‘İstanbul biziz, İstanbul bizim’ işte bu sloganla yapılan çağrı üzerine on binlerce İstanbullu, Pazar günü öğle saatlerinde Kadıköy’de düzenlenen Kent Mitingi’nde buluştu. CHP, ÖDP, TKP, HDP, BDP Gezi sürecinde ortaya çıkan mahalle forumları kent insiyatifleri, feministler, LGBTT örgütleri, Halkevleri, TGB, sol gençlik örgütleri, Anti-Kapitalist Müslümanlar kısaca kentin tüm muhalif renkleri bir araya geldi.
Halkbank’ın önüne ayakkabı kutusu bırakıldı
Geçen hafta başlayan ve Türkiye’yi sarsan yolsuzluk soruşturması ve yolsuzluğun sembolleri eylemde en temel eleştiri noktası haline geldi. Halkbank, tepkilerden en fazla nasibi alan yer oldu. Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın evinde ayakkabı kutusunda sakladığı haberlerine göndermede bulunan eylemciler, Halkbank Kadıköy şubesindeki ATM’nin üstüne içinde ‘ AKP’nin evde tuttuğu milyonlar ayakkabı kutusunda çıktı’ yazılı ayakkabı kutusu bıraktılar ve sık sık ‘hırsızlar’ sloganları attılar.
Halkevleri ve Kolektifler korteji ise Halkbank’ı yumurta yağmuruna tuttu.
Alanda yolsuzluk soruşturmasını konu eden çok sayıda döviz vardı
Dövizlerdeki espriler bununla sınırlı değildi. Bir vatandaş, yolsuzluk soruşturmasında adı geçen bakanları sırtlarında para çuvalları bulunan meşhur çizgi film kahramanları Daltonlar olarak çizerken bir diğer gösterici elinde üzerinde ‘yeter artık’ yazılı on ayakkabısı kutusuyla gazetecilere poz veriyordu.
‘Bu daha başlangıç mücadeleye devam’ sloganları atan kitleler arasında futbol taraftar grupları da öne çıkıyordu. Sol görüşlü Galatasaraylıların grubu Tek Yumruk, klüplerini Don Kişot, Fenerbahçe’yi ise yel değirmeni olarak gösteren ‘haramilerin saltanatını yıkacağız’ yazılı bir pankartla eyleme katılırken hemen önlerinde yürüyen yine Fenerbahçe’nin sol kanat taraftar gruplarından Sol Açık, Gezi Direnişi sırasında polis tarafından Eskişehir’de öldürülen Ali İsmail Korkmaz’a yazdığı marşı söylüyordu. Asıl kitlesiyle Futbol Federasyonu önünde eylem yapan Beşiktaş’ın Çarşı grubundan bir grup ise ‘biber gazı sık bakalım’ tezahüratıyla alanda yerini aldı.
Mahalle insiyatifleri rant odaklı kentsel dönüşüme karşı çıktı
Eyleme örgütler dışında en fazla ilgi gösteren gruplar arasında mahalle kolektifleri göze çarpıyordu. Özellikle Sultangazi Cumhuriyet mahallesi, Orhanlı, Maltepe Gülsuyu, Kadıköy Yeldeğirmeni gibi kentsel dönüşüm tehdidi altında olan yerleşim merkezlerinden gelenler TOKİ, inşaat şirketleri karşıtı pankartlar taşıyorlardı. Yine yıkım tehlikesi altında bulunan Şişli Endüstri Meslek Lisesi’nde bir grup öğrenci ise ‘okulumuzu terk etmeyeceğiz yıktırmayacağız’ pankartıyla eyleme katıldılar.
İstanbul’a yapılması planlanan 3. Köprü, 3. Havaalanı ve Kanal İstanbul Projesi’ne karşı çıkılmasının temel nedenlerinden biri Kuzey Ormanları’nın tehdit altına girecek olması. O nedenle Kuzey Ormanları, mitingin en öne çıkan temalarından biri oldu. Kürsünün arkasında bulunan İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı binasına asılan üzerinde ‘Kuzey Ormanları’nı yedirtmeyeceğiz’ yazılı dev pankart bu kararlılığı en net ifadesi oldu.
Mitingde Gezi Direnişi sırasında yaşamlarını yitiren Mehmet Ayvalıtaş, Ali İsmail Korkmaz, Abdullah Cömert, Medeni Yıldırım, Ethem Sarısülük de unutulmadı. Onlar da hem sloganlar hem de pankartlarla anıldı.
Can Atalay: Yolsuzlukların hesabını halk soracak
Tertip Komitesi’nden Mimarlar Odası avukatı Can Atalay, mitingde yaptığı konuşmada sözü yolsuzluk soruşturmasına getirdi. Atalay, ‘bu halkı ve bu tepkiyi ayakkabı kutularına sığdıramazsınız, haddinizi bilin. Birkaç polise ve savcıya gerek yoktu biz yıllardır bunu haykırıyorduk. Ne AKP ne Cemaat, hesabı halk soracak’ dedi.
Göstericilere biber gazlı müdahale
Öğle saatlerinde bir kortejde bulunanlarla emniyet güçleri arasında bir anlaşmazlık çıkınca polis, TOMA’lardan atılan tazyikli su ve biber gazıyla göstericilere müdahale etti. Yoğun biber gazı nedeniyle kalp krizi geçiren 64 yaşındaki Elif Çermik, Siyami Ersek Hastanesi’nde yoğun bakım servisinde tedavi altına alındı. Hastanede bulunan yakınlarının verdiği bilgiye göre sağlık durumu ciddiyetini koruyor.
