İran devlet televizyonu Tahran’ın Ferda nükleer tesisindeki santrifüjlere uranyum gazı aktarmaya başladığını duyurdu. Nükleer anlaşmanın taraflarından olan Fransa bu adımı İran’ın anlaşmadan çekilmeyi planladığının somut göstergesi olarak niteledi.
İran devlet televizyonunun aktardığı habere göre, Uluslararası Atom Enerjisi Dairesi müfettişleri sahadayken, İran’ın yer altında bulunan ve nükleer anlaşma kapsamında nükleer fizik ve teknoloji araştırma merkezine dönüştürülmesi konusunda mutabık kalınan Ferda nükleer tesisindeki santrifüjlere uranyum gazı vermeye başladı.
Ancak İran Atom Enerjisi Dairesi Sözcüsü Behruz Kamalvandi bu haberin yayınlanmasından sonra yaptığı açıklamada santrifüjlere uranyum gazının enjekte edilmesine gece yarısı başlanacağını söyledi. Sözcü, “Ferda’ya 2000 kilogram heksaflorid dahil 2,800 kilogram silindiri yerleştirdik. Santrifüjler yüzde 4,5 seviyesinde uranyum zenginleştirecek” dedi.
“Ferda aktif nükleer tesis konumuna geçmiş olacak”
İran ve P5+1 ülkeleri arasında 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşma kapsamında Tahran’ın Ferda’da 1,044 boş IR-1 tipi santrifüj tutmasına izin verilmiş ancak bu tesiste uranyum zenginleştirmesi ve anlaşmanın yürürlüğe girmesinden itibaren 15 yıl boyunca tesise uranyum getirmesi bile yasaklanmıştı.
Nükleer santrifüjlere uranyum gazı enjekte edilmesi zenginleştirilmiş uranyum üretilmesi sürecinin aşamalarından biri. İran’ın bu adımı hayata geçirmesiyle birlikte araştırma merkezi statüsündeki Fordo aktif nükleer tesis konumuna geçmiş olacak.
İran’ın Kum kentinde yer altında inşa edilen gizli tesis 2009 yılında uydu fotoğraflarıyla ABD, İngiltere ve Fransa tarafından ortaya çıkarılmıştı.
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Tahran’ın nükleer anlaşma kapsamındaki taahhütlerinden attığı geri adımlar konusunda Washington’u suçladı, Ferda’nın yakın zamanda uranyum zenginleştirme çalışmalarına yeniden başlayacağını söyledi.
Ruhani, Twitter’dan paylaştığı mesajda, “İran’ın JCPOA (Nükleer anlaşma) kapsamındaki taahhütlerinde 1,044 santrifüje gaz enjekte etmek suretiyle attığı geri adımın dördüncüsü bugün başlıyor. ABD’nin ve müttefiklerinin izlediği politika sayesinde Ferda yakın zamanda tam kapasite operasyona yeniden başlamış olacak” diye yazdı.
Macron: “Bu adım İran’ın niyetini açıkça gösteriyor”
Çin’e yaptığı ziyaret sırasında konuşan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İran’ın bu adımını ciddi bir adım olarak niteledi, bu hamlenin İran’ın nükleer anlaşmadan çekilme niyetini ilk kez açıkça gösterdiğini savundu. İran’dan gelen bu adımın önemli bir değişiklik olduğunu vurguladı. 2015 tarihli nükleer anlaşmaya taraf ülkelerden Fransa’nın Cumhurbaşkanı Macron ABD’nin çekilmesinin ardından nükleer anlaşmayı kurtarmak amacıyla diplomatik çaba gösteren liderlerden.
İran’ın attığı son geri adıma BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi olarak anlaşmada imzası bulunan Rusya’dan da tepki geldi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, nükleer anlaşma konusunda yaşanan son gelişmelerin kaygı verici olduğunu söyledi, İran’a nükleer anlaşmaya uyması çağrısında bulundu. Lavrov, Moskova’nın Tahran’ın neden taahhütlerinde geri adım attığını anladığını belirtti, durumdan ABD’nin nükleer anlaşmadan çekilmesini sorumlu tuttu.
Merkezi Viyana’da bulunan Uluslararası Atom Enerjisi Dairesi yetkilileri, müfettişlerinin İran’da sahada olduğunu ve ilgili faaliyetler konusunda kuruma bilgi vereceklerini belirtti.
İranlı yetkililer Salı günü yaptıkları açıklamada Tahran’ın Ferda’da yüzde 5 oranında uranyum zenginleştireceğini söylemişti. Bu adımın Avrupa ülkelerinin anlaşmayı kurtarma çabalarını sekteye uğratması olası.
İran Pazartesi günü, faal olan gelişmiş IR-6 tipi santrifüjlerin sayısını iki katına çıkararak uranyum zenginleştirme faaliyetini hızlandırdığını, IR-1 santrifüjlere kıyasla 50 kat daha hızlı çalışan IR-9 santrifüj prototipi üzerinde çalıştığını açıklamıştı.
İran nükleer anlaşmayı kurtarmak için diplomatik çaba gösteren İngiltere, Fransa ve Almanya’ya iki ay daha süre tanımıştı. Diplomasiye açık kapı bırakan Tahran Washington’un tüm yaptırımları kaldırması ve nükleer anlaşmaya dönmesi halinde görüşmelerin yapılabileceğini söylemişti.