Yaklaşık 10 bin kadın İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükten kaldırılacağı 1 Temmuz tarihi öncesi Eşitlik İçin Kadın Platformu’nun (EŞİK) çağrısıyla Maltepe Meydanı’nda buluştu.
Binlerce polisin geniş güvenlik önlemleri aldığı eylemde kadınlar, “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz”, “Anayasayı, yasayı, sözleşmeyi uygula”, “AKP elini sözleşmeden çek”, “Kadınlar yaşasın çocuklar gülsün” yazılı pankartlar taşıdı.
Eylemin en kalabalık korteji Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve Kadın Meclisleri’nin oluşturduğu kortejdi.
Your browser doesn’t support HTML5
Kav: “İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilmenin iptali için açtığımız davalara Danıştay’ın kulak vermesini bekliyoruz”
Sık sık “Asla yalnız yürümeyeceksin”, “eşitlikçi feminizm” şeklinde slogan atan platformun başkanı Gülsüm Kav, hükümetin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı sonrası kadına yönelik şiddetin azaldığını söyleyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu eleştirdi.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun başkanı Gülsüm Kav, “Türkiye gündemi saymakla bilmeyen bitmeyen anayasa ve özgürlük hak ihlali ile dolu. Fakat bu viraj biraz da İstanbul Sözleşmesi’nin geri çekilmesi ile dönüldü. O yüzden biz aslında sözleşmeyi savunurken Türkiye’deki diğer anayasa ihlalleri hakkında da bir şey demek istiyoruz, derdimiz sadece kendimiz ile ilgili değil. Sözleşmeden geri çekilmenin hukuki olmadığı iddiasıyla çeşitli davalar açıldı. Biz Danıştay’ın kararını verirken Anayasa’ya kulak vermesini bekliyoruz. Kaldı ki İçişleri Bakanı’nın sözleşmenin feshedilmesi kararı sonrası şiddetin azaldığı iddiası da doğru değil. Bilakis şiddet arttı. Her alanda hak ihlalleri ve şiddet artıyor” dedi.
“Sözleşmeden çekilme sonrası kadınlara karşı şiddet, aile içi şiddet çok arttı”
Önceki gün İzmir’de parti üyeleri Deniz Poyraz’ı bir cinayete kurban veren HDP’liler de ellerinde taşıdıkları Deniz Poyraz’ın resimleriyle Maltepe Meydanı’ndaydılar.
HDP’li Fatma Yeni, “Daha iki gün önce İzmir il binamızda bir kadın arkadaşımız katledildi. Erkek ve devlet şiddetine karşı bugün tepki göstermek için buraya geldik. Bu sözleşmenin kaldırılma fikriyatı yaygınlaştığından beri kadın cinayetleri daha çoğaldı. Örneğin yakinen bildiğim kendi hemşerim vardı bir tane. Göztepe’de bir özel hastanede temizlik işinde çalışıyordu. Eşinden boşanmak istediği için sözünü ettiğim kadın arkadaş katledildi. Eşi tarafından öldürüldü. Cinayetin hatta savaşın bile bir ahlakı vardır. Kadın arkadaş bıçaklarla darp edildi sonra göğsünü ikiye yazmaya çalışmış. Şiddet bu çekilme kararı sonrası daha da fazlalaştı. Maalesef kadınlara karşı şiddet, aile içi şiddet çok arttı” dedi.
“İstanbul Sözleşmesi’nden asla vazgeçmeyeceğiz, bunun için ne gerekirse yapmaya hazırız”
“Yakarsa dünyayı kadınlar yakar”, “Fetvalar sizin sokaklar bizim”, “Özgürlük evlilikten güvenli” yazılı dövizle taşıyan Nar Kadın Dayanışması da eylemin en kalabalık gruplarındandı.
Bu gruptan Seda Balmumcu, kadınların hiçbir şekilde İstanbul Sözleşmesi’nin sunduğu kazanımlardan vazgeçmeyeceğini söyledi.
Balmumcu, “Sözleşme kadınların uzun yıllar boyu verdiği mücadeleler sonucu imzalanmıştı. Türkiye de sözleşmenin ilk imzacılarından birisi. Kadının hayatı istatistiklerden ibaret değil. Sözleşme feshi sonrası kadına yönelik şiddetin azaldığını kesinlikle kabul etmiyoruz. Ancak onların argümanları ile konuşacak olursak sözleşmenin uygulanmaktan vazgeçildiği andan itibaren kadın cinayetleri artmıştır. Ayrıca bütün kadın cinayetlerini kadın cinayeti olarak görmeyen bir iktidarla karşı karşıyayız. Kendi kirli ittifakları bizim yaşam hakkımızdan önemli değil. İstanbul Sözleşmesi hala çok önemli, hala yaşam reçetemiz. İstanbul Sözleşmesi’nden asla vazgeçmeyeceğiz. Bunun için de ne gerekirse yapmaya hazırız” diye konuştu.
“Kadınlar ve LGBTIQ+ bireylerin yaşam hakkı için buradayız, çekilme kararını kabul etmiyoruz”
Ellerinde gökkuşağı bayraklarıyla LGBİQ+ bireyler de eylemde yer aldı.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan bu gruptan bir eylemci, “Kadınlar ve LGBTİQ+ bireylerin yaşama hakkı için buradayız. İstanbul Sözleşmesi gerek aile içi şiddet önleyen gerekse toplumsal cinsiyet eşitliğine katkı sağlayan bir sözleşme. Hükümetten bunu uygulamasını istiyoruz. Sözleşmeden çekilme kararını olumlu karşılamıyoruz. Tepkilerimizi 1 Temmuz’a kadar sokaklarda dile getireceğiz. Sözleşmenin ilk kaldırıldığı günde bile gördük, altı kadın öldürüldü. Bu tür olaylar Türkiye’de her gün normalleşti artık ve biz bunun normalleşmemesi gerektiğini ve bunun İstanbul Sözleşmesi ile mümkün olduğunu söylüyoruz. O yüzden bu kararın hukuksuz olduğuna inanıyoruz. Bu yüzden de çekilme kararı kabul etmiyoruz” diye konuştu.