17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin 16’ncı yıldönümünde İstanbul’da olası bir depremin neler getirebileceği konusu tartışılıyor. İstanbul depreme hazır mı sorusu soruluyor. Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Profesör Dr. Haluk Özener, 16 yıl içinde çok şeyin değiştiğini söylüyor. Profesör Özener, Türkiye’nin toplum olarak deprem konusunda daha bilinçli olduğunu belirtiyor. Muhabirimiz Tan Çetin, Profesör Özener’le bir söyleşi yaptı.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Profesör Dr. Haluk Özener,geçen 16 yılda çok şeyin değiştiğini söyledi:
“17 Ağustos’tan sonra çok şey değişti. Bilimsel olarak çok şey değişti. Bilimsel olarak deprem algılama networkümüzü genişlettik. Toplum, 17 Ağustos öncesine göre bilinçlendi. Karar vericilerimiz olası bir Marmara depremine nasıl felakete yol açacağı konusunda bilinçlendiler. Olası bir depremin nasıl bir felakete yol açacağı konusunda maddi manevi kayıplara göre daha bilince vardılar. Deprem beklentisinin büyüklüğü üzerinde duruluyor. İzmit’te olacak bir deprem bekleniyor. Yeri Marmara denizi içinde. Ama zamanı konusunda veri verme şansımız bulunmuyor.”
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Profesör Özener, yıllardır tüm uzmanların dile getirdiği büyük Marmara Depremi olasılığını doğruluyor ve Türkiye’nin deprem haritasını şöyle özetliyor:
“Aslında çok şanslıyız. Şanssız bir bölgede yaşıyoruz ama şansımız depremin geleceğini bilmemiz. 1939 Erzincan depremi meydana geldi. Deprem kaya kaya batıya doğru geliyor. 1967 depreminden sonra batıya doğru ilerleyeceği belliydi. Marmara denizinde sismik boşluk var. Bir deprem olacak. Bu konuda bir sürü senaryo ve öngörü var. 7.2 gibi. Bunu bilimsel desteklemek gerekiyor. 7.5 büyüklüğünde deprem üzerinde senaryolar geliştiriliyor. Bunu da yanlış anlamayın 7.5 büyüklüğünde deprem olacak diye. Eskiden insanlar bina alırken fayansına mutfağına bakardı. Yeni deprem yönetmeliği çıktı uygun mu? Yeni deprem şartnamesi çıktıktan sonra aldığınız bina çok daha hazır depreme. Ama daha katedecek çok yolumuz var. 17 Ağustos depreminden sonra İstanbul’daki bir çok toplanma alanı olarak gösterilen alan şu anda yapılaşmaya açılmış durumda. Ona dikkat etmekte fayda var.”
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdür Yardımcısı Profesör Dr. Erdal Şafak ise İstanbul’da olası bir depremde en büyük hasar beklenen bölgelere dikkat çekti.
“7 mi olacak 6 mı olacak diye tartışılıyor. Biraz gereksiz bir şey biliyoruz. Deprem olduğunda yıkılacak binalar 30 yılın üstünde yaşlı binalar, apartman binaları, eski yığma yapılar. En tehlikeli bölgesi İstanbul’un sahil şeridi ve Avrupa yakası. Bu tip binalar için deprem 6.5 da olsa farketmeyecek o binalar 6.5’da da yıkılacak. Karşılaşılacak hasar açısından depremin büyük olması önemli değil.”
Peki 17 Ağustos depremi sonrası en çok merak edilen başlık olan, Erken Uyarı Sistemi’yle ilgili gelişmelerde, Türkiye hangi noktada?
“Fay hattına çok yakın ya da deniz hattına konulan istasyonlar sayesinde deprem dalgaları İstanbul yerleşim yerlerine ulaşmadan 5-7-8 saniye yerine göre deprem uyarısı almak mümkün. Bu kadar kısa süre içinde insanın işin içine gireceği şekilde tedbir almanın imkanı yok. Ama mesela Marmaray’ı durdurabilirsiniz. Köprüyü kapatabilirsiniz, gaz hatlarını kesebilirsiniz.”
17 Ağustos 1999 depreminin 16. Yılında Kandilli Rasathanesi’nde biraraya gelen uzmanların birleştiği tek konu, Marmara’nın bir büyük depreme daha ev sahipliği yapacağı gerçeği. Depremin ne zaman olacağı sorusuna ise hiçbir uzmanın yanıtı yok.