Rusya'nın Ukrayna'yı işgali ile ulusal güvenlik politikasını değiştiren İsveç, savaşın ikinci yılında NATO'ya resmen katıldı.
Tüm müttefiklerin desteğini sağlamaya yönelik sancılı bir sürecin son adımı olarak İsveç Başbakanı Ulf Kristersson Perşembe günü, nihai NATO’ta katılım belgelerini ABD hükümetine teslim etti.
Your browser doesn’t support HTML5
Blinken, İsveç'in katılım belgelerini Kristersson'dan alırken "Sabredenlerin başına iyi şeyler gelir. Bu İsveç için, ittifakımız için ve transatlantik ilişkiler için tarihi bir an" diye konuştu.
ABD Dışişleri Bakanı, Rusya'nın Ukrayna'yı geniş çaplı işgalinden sonra "her şeyin değiştiğini" söyledi ve İsveç kamuoyunda NATO'ya katılma konusunda büyük bir değişim olduğunu gösteren anketlere atıfta bulundu. Blinken, "İsveçliler çok derin bir farkındalık yaşadı: Putin bir komşusunu haritadan silmeye çalışıyorsa, bununla da yetinmeyebilirdi" dedi.
"Bugün gerçekten tarihi bir gün. İsveç artık NATO'nun bir üyesi" diyen Kristersson da, "Hem coğrafi hem de kültürel ve değerler açısından bize en yakın olan ülkelerle birlikte özgürlüğü savunacağız" şeklinde konuştu.
Rusya ile 1340 kilometrelik bir sınırı paylaşan İsveç ve Finlandiya'nın katılımları NATO için son yılların en önemli genişlemesi oldu.
İskandinav ülkesi NATO kuvvetlerine son teknoloji denizaltılar ve yerli üretim Gripen savaş uçaklarından oluşan büyük bir filo ekleyecek; Atlantik ile Baltık arasında önemli bir bağlantı oluşturacak.
Bu genişleme aynı zamanda ittifakın daha da güçlenmesini engellemeye çalışan Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’e de bir darbe anlamına geliyor.
Rusya, İsveç'in bu hamlesine karşılık olarak ayrıntısını belirtmediği "siyasi ve askeri-teknik karşı tedbirler" almakla tehdit etti.
Stockholm son 20 yıldır NATO'ya daha da yakınlaşırken üyelik, İsveç'in 200 yılı aşkın bir süredir askeri ittifaklardan kaçındığı ve savaş zamanlarında tarafsız bir tutum benimsediği tarihinden açık bir kopuşa işaret ediyor.
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra insan hakları savunucusu olarak uluslararası bir itibar kazanan İsveç, 1991'de Sovyetler Birliği'nin çöküşünden bu yana askeri harcamaları azaltmıştı.
İsveç Savunma Bakanı, 2021 gibi yakın bir dönemde NATO üyeliğini reddetmiş, ancak dönemin Sosyal Demokrat hükümeti, sadece birkaç ay sonra komşusu Finlandiya ile birlikte başvuruda bulunmuştu.
Finlandiya geçen yıl ittifaka katılırken İsveç, Rusya ile samimi ilişkileri olan Türkiye ve Macaristan'ın İsveç'in üyeliğini onaylamayı geciktirmesi nedeniyle bekletildi.
Türkiye, İsveç'in başvurusunu Ocak ayında onayladı. Macaristan ise İsveç'in üyeliğine ilişkin kararını, Kristersson 23 Şubat'ta Budapeşte'ye bir iyi niyet ziyareti gerçekleştirip iki ülke arasında bir savaş uçağı anlaşması imzalanana kadar erteledi.
Olumlu tepkiler
Savunma alanına yoğunlaşan düşünce kuruluşu SIPRI'de araştırmacı olan Barbara Kunz, İsveç'in NATO'ya katılımıyla ilgili olarak, "NATO'ya katılmak gerçekten sigorta satın almak gibidir, en azından ABD sigorta sağlayıcısı olmaya istekli olduğu sürece" dedi.
İsveç'in başkenti Stockholm'de bilişim teknolojileri alanında çalışan 54 yaşındaki Hakan Yücel de "Daha önce dışarıdaydık ve kendimizi biraz yalnız hissediyorduk. Bence Rusya'dan gelen tehdit artık çok daha az olacak" şeklinde yorum yaptı.
Stockholm'de öğrenci olan 28 yaşındaki Carl Fredrik Aspegren de "Sanırım İsveç'in gerçekten bir duruş sergilemesi gerekiyordu. Bunu yaptığımız ve NATO tarafından korunduğumuz için mutluyum çünkü Rusya ile gerilim birkaç yıldır artıyor" dedi.
İlgili Haberler Fidan ABD-Türkiye Stratejik Mekanizma Toplantısı için Washington’da: Görüşmelerden neler bekleniyor?