İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin yenilenmesi kararını bir basın açıklamasıyla protesto etti. Alsancak’taki Türkan Saylan Kültür Merkezi önündeki protesto sırasında “YSK kararı halkın iradesine darbedir. Karanlığa teslim olmayacağız” pankartı açıldı.
Basın açıklamasını okuyan İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Lütfi Çamlı, YSK’nın kanun tarafından verilen yetkiyi kötüye kullandığını söyledi. Çamlı “Evrensel hukuku ve halkın iradesini ayaklar altına alan bu karar, demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçmiştir” diye konuştu.
Your browser doesn’t support HTML5
Çamlı sözlerini şöyle sürdürdü: ““Bu karar ülkemizde yargı bağımsızlığının ortadan kalktığını ve yargının siyasi iktidar tarafından bir araç olarak kullanıldığını, talimatla çalışan bir yapı haline geldiğini bir kez daha göstermiştir. Ülkemizde giderek derinleşen ekonomik krize bizzat ülkeyi yönetenler tarafından yönetimde meşruiyet krizi eklenmiştir. YSK, kendi belirlediği sandık kurullarının kanunsuz olduğunu ileri sürerek halkın iradesine karşı darbe yapmıştır.”
“YSK kendi meşruiyetini ortadan kaldırmıştır”
Seçimlerde oyların çalındığı, sahte seçmenlerin oy kullandığı yönündeki iddiaların tüm devlet imkanlarına rağmen kanıtlanamadığını belirten Çamlı “YSK, kendi belirlediği sandık kurullarının kanunsuz olduğunu ileri sürerek halkın iradesine karşı darbe yapmıştır” dedi. Açıklamada “Seçim kurullarında hata varsa sorumlusu sadece YSK’dır. Aynı seçimde, aynı sandık kurullarıyla, aynı zarftan çıkan üç oyun geçerli, sadece iktidar partisinin kaybettiği oyların geçersiz olduğuna dair karar verenler, sadece büyükşehir belediye başkanlığı seçimini yeniletenler adamına göre hukuk anlayışının temsilcileri olmuşlardır. Bu açıdan mevcut YSK kendi meşruiyetini ortadan kaldırmıştır ve AKP-MHP ittifakının noteri haline dönüşmüştür” ifadeleri kullanıldı.
“Karanlığa teslim olmayacağız”
Çamlı sözlerini şöyle sürdürdü: “Sonuç olarak sivil darbe sürecinde bir adım daha atılmış ve bilerek, isteyerek, planlı bir hukuk cinayeti işlenmiştir. Ama bunların hiçbiri onları kurtaramayacak. Halkın seçme ve seçilme hakkını cebren ve hile ile ortadan kaldıranların demokrasilerde yeri olmayacak. İşledikleri tüm suçlar için halka hesap verecekler. İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri olarak demokrasinin son kırıntılarının da ortadan kaldırıldığı bu süreçte halkın iradesine yapılan darbeyi kabul etmeyeceğimizi ilan ediyoruz. Ülkemizdeki yönetim anlayışını Ortadoğu’nun diktatörlüklerine dönüştürme çabalarına izin vermeyeceğiz. Karanlığa teslim olmayacağız.”