Türkiye’de son yıllarca defalarca yapılan ‘telekulak’ haberlerine bir yenisi eklendi. Hürriyet gazetesinden Toygun Atilla’nın yaptığı habere göre, İstanbul Emniyeti tarafından 2008-2009 yıllarında gerçekleştirilen dinlemelerin hedefinde Türkiye’nin önde gelen işadamları, medya yöneticileri, hemen hepsi o dönem muhalif olan gazeteciler ve rektörler var.
Hedefte eski İstihbarat Şube Müdürü Yılmazer var
Dinlemeleri gerçekleştiren İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi’nin o dönemki müdürü Ali Fuat Yılmazer, 26 Temmuz 2014’ten beri 18-25 Aralık soruşturması ve Selam-Tevhid örgütü soruşturmaları kapsamında yasadışı dinleme suçu dinlemeler yaptığı gerekçesiyle tutuklu. Yılmazer, hükümet çevrelerinin suçladığı paralel yapıya mensup olmakla suçlanıyor.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi’nin 2008-2009 yıllarına ilişkin başlattığı ‘telekulak’ incelemesi 2 buçuk ay önce başlatıldı. Arşiv kayıtlarında yapılan incelemelerde, dinlemeye alınmış pek çok telefon numarası tespit edildi.
Gazeteci, işadamı bürokrat 160 kişi dinlenmiş
Atilla’nın haberine göre, “işadamları, gazeteciler, askerler, bürokratlar ve öğretim görevlilerinin aralarında bulunduğu 160 kişinin, terör ve organize suç örgütü üyelerinin yanlarına monte edilerek” dinlendikleri ortaya çıktı. Üstelik mahkeme kararıyla yapılan dinlemelerin çoğunda kod isimlerin kullanıldığı, bazılarının soyadlarının bile olmadığı anlaşıldı. Dinleme kararlarına yaptıkları işler ve konumları da konulmamıştı.
Soruşturma İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi’yle sınırlı değil, Narkotik Şube Müdürlüğü ile Organize ve Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde incelemeler devam ediyor. Yaklaşık 20 bin telefon dinlemesi üzerinde tüm çalışmalar bittikten sonra dinleme listesi netleşecek.
Listede kimler var?
Dinleme listesinde en dikkat çekici isimler Türkiye’nin en zengin işadamları arasında Koç Holding Yönetim Kurulu üyesi Ali Koç, Çukurova Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Emin Karamehmet, Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, Süzer Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Süzer, dönemin İstanbul Sanayi Odası Başkanı Tanıl Küçük, İstanbul Ticaret Odası Başkanı İbrahim Çağlar, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç’un eşi Caroline Koç yer alıyor.
Dinlemelerde medya öne çıkıyor
Aralarında Hürriyet Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı, Doğuş Yayın Grubu eski CEO’su Cem Aydın, Çukurova Medya Grubu CEO’su Serdar Çaloğlu,, Skytürk TV eski Genel Yayın Yönetmni Serdar Akinan, Show TV eski Genel Müdürü Saner Ayar ve Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız’ın da aralarında bulunduğu medya yöneticileri dinlenmiş.
Listede en çok dinlenen meslek kategorisi ise gazeteciler. Yılmaz Özdil, Mehmet Yılmaz, Tufan Türenç, Can Dündar, Mirgün Cabas, Soner Yalçın, Ruşen Çakır, Aslı Aydıntaşbaş, Amberin Zaman, Abbas Güçlü, Oylum Talu, Mehmet Faraç, Şirin Payzın, Mete Çubukçu, Uğur Sefkat, Faruk Bildirici’nin de aralarında bulunduğu birçok gazeteci dönemin İstihbarat Şubesi tarafından kod isimle dinlenmiş.
Askerler ve rektörler de dinlenmiş
Bazı eski üst düzey komutanlarda dinleme listesinde bulunuyor. Eski Genelkurmay Başkanları Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı ve Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu, ile Deniz Kuvvetleri Komutanları Oramiral Vural Bayazıt ve Oramiral Bülent Alpkaya da habere göre telekulağa takılmış.
Eski RTÜK Başkanı Zahid Akman, Eski YÖK Başkanı Prof. Erdoğan Teziç, eski İTÜ rektörleri Prof. Muhammed Şahin ve Hüseyin Faruk Karadoğan, Eski Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Ayşe Soysal, Eski Yıldız Üniversitesi rektörü Emin Durul Ören ve CHP Yalova milletvekili Muharrem İnce de İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi tarafından dinlenmiş.
Dinleme skandalının ortaya çıkması üzerine twitter üzerinden bir açıklama yapan Muharrem İnce, “Telefonlarımın hukuksuz dinlenmesi ahlaksızlıktır, skandaldır. Telefon dinleme skandalının sorumlusu hükümettir” dedi.
Milliyet gazetesi yazarı Aslı Aydıntaşbaş, ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlık görevinde bulunduğu 2009 yılında “devletin kurumları görevini yapıyor” şeklindeki yorumunun yer aldığı gazete haberini kendi Twitter hesabından paylaştı.
Cumhuriyet gazetesi yazarı Can Dündar ise yine kendisi gibi dinlenmiş gazetecilerden Mirgün Cabas’ın CNN Türk’te yayınlanan programında, hükümet-cemaat kavgasının skandalı ortaya çıkardığını savundu. Dündar, "Erdoğan dinlenmeseydi bunlar ortaya çıkmazdı, damdan düşenin halinden, damdan düşen anlar. Dinleme kayıtlarının silindiğine inanmıyorum. Arkasından başka şeylerde çıkabilir, bir güvencemiz yok. Bu dinlemeleri yapanlar cezalandırılmalıdır. Bizim bunlarla mücadele etmemiz lazım, hukuki işlemler başlatmamız lazım, protesto edip, devletten hesap sormak lazım” dedi.