Türkiye’nin yerel yöneticilerini seçmek için sandık başına gideceği 31 Mart mahalli idareler seçimine günler kaldı. AK Parti iktidarının başından beri “CHP’nin kalesi” olarak bilinen İzmir’de, bu kez AK Parti ile CHP arasındaki oy farkının hiç olmadığı kadar kapandığı gündemde. CHP’nin, İzmir’de yapılan anketlerde yüksek oranda çıkan kararsız ve küskün seçmeni son düzlükte ikna edip edemeyeceği ve bunun sonuca nasıl yansıyacağı ise merak konusu.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan siyasetbilimci Tanju Tosun’a göre İzmir’de ilk kez AK Parti-CHP arasındaki oy farkı, kararsızların yanı sıra seçimlere katılımın da düşmesine bağlı olarak kapanabilir. Buna karşın 31 Mart seçimlerini sürprize açık bulmayan Tosun, “Artık seçmen önemli ölçüde kararını verme noktasında. Tabii ki son dakika seçmenleri de olacak. Katılımın bir miktar düşük olması söz konusu olabilir. Bunun nedeni 14 Mayıs seçimlerinde beklentilerine yanıt bulamayan özellikle CHP seçmeni. Ama bunlar sonucu tayin edici faktör olamaz” dedi.
CHP’nin 31 Mart’ta Cumhur İttifakı adaylarının yanı sıra geçen seçimlere ittifak çatısı altında girdiği partilerin adaylarıyla da yarışacağını hatırlatan Tosun, “Büyükşehirde AKP ve CHP'nin kendi tabanlarını önemli ölçüde koruduklarını hemen hemen her seçimde görüyoruz. Bu bant, AKP için yüzde 25-30, CHP için yüzde 40-45 bandı. Bu oy oranlarında ben çok keskin bir farklılaşma olmayacağını düşünüyorum. Birkaç puan AKP adayında artış olabilir, birkaç puan CHP'de düşme olabilir” diye konuştu.
Your browser doesn’t support HTML5
Özel: “Korkulu bir rüya görmeden İzmir Büyükşehir’i kazanacağız”
CHP lideri Özgür Özel de yerel seçimlerdeki oy farkı ile ilgili, "Önceki seçim aldığımız oydan İYİ Parti ve DEM’i düştüğünüzde, AK Parti ve MHP’yi topladığınızda seçim kafa kafaya gibi geliyor. Şu an beş-beş buçuk puanlık fark var" açıklamasında bulunmuştu.
Özel katıldığı bir televizyon programında da İzmir’de seçim tahmini sorusuna,” İzmir’de aday profilleri inanılmaz tuttu. İzmir’de ilçe sayısı olarak çok büyük bir başarı elde edeceğiz. Büyükşehir’de de elbette İYİ Parti’nin iddialı bir adayı, DEM’in adayı var, çeşitli partilerin irili ufaklı adaylar var ama İzmir’de de öyle korkulu bir rüya görmeden İzmir Büyükşehir’i kazanacağız" yanıtını verdi.
“Yüzde 10 civarında hala büyükşehir ölçeğinde kararsızlık var”
Integral Araştırma Şirketi Koordinatörü Ümit Yaldız’a göre ise, özellikle kararsızların etkisi açısından CHP İzmir’de göründüğü kadar rahat değil. AK Parti’nin İzmir'de seçimi kazanmasının hala mümkün göründüğünü kaydeden Yaldız, “Yüzde 10 civarında hala büyükşehir ölçeğinde kararsızlık var. Kararsızların büyük bir bölümü, yani yüzde 70'i AK Parti ile CHP arasında kararsız olduğunu söylüyor. Bu da bize hala seçimin sonucuna ilişkin bazı olasılıkların mevcut olduğunu düşündürüyor. Kararsızlar ekseriyeti bir tarafa yüklendiği takdirde, bir kesim tarafından ikna edildikleri takdirde seçimin başa baş gelmesi ve çok küçük, minimal bir oyla birinden birinde kalması olasılık dahilinde görülüyor” dedi.
“CHP Genel Başkanı daha önceki seçimlerde hiç olmadığı kadar İzmir mesaisi yapıyor”
CHP ile AK Parti arasında oy farkını anketlerde 4-5 puan olarak tespit ettiklerini de söyleyen Yaldız, “Tabii ki hala seçimin favorisi İzmir’de CHP'dir. Bunu, CHP'nin adayının kim olduğundan bağımsız söylüyorum. CHP'nin adayının yeterliliği meselesi hala sokakta birinci derecede konuşulan konu. Ama bu algıyı dağıtmak için CHP Genel Başkanı daha önceki seçimlerde hiç olmadığı kadar İzmir mesaisi yapıyor. İzmir'de kendi ifadesiyle büyük bir miting yapmak yerine bugün itibariyle 22 tane ilçe mitingi yapmış durumda. Seçime son iki gün kala Cuma ve Cumartesi günü de İzmir'de saha çalışmalarını sürdürmesi bekleniyor” dedi.
İzmir’de aday tanıtım töreninin hemen ardından ilçe turlarına başlayan Özel, geçen iki hafta boyunca da İzmir’in çekişmeli ilçelerinde mitingler düzenledi.
Özel’in ziyaretlerinin ardından İzmir’de yarışın AK Parti adayı Hamza Dağ ile CHP lideri Özel arasında yarışa dönüştüğünü söyleyen Yaldız, CHP liderinin İzmir’i sık ziyaret etmesinin nedenlerini, “Özellikle İstanbul ve Ankara'da adayların zaten süreci yönetiyor olmasından kaynaklı olarak böyle bir durum var. İkincisi de İzmir'in adaylarının belirlenmesinde Özgür Özel'in sınırsız bir yetkiyle hareket etmesi. Yani İzmir'deki tüm büyükşehir ve ilçe adaylarını Özgür Özel'in bizzat belirlemiş olması. Burada alınacak her türlü olumlu olumsuz sonucu kendi hanesine yazacak olması. 1 Nisan'dan sonra yaşanacak parti içi tartışmalarda İzmir'deki seçim sonucunun da bir sebep olarak masanın üzerinde olacak olması, Özgür Özel'in İzmir mesaisinin sebeplerinden bir tanesi” şeklinde açıkladı.
Özel’in “korku söylemi” CHP’yi birleştirecek mi?
Özel’in İzmir’de AK Parti adayını karşısına alan mitinglerinin CHP’li seçmeni konsolide etmekte işe yaradığı gözlemini de aktaran Yaldız, “Özel, Hamza Dağ üzerinden AK Parti korkusu yaratarak İzmir'de seçimi ideolojik zemine doğru kaydırmaya çalışıyor. İzmir seçmeninin kaygı düzeyini arttırmaya çalışıyor. Bunda başarılı olduğunu da görüyoruz. İzmir, seçimini yaparken daha çok sahip olduğu değerler, endişeler, korkular üzerinden seçim yapmaya eğilimli bir kent. AK Parti kurulduğundan bu yana böyle bir siyasal pozisyon aldı. Yani CHP, İzmir'in çok gönüllü, koşa koşa, coşkuyla oy verdiği bir parti olmaktan ziyade bir sembol parti. Başka bir partiye veya düşünceye karşı sığındığı bir liman pozisyonu var. Bu pozisyonu da yavaş yavaş yeniden almaya başlıyor” dedi.
“İzmir'de CHP oyları ne kadar yüksek olursa, bu aynı zamanda Özgür Özel'in prestiji olarak değerlendirilecek”
Prof. Dr. Tosun ise Özgür Özel’in İzmir’i “siyasi prestij meselesi” gördüğü için seçim sürecinde sık sık ziyaret ettiği görüşünde. CHP’nin İzmir’de alacağı oyun 31 Mart sonrası parti içinde de etkili olacağını belirten Tosun, “İzmir'de CHP oyları ne kadar yüksek olursa bu aynı zamanda Özgür Özel'in prestiji olarak değerlendirilecek. Dolayısıyla ben seçim kaybetme riskine karşı bir ziyaret olarak görmüyorum. Olası bir oy kaybının sınırları önemli. Hem CHP hem de Özel açısından 14 Mayıs'ta (2023 milletvekili seçimleri) bu parti yüzde 40-41 oy almışsa, yüzde 32-33'e düşerse bu bir deprem etkisi yaratır. Ama İzmir'in seçim sosyolojisi, demografik yapısı, kültürel nitelikleri açısından böyle bir etkinin gerçekleşme olasılığını ben çok çok zayıf görüyorum. Eğer yüzde 40-41'in üzerine çıkarsa, o takdirde tabii İzmir'den aynı zamanda Türkiye'ye bir mesaj da verilmiş olacak” diye konuştu.
“CHP 14 Mayıs sonuçlarına göre yedi ilçede kaybediyor”
Özgür Özel, İzmir’de yaptığı her konuşmada, geçen yerel seçimde CHP’nin işbirliği yaptığı diğer siyasi parti seçmenlerine 31 Mart’ta yeniden sandıkta birleşme çağrısını yineliyor. 2019’daki seçimde CHP’yle ittifak kuran İYİ Parti’nin yanı sıra DEM Parti de HDP çatısı altında aday göstermeyerek CHP’li adaylara destek vermişti.
Tosun, Özel’in çağrısının karşılık bulmasının, İzmir’de yedi ilçede CHP’nin seçimi kazanması için elzem olduğunu kaydetti. Tosun, “Meslektaşım Gülgün Erdoğan Tosun ile birlikte 14 Mayıs seçim sonuçları üzerinden, AKP ve MHP'nin seçime birlikte katıldığı, diğer partilerin tek başına katıldığı senaryoyu çalıştık. Bu durumda CHP 14 Mayıs sonuçlarına göre yedi ilçede, ilçe belediye başkanlıklarını kaybediyor” dedi. Tosun, CHP’nin de Cumhur İttifakı’ndan alabileceği ilçeler olduğunu dile getirdi.
30 ilçeli İzmir’de 2019 yerel seçimlerini Cumhur İttifakı’na bağlı MHP 1 ilçede, AK Parti 4 ilçede kazanırken; Millet İttifakı çatısı altında CHP 24 ilçede, İYİ Parti’yse 1 ilçede kazanmıştı.
Özel’in sandık ittifakı çağrısı İzmir’de karşılık bulacak mı?
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Integral Araştırma Şirketi Koordinatörü Ümit Yaldız, Özel’in diğer siyasi parti seçmenlerine sandıkta birleşme çağrısının 31 Mart’ta karşılık bulup bulmayacağı” sorusunu şöyle yanıtladı: “İYİ Parti başta olmak üzere diğer siyasi partilerin kurumsallaşmış bir seçmeni olmadığı için, seçimden seçime farklılaşan, protest duygularla orada olan seçmenler olduğu için yerel ölçekteki adayları seçmenlerin dikkatini çok fazla çekemiyor. 2019'da, 2018'de, 2017 referandumunda, 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yani dört seçimde birlikte oy kullanan seçmeni bu seçimde farklılaştırmak, kendi partisine döndürmek, diğer partiler için çok kolay değil. Bunu en yüksek oranda şu anda DEM Parti'nin yapabildiğini görüyoruz. Ama İYİ Parti kendi seçmenini şu ana kadar tutamıyor.”
İzmir’de “CHP’yle hesaplaşmak isteyen seçmenlerin” ilçelerde değil büyükşehir yarışında oy tercihinin diğer partilerden yana değişebileceğini ifade eden Yaldız, AK Parti’nin 14 Mayıs genel seçim sonuçlarına göre bıçak sırtı konumundaki 7-8 ilçede seçimi kazanabileceğini anketlerde gördüklerini de aktardı.