İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca daha önce Gülen Cemaati olarak adlandırılan FETÖ'nün medya yapılanması kapsamında yürütülen soruşturmada, 35 şüpheli medya çalışanı hakkında ByLock haberleşme aplikasyonu kullandıkları gerekçesiyle operasyon başlatıldı.
Gözaltı kararı çıkarılan isimler arasında Türkiye gazetesinden kısa bir süre ayrılan köşe yazarı Ahmet Sağırlı, İhlas Haber Ajansı çalışanı Ömer Faruk Aydemir, kapatılan Zaman gazetesi muhabiri Muhsin Pilgir, kapatılan Samanyolu Haber Televizyonu yönetmenlerinden Cüneyt Seza Özkan ile Mehmet Ali Ay, Yusuf Duran, Ahmet Feyzullah Özyurt veBirgün gazetesi editörü Burak Ekici de bulunuyor.
Birgün çalışanı gözaltında
Birgün çalışanı olan ve gözaltı kararını Twