Kendilerine “Sokak Çorbacıları” diyorlar. Her hafta Çarşamba ve Cumartesi günleri buluşup kocaman bir tencerede 150 kişilik çorbayı pişiriyorlar. Sonra termoslara doldurdukları çorbalarla birlikte sokaklara dağılıp, evsizlere ikramda bulunuyorlar.
İzmir’in Basmane semtindeki Sokak Çorbacıları Dayanışma Derneği Başkanı Ulvi Küçük, bu hareketin yaklaşık beş yıl önce üniversitesi öğrencisi Sibel Arslan tarafından başlatıldığını anlatıyor. VOA Türkçe’nin sorularını cevaplayan Küçük, genç yaşında kansere yenik düşen Sibel Arslan’ın mirasını devraldıklarını söylüyor: “Sibel arkadaşı Ece ile birlikte başlattı bu hareketi. Evinde pişirdiği çorbayı bisikletiyle dağıtıyordu. Ben 2015’te tanıştım onlarla. Gönüllü olarak başladım. Sibel’i kaybettikten sonra onun ailesinin de katkılarıyla dernekleştik.”
Your browser doesn’t support HTML5
“Amacımız yalnız olmadıklarını hissettirmek”
Sokak Çorbacıları yeni gönüllülerin katkılarıyla daha da büyümüş. Gönüllülerin önemli bir kısmı üniversite öğrencisi ya da yeni mezun. İçlerinde farklı işlerde çalışanlar da var. Bazıları sosyal medya üzerinden haberdar olmuş bu girişimle, bazıları tanıdıkları aracılığıyla. Onlar da haftada iki gün çorba dağıtmakla kimsenin açlık sorununu çözemeyeceklerinin farkında. Dernek Başkanı Ulvi Küçük “Amacımız karın doyurmak değil. Çorbayı bir araç olarak kullanıp, ihtiyacı olan kişilere ulaşmak. Elimizden geldiğince eksiklerini gidermeye çalışmak. Belki topluma geri kazandırmak”.
Gönüllüler, sokaklarda yaşayanların çoğu zaman sadece bir merhabaya ihtiyaç duyduğunu anlatıyor. “Bazılarının gün boyunca konuştukları tek insan biz oluyoruz. Onlara yalnız olmadıklarını hissettirmek güzel bir duygu” diyorlar.
Çorbada herkesin tuzu var
Çorbayı yapan ekip daha erken bir saate işe koyuluyor. Yaptıkları mercimek çorbası, ama onlar “Sibel’in çorbası” diyorlar. Çorba için gerekli maddi kaynağı bağışlardan sağlıyorlar. Elbirliğiyle hazırlanan çorbanın pişmesine yakın, dernekteki gönüllü sayısı artıyor.
Çorbalar termoslara dolduruluyor, ekmekler hazırlanıyor. Ardından özellikle yeni katılan gönüllüler için kısa bir oryantasyon yapılıyor. Derneğin geçmişi anlatılıyor, izlenecek güzergahlar konuşuluyor, çorba ikramı sırasında dikkat edilecek konularla ilgili tecrübeler paylaşılıyor.
Bütün aile çorba dağıtımında
Derneği tanıtıcı yeleklerini giyen ekipler hemen dağıtıma çıkıyor. Özellikle Suriyeli mültecilerin yoğun olduğu Basmane’de çocuklara sokakta çorba verilmiyor. Çorbalar, daha önceden bilinen evlere dağıtılıyor ve çocukların da çorbalarını evlerinde içmeleri isteniyor. Gönüllüler çorba ikramı sırasında evsizlerin yüzlerini görüntülememeleri konusunda uyarılıyor.
Bir başka ekip, özellikle kış aylarında evsizlerin sığınağı olan otogara doğru yola çıkıyor. Bir ekip Alsancak’a diğer ekip Konak’a yürümeye başlıyor. Konak ekibinde Şendil ailesi de var. Anne baba ve kızları birlikte çorba ikramı yapıyor. Süreyya Şendil, iki haftadır kızıyla birlikte kendisinin de dağıtıma katıldığını, eşinin ise eski gönüllülerden olduğunu söylüyor.
Sokaklarda sadece evsizlere değil kağıt toplayıcılarına da ikram yapılıyor. Etraftan geçenlerin meraklı bakışları altında hem bir çorbanın hem de dostça selamlaşmanın sıcaklığı paylaşılıyor.