluştuğunu ve bunun kadınlarda rahim ağzı kanserine neden olduğunu anlatan Saltık, "Ama sadece kadınlarda da değil erkeklerin genital bölgesinde lezyonlar oluşması söz konusu. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ – WHO) 9-11 yaş arasında kız çocukları için aşılama yapılmasını öneriyor. Hatta bazı gelişmiş ülkeler bu aşıyı erkek çocukları için de uyguluyor. Eğer HPV aşısı, ilk cinsel ilişki öncesinde yapılmış olursa koruyuculuğu yüksek oranda görülüyor” bilgisini verdi.
Bu noktada Türkiye’de HPV aşılaması çocuk yaşta uygulanırsa bunun erken yaşta cinsel aktiviteye neden olacağı gibi görüşler olduğunu işaret eden Saltık, “Sağlık Bakanlığı’nın önce kız çocukları bakımından HPV aşısını Ulusal Aşı Programı’na dahil etmesi gerekiyor. Bu aşıdan söz edildiğinde çocuklar, gençler açısından ‘Aşı yapıldı, koruyuculuk oluştu, erken cinsel aktiviteye geçer mi?’ gibi bir soru gündeme taşınıyor. Ancak HPV aşısı uygulanan ülkelerde yapılan araştırmalarda herhangi bir şekilde erken cinsel aktiviteye geçişlerde artış olduğuna dair bir bilimsel veri, gözlem ortada yok” diye konuştu.
Tıbben kanser rahatsızlığı söz konusu olduğunda “Geç kalmaktan korkulmalı” denildiğini anımsatan Saltık, “Kanser türlerinden bazılarında nedenini bilmiyoruz. Ama bu rahim ağzı kanserinde ise nedenini biliyoruz, HPV kaynaklı olduğunu bildiğimiz için koruyucu aşısıyla önlenebilmesinin de mümkün olduğunu biliyoruz. Aşı maliyetinden kaçınarak aslında daha yüksek maliyet ödüyoruz. Rahim ağzı kanseri nedeniyle yaşanan ölümler, hastalık süreciyle birlikte toplumumuz için yüksek maliyet anlamına gelmektedir. Sonuçta insan hayatı söz konusu. Sağlık Bakanlığı, Ulusal Aşı Programı kapsamında bu son derece önemli koruyucu sağlık hizmetini ücretsiz sunmazsa özellikle yoksul kişiler açısından kansere yakalanmak ve erken ölmek gibi bir bedel ödenmesi söz konusu” diye konuştu.
HPV aşısında emsal dava kararları var, gözler Sağlık Bakanlığı’nda
Rahim ağzı kanserine karşı ücretsiz HPV aşısı uygulanması talebinde, 2022 yılında eczacılarca da destek verilen süreçte kadınlarca açılan davalar gündemdeydi. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) aleyhine Mart 2022’de Yağmur Varkal adına Önce Kadınlar ve Çocuklar Derneği’nin açtığı davada, devletin aşı bedelini ödemesi gerektiğine hükmedildi. Bu emsal karar üzerine Sağlık Bakanlığı’nın HPV aşısıyla ilgili “çalışmalar yapıyoruz” açıklaması oldu ancak halen ücretsiz uygulanmayan HPV aşısının tek dozu 3 bin 220 liraya sunuluyor.
Önce Kadınlar ve Çocuklar Derneği Başkanı Müjde Tozbey, VOA Türkçe’ye değerlendirmesinde, mahkeme kararları da dikkate alındığında Sağlık Bakanlığı’nın HPV aşısını rutin aşılama programına almayarak, hukuka aykırı hareket ettiğini söyledi.
Tozbey, “Boyun Eğmeyen İlaç Emekçileri’nden Cem Kılınç, 220 genç kızımıza HPV aşısı yaptırarak önemli bir mücadele verdi. Biz de bu mücadeleyi, davalarımız ile güçlendirdik. HPV aşısının ücretsiz olması için Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği olarak ülkemizin pilot bölgelerinde aşılanan kızlarımız adına 35 ayrı dava açtık. Bu davalarımızın çoğunu kazanarak, HPV aşı paralarını iade aldık. Bu sayede uzman bilirkişi raporlarında ve mahkeme kararlarımızda belirtildiği gibi rahim ağzı kanseri ve benzeri kanser rahatsızlıkları toplumsal bir sorun olarak tanımlanmıştır. Devletin rahim ağzı kanseri sorununa karşı sorumluluğu olduğu belirtilerek, bu sorumluluğu gereği tüm toplumu ücretsiz olarak aşılaması gerektiği kararları çıkmıştır” sözleriyle hukuki süreci özetledi.
Mevcut durumda HPV’nin halen ücretli olması içinse Tozbey, “Bu mahkeme kararlarına ve hep beraber yarattığımız kamuoyu baskısı üzerine Sağlık Bakanlığı ücretsiz olacağı konusunda söz verdi. Ancak sözünü tutmadığı için hem etik olarak hem de yasal olarak suç işlemektedir” dedi.
Boyun Eğmeyen İlaç Emekçileri’nden Tokat’ta Emek Eczanesi sahibi Cem Kılınç da, HPV aşısı kapsamında genç kadınlara aşı desteği sağlanmasında öncülük edenlerden birisi.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Kılınç, bir grup eczacı olarak “HPV Aşı Bursu Dayanışması” kampanyasıyla 2022 yılında genç kadınlara bin doz ücretsiz aşı uyguladıklarını anımsattı. Aşı meselesini Sağlık Bakanlığı’nca halk sağlığı boyutuyla değerlendirmek gerektiğini kaydeden Kılınç, “HPV aşısı, eczacılarca belirli süreli kampanyalar ile özellikle genç kadınlar için belirli sayıda sağlanacak bir mesele değil. Halk sağlığı sorunu olduğu için bizler de ücretsiz sağlanması amacıyla hukuki mücadeleye destek verdik. Önce Kadınlar ve Çocuklar Derneği’yle birlikte açılan davalarda kazanım da sağlandı. Davalar emsal oluşturdu ancak çocuk yaşta kanseri önleyici bu aşı mutlaka sağlık hakkı olarak görülmeli. Bu sağlık hakkından faydalanılması için kadınlar için ücretsiz şekilde erişilebilir olması ise ancak Sağlık Bakanlığı’nın rutin aşılama programına almasıyla mümkün. Emsal kararlar olmasına rağmen kalıcı çözüm adımını Sağlık Bakanlığı’ndan bekliyoruz” diye konuştu.