Türkiye’de Corona virüsü salgınında “kademeli ve kontrollu normalleşme” döneminin başlamasının üzerinden bir ay geçti. 1 Mart’ta Türkiye çapında 9 bin civarında olan vaka sayıları ülke genelinde 42 bini geçti. İzmir özelinde ise vaka sayılarının iller bazında ilk kez açıklandığı 8-14 Şubat haftasında 100 binde 44,39 olan oran, 20-26 Mart haftasında 156,48’e yükseldi. Yani yedi hafta içinde vaka sayıları yaklaşık iki buçuk kat arttı.
Vaka sayıları hızla artınca, İzmir de kırmızı renkle ifade edilen çok yüksek riskli 58 il arasında yer aldı. Türkiye’nin renkli Corona haritasında kırmızı illerin sayısı giderek çoğalınca hükümetten de yeni kısıtlamalar geldi. Bu kısıtlamaların başında, nüfusun yüzde 80’ini barındıran illerde Cumartesi günleri de sokağa çıkma yasağı geliyor. Ayrıca, daha önce yüzde 50 kapasiteyle müşteri kabul edebilen restoran ve kafeteryalar tekrar paket ve al-götür servislerine döndü. Ayrıca 1 Nisan’da başlayacak olan Ramazan ayı boyunca, risk kategorisine bakılmaksızın bütün illerde hafta sonu sokağa çıkma yasağı uygulanacak; yeme, içme işyerleri paket servisle çalışacak.
Lokantacılar yeni kısıtlamalara tepkili
Yeni kısıtlamalar, 1 Mart sonrasında cumartesi günleri çalışabilen ve yüzde 50 kapasiteyle de olsa müşteri kabul edebilen restoran ve kafeteryalar için yeni sıkıntılar anlamına geliyor. İzmir’in en işlek bölgelerinden olan Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde lokantacılık yapan Ercan Karataş, VOA Türkçe’ye “Cumartesi güleri bizim en çok iş yaptığımız günler. Haftanın iki, iki buçuk gününe denk geliyor. Bizim için çok kötü oldu” dedi.
Your browser doesn’t support HTML5
Karataş, “Bizim temennimiz Ramazan sonrasında komple açılması. Bu olmazsa çok zor durumda kalırız. Şu an devletin bize verdiği katkı gerçekten tatmin etmiyor. Herkes idare etmeye çalışıyor. Ama maliyetlerimiz, kiralarımız devam ediyor. Dükkanlarımıza yatırım yaptık. Dükkan sahibi kirayı ödeyemediğinde sana ‘çık’ derse, çıkamıyorsun. Bizde pandemi öncesinde 20-25 kişi çalışıyordu. Şimdi 10 kişi çalışıyor. Bu insanlar ne yiyor, ne içiyor? Her birinin üç, dört tane çocuğu var” diye konuştu.
AK Parti’nin Meclis’e sunduğu tasarı yasalaşırsa, yeme, içme sektöründe ücretsiz izne çıkarılanlara Mart ve Nisan aylarında bin 500’er lira destek verilecek. Ayrıca sosyal sigorta primleri karşılanacak. Ancak Karataş bu parayla geçinmenin çok zor olduğu görüşünde.
“Bir çıkmazdayız”
Alsancak’t eşi ve çocuğuyla birlikte lokanta işleten Mahmut Altınsay da salgın nedeniyle getirilen kısıtlamaların hem maddi hem de manevi olarak yük getirdiğini söyledi. Altınsay, “Kirasını veremeyen çok insan var. Çünkü iş yapamıyor. Çoğu insan dükkanları kapattı. Mesela biz sekiz, on kilo döner taktık. Saat üç oldu. Bütün zeytinyağlıları da satmamıza rağmen daha 400-500 liralık iş yapmadık. Bir çıkmazdayız yani.”
Ramazan’da bazı esnafların zaten dükkanını açmadığını belirten Altınsay, dükkanını açan insanların ise getirilen yasaktan olumsuz etkileneceğini vurguladı; “Ramazan’da üç, beş kuruş kazanmayı düşünenler tamamen batacak. Geçmiş Ramazanlarda kirasını, işçisinin ücretini, kendi masrafını çıkaran insanlar tamamen biter. Biz ailece çalışıyoruz. Masrafımız, kiramız, elektrik, su paramız çıkarsa buna da şükür. Ama maalesef gittikçe kötüye gidiyor” diye konuştu.
Tabip Odası’ndan tam kapanma ve aşılamanın hızlanması talebi
Cumartesi günleri de sokağa çıkma yasağı uygulamasının tekrar yürürlüğe girmesiyle İzmir’in en gözde sahil kesimi olan Kordon, yabancı turistlere kalmış durumda. Ancak sokağa çıkma yasağından muaf olan birçok insan da var. Dolayısıyla sokaklarda, yasağa rağmen göz ardı edilemeyecek bir kalabalık söz konusu.
İzmir Tabip Odası da getirilen kısıtlamaların salgını önlemek için yeterli olmayacağı düşüncesinde. İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, daha önce 200’lere kadar düşen kentteki günlük vaka sayısının bini geçtiğini söyledi. Çamlı, İzmir’de görülen vakaların yüzde 70'inin İngiliz varyantı olduğunu ve Güney Afrika mutasyonunun da kentte görüldüğünü vurguladı; kentteki vakalarda mutasyonların baskın etkisine dikkat çekti. İzmir Tabip Odası Başkanı, “Bu durumda hayati önem taşıyan sektörler dışında iş hayatının kesinlikle durdurulması gerekiyor” dedi; tam kapanma ve aşılamanın hızlanmasını istedi.
Aşılamada ise İzmir özelinde uygulanan doz sayısı toplamda 1 milyon 121 bini geçti. Aşının ilk dozunun yapıldığı kişi sayısı 637 bini, ikinci dozu yapılan kişi sayısı ise 484 bini aştı. İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger de sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Aşılama yüzde 50’yi aşıncaya kadar kurallara sıkıca uymaya devam. Sağlıklı günler uzakta değil. Biraz daha sabır” dedi.