15’inci yüzyıldan itibaren İspanya’daki baskılardan kaçarak Osmanlı’ya sığınan Sefarad Yahudileri’nin yerleştiği kentlerden biri olan İzmir’de, Sefarad kültürü festivalle yaşatılıyor. İzmir Musevi Cemaati Vakfı ve Konak Belediyesi tarafından bu yıl 3’üncüsü gerçekleştirilen festival kapsamında, Sefarad kültürünün gelenekleri, müzikleri ve inançları tanıtıldı.
28 Kasım-6 Aralık tarihleri arasındaki festivalde geziler, konserler ve söyleşiler düzenlendi, Sefarad kültürü hakkında sergiler ve film gösterimleri yapıldı. Festivale katılanlar, geçmişte İzmir’de Yahudilerin yoğun olarak yaşadığı Havra Sokağı’ndaki sinagogları, rehberler eşliğinde gezdi.
Your browser doesn’t support HTML5
Etkinliğin kapanış gününde Hanuka (Işıklar) Bayramı töreni düzenlendi. Kemeraltı’ndaki tarihi Etz Hayim Sinagogu’ndaki törene, Musevilerin yanı sıra İzmirli vatandaşlar da yoğun ilgi gösterdi. Törende ilahiler okundu, Hanuka Bayramı’nın sembolü olan mumlar yakıldı. Daha sonra sanatçılar Isabelle Durin ve Michael Ertzschei, katılımcılara “İbrani Romantizmi” adlı konseri sundu.
“İzmir Yahudi toplumu için çok önemli bir şehir”
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan İzmir Musevi Cemaati Başkanı Avram Sevinti, festivalin amacını İzmir'deki Yahudi cemaatini geniş topluma tanıtmak olarak açıkladı. Sefarad kelimesinin İbranice’de ‘İspanya’ anlamını taşıdığını belirten Sevinti “Sefarad'lar dediğimiz zaman İspanya'dan göç eden Yahudileri kastediyoruz. Bunlar şu anda İzmir'de 1100 kişi kadar. Belki hepsi İspanya'dan göç etmiş değiller ama büyük bir çoğunluğu, yüzde 90'ı İspanya'dan göç etmiş insanların torunlarının torunları” dedi.
İzmir’in Yahudi toplumu için çok önemli bir yeri olduğunu vurgulayan Sevinti “Her şeyden önce İzmir'de Yahudi toplumu 1900'lerin başında 20 bin kişi civarındaydı ve İzmir'deki o dönemdeki toplam nüfusun, 200 bin olduğunu varsayarsak, yüzde 10 çok önemli bir rakam. Yahudiler açısından İzmir'in önemine bakarsak, böyle büyük bir toplumun yaşadığı bir şehir, Yahudiler açısından da önemli bir şehir. Tabii bu insanlar İspanya'dan göç ederken kendi kültürlerini getirdiler, kendi müziklerini getirdiler, kendi yemeklerini getirdiler. Bazıları bugüne kadar gelmiş, İzmir'le özdeşleşmiş boyoz gibi bir yemeğimiz var” dedi. Sevinti, İzmir’deki Yahudilerin tarih boyunca yetiştirdiği önemli din adamlarıyla Yahudi tarihine geçtiğini de sözlerine ekledi.