Mitingin ardından AKP Kadıköy İlçe Merkezi’ne yürümek isteyen gruba polis müdahale etti. Akşam saatlerinde çeşitli gruplar Altıyol’da barikatlar kurarak polisin tavrını protesto etti.
Halkbank’ın önüne ayakkabı kutusu bırakıldı
Geçen hafta başlayan ve Türkiye’yi sarsan yolsuzluk soruşturması ve yolsuzluğun sembolleri eylemde en temel eleştiri noktası haline geldi. Halkbank, tepkilerden en fazla nasibi alan yer oldu. Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın evinde ayakkabı kutusunda sakladığı haberlerine göndermede bulunan eylemciler, Halkbank Kadıköy şubesindeki ATM’nin üstüne içinde ‘ AKP’nin evde tuttuğu milyonlar ayakkabı kutusunda çıktı’ yazılı ayakkabı kutusu bıraktılar ve sık sık ‘hırsızlar’ sloganları attılar.
Halkevleri ve Kolektifler korteji ise Halkbank’ı yumurta yağmuruna tuttu.
Alanda yolsuzluk soruşturmasını konu eden çok sayıda döviz vardı
Dövizlerdeki espriler bununla sınırlı değildi. Bir vatandaş, yolsuzluk soruşturmasında adı geçen bakanları sırtlarında para çuvalları bulunan meşhur çizgi film kahramanları Daltonlar olarak çizerken bir diğer gösterici elinde üzerinde ‘yeter artık’ yazılı on ayakkabısı kutusuyla gazetecilere poz veriyordu.
‘Bu daha başlangıç mücadeleye devam’ sloganları atan kitleler arasında futbol taraftar grupları da öne çıkıyordu. Sol görüşlü Galatasaraylıların grubu Tek Yumruk, klüplerini Don Kişot, Fenerbahçe’yi ise yel değirmeni olarak gösteren ‘haramilerin saltanatını yıkacağız’ yazılı bir pankartla eyleme katılırken hemen önlerinde yürüyen yine Fenerbahçe’nin sol kanat taraftar gruplarından Sol Açık, Gezi Direnişi sırasında polis tarafından Eskişehir’de öldürülen Ali İsmail Korkmaz’a yazdığı marşı söylüyordu. Asıl kitlesiyle Futbol Federasyonu önünde eylem yapan Beşiktaş’ın Çarşı grubundan bir grup ise ‘biber gazı sık bakalım’ tezahüratıyla alanda yerini aldı.
Mahalle insiyatifleri rant odaklı kentsel dönüşüme karşı çıktı
Eyleme örgütler dışında en fazla ilgi gösteren gruplar arasında mahalle kolektifleri göze çarpıyordu. Özellikle Sultangazi Cumhuriyet mahallesi, Orhanlı, Maltepe Gülsuyu, Kadıköy Yeldeğirmeni gibi kentsel dönüşüm tehdidi altında olan yerleşim merkezlerinden gelenler TOKİ, inşaat şirketleri karşıtı pankartlar taşıyorlardı. Yine yıkım tehlikesi altında bulunan Şişli Endüstri Meslek Lisesi’nde bir grup öğrenci ise ‘okulumuzu terk etmeyeceğiz yıktırmayacağız’ pankartıyla eyleme katıldılar.
İstanbul’a yapılması planlanan 3. Köprü, 3. Havaalanı ve Kanal İstanbul Projesi’ne karşı çıkılmasının temel nedenlerinden biri Kuzey Ormanları’nın tehdit altına girecek olması. O nedenle Kuzey Ormanları, mitingin en öne çıkan temalarından biri oldu. Kürsünün arkasında bulunan İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı binasına asılan üzerinde ‘Kuzey Ormanları’nı yedirtmeyeceğiz’ yazılı dev pankart bu kararlılığı en net ifadesi oldu.
Mitingde Gezi Direnişi sırasında yaşamlarını yitiren Mehmet Ayvalıtaş, Ali İsmail Korkmaz, Abdullah Cömert, Medeni Yıldırım, Ethem Sarısülük de unutulmadı. Onlar da hem sloganlar hem de pankartlarla anıldı.
Can Atalay: Yolsuzlukların hesabını halk soracak
Tertip Komitesi’nden Mimarlar Odası avukatı Can Atalay, mitingde yaptığı konuşmada sözü yolsuzluk soruşturmasına getirdi. Atalay, ‘bu halkı ve bu tepkiyi ayakkabı kutularına sığdıramazsınız, haddinizi bilin. Birkaç polise ve savcıya gerek yoktu biz yıllardır bunu haykırıyorduk. Ne AKP ne Cemaat, hesabı halk soracak’ dedi.
Göstericilere biber gazlı müdahale
Öğle saatlerinde bir kortejde bulunanlarla emniyet güçleri arasında bir anlaşmazlık çıkınca polis, TOMA’lardan atılan tazyikli su ve biber gazıyla göstericilere müdahale etti. Yoğun biber gazı nedeniyle kalp krizi geçiren 64 yaşındaki Elif Çermik, Siyami Ersek Hastanesi’nde yoğun bakım servisinde tedavi altına alındı. Hastanede bulunan yakınlarının verdiği bilgiye göre sağlık durumu ciddiyetini koruyor.
Mitingin ardından AKP Kadıköy İlçe Merkezi’ne yürümek isteyen gruba polis müdahale etti. Akşam saatlerinde çeşitli gruplar Altıyol’da barikatlar kurarak polisin tavrını protesto etti.