25 Ocak’ta Resmi Gazete’de yayımlanan 2054 sayılı Cumhurbaşkanı kararıyla, İzmir’in Urla ve Çeşme ilçelerinde 511 parsel için acele kamulaştırma kararı alındı. Bu kararla birlikte hem İzmir halkı hem de Türkiye kamuoyu “Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi” projesinden haberdar oldu. Ancak projenin içeriği hakkında bir bilgilendirme yapılmadı.
Arazileri kamulaştırılanlar karara tepki gösterirken, basın organlarında söz konusu bölgenin bir Arap şirketine devredileceği ve Kanal İstanbul projesine benzer bir kanalın Çeşme’de de açılacağı yönünde haberler yer aldı. Gelen tepkilerin ardından ikinci bir Cumhurbaşkanı kararı yayımlanarak Urla Zeytineli’ndeki 293 parsel hakkındaki acele kamulaştırma kararı kaldırıldı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da medyada yer alan ve Çeşme’de bir kanal açılmasını da öngören projenin kendileriyle bir ilgisi olmadığını açıkladı.
Hedef turizmi 12 aya çıkarmak
Ersoy, daha sonra İzmir iş dünyasının ve turizmcilerin temsilcileriyle Ankara’da buluşarak kendi projelerinin ayrıntıları hakkında bir sunum yaptı. Buna göre bakanlığın öngördüğü proje bölgede iki buçuk ay olan turizm sezonunu 12 aya çıkartmayı hedefliyor. Toplam 9 bin 574 hektar olan proje alanının yüzde 93,45’i zaten kamu arazisi. Kamulaştırılacak alan ise 190 hektar. Yani proje alanının yüzde 1,98’i. Kamulaştırılacak 218 parselin 80’i şahıslara, 138’i tüzel kişilere ait.
Projede 20 golf sahası, turnuvalar yapılmasına uygun spor alanları, termal turizm tesisleri, kongre, fuar ve etkinlik merkezi, kültür ve sanat merkezleri, tarım ve doğa turizmi alanları, Ege’nin en büyük müzesi, ekstrem spor alanları, film stüdyosu, turizm teknik meslek liseleri ve sağlık merkezi gibi tesisler yer alacak. Turizm tesisleri denize sıfır olarak planlanmayacak ve sahilde geniş bir bant genel kullanıma açık olacak.
Düşük yoğunlukta yatay mimarinin uygulanacağı proje alanında zemin artı iki kat sınırı planlanıyor. Doğaya saygılı, geri dönüşüm ve sıfır atık politikaları hedefleniyor. Bakanlığa göre, bu projenin hayata geçmesiyle en az 100 bin kişiye istihdam yaratılacak. Bakanlık ayrıca projelerin detaylandırılmasında başta Çeşme Belediyesi olmak üzere turizmcilerin ve sivil toplum kuruluşlarının görüşlerinin de alınacağını söylüyor.
Turizmcilerden projeye destek
Toplantıya katılan isimlerden Çeşme Turistik Otelciler Birliği Başkanı Yakup Demir, VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada projeyi desteklediklerini belirterek, “Proje bir Türkiye projesi, hatta bir Avrupa projesi, bir dünya projesi. Bakanımız bu projenin uygulamasında yüzde 100 inisiyatif sahibi. Heyecanla bu projeye yapışmış durumda. Projenin içinde yok yok” dedi. Demir, projenin çevre dostu olduğunu vurgulayarak “Dünyanın her yerinden turist gelecek. İzmir havaalanında trafik sürekli olacak. Şu anda sayısı sınırlı olan direkt dış hat uçuşları artacak” diye konuştu.
Your browser doesn’t support HTML5
Demir, projenin maliyetinin nasıl karşılanacağı sorusuna da “Bakanımızın bu konuda da bir çalışması var. Çünkü projenin karşılığını görmeden kazma vurmak istemiyor. Muhtemelen bir yatırımcı söz konusu olacak. Yatırımcı arayışı içine girilecek” cevabını verdi. Demir, Arap sermayesi hakkında yaşanan tartışmaları da hatırlatarak “Paranın nereden geleceğine bakmamak lazım. Dünyadaki otel zincirlerinin zaten yüzde 50’si petrol sahiplerinin elinde. İngiltere’nin banka hesaplarının yüzde 50’si Araplar’ın elinde. Böyle bir projede paranın nereden geldiğine bakılmamalı. Siz projeyi doğru yapın, doğru kontrol edin, peşkeş çektirmeyin” ifadelerini kullandı.
Projenin bölgedeki su sıkıntısını artıracağı eleştirilerini de doğru bulmayan Demir, Kültür ve Turizm Bakanı’nın bölgedeki barajları artırmayı, gerekirse de deniz suyunun arıtılarak kullanılmasını planladığını söyledi. Demir, istihdam edilmesi öngörülen 100 bin kişinin kalması için, içinde sosyal tesislerin de yer alacağı lojmanlar yapılacağını da sözlerine ekledi.
STK’lar ve vatandaşlar dava açmaya hazırlanıyor
İzmir iş dünyası ve turizmciler projeyi desteklerken başta Çevre ve Şehir Plancıları Odaları olmak üzere çeşitli sivil toplum kuruluşları projeye karşı çıkıyor. Projeyi eleştiren çeşitli kuruluşlar ve acele kamulaştırmadan etkilenen vatandaşların katılımıyla Urla’da düzenlenen toplantıda hem kamulaştırma kararına hem de projeye karşı davalar açılması kararlaştırıldı.
Toplantı sonrasında alınan kararlar bir basın açıklamasıyla kamuoyuna duyuruldu. Açıklamada acele kamulaştırma kararı eleştirilerek “Burada kamu yararından ziyade kar amaçlı ve kaynak yaratmaya yönelik bir uygulama söz konusudur. Bu kapsamda hem bazı özel mülklere el konması hem de çok geniş alana yayılmış olan hazine arazilerinin turizm amaçlı işletmelere tahsisi, haksız bir uygulamadır” ifadesi kullanıldı.
Açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“Bu proje uygulamaya konduğunda, bölgede, adeta milyonluk yeni bir şehir kurulması planlanmaktadır. Bu ise sadece kamulaştırmaya konu olan alanda değil, Yarımada’nın tamamında ekolojik sistemi olumsuz etkileyecek sonuçlar doğuracaktır. Denizdeki ve karadaki bazı canlı türlerin yanı sıra bölgedeki geleneksel tarım ve hayvancılık son bulacaktır.
Halkın tepkisini azaltmak için ‘Bölgeye Turizm Piyangosu vurdu’, herkes zengin olacak, iş bulacak algısı yaratılmaya çalışılmaktadır. Farazi ve abartılmış turizm projeleri öne sürülmektedir. Hiç kimse Yunanistan’da olduğu gibi doğa ile uyumlu turizm yatırımlarına karşı değildir. Ancak zaten su fakiri olan bölgede 20 tane golf sahası, 14-15 milyarlık turizm yatırımı da içeren bu abartılmış proje, ciddi bir ekolojik tehdit unsurudur.
Bu bölge tarihi, kültürel ve doğal değerleri ile çok özel bir bölgedir. Yarımada, beton yığını haline gelen Antalya, Bodrum, Marmaris gibi ranta kurban edilmemelidir. Bu nedenle telafisi imkansız tahribatlar oluşmaması için her duyarlı yurttaşın sürece dahil olması için kampanyaların düzenlemesi gerekir”.
“Projenin altı boş”
Arazileri kamulaştırılan vatandaşların avukatlığını üstlenen Şehrazat Mercan VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, “Acele kamulaştırma kararı alıyorsunuz. Bir savaş hali yok. Özel ve çok üstün bir kamu yararından söz edemiyoruz. Bir vatandaşın malına el koyarken çok üstün bir kamu yararının somutlaşmış olması gerekir. Danıştay kararları da bu yönde” dedi. Mercan, projenin altının boş olduğunu, hiçbir altyapı çalışmasının yapılmadığını belirterek “Tamamen satışa, pazarlamaya dönük havada bir proje” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer projeyle ilgili sessizliğini koruyor. Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran ise VOA Türkçe’nin konuyla ilgili röportaj talebine haber yayına hazırlanana kadar cevap vermedi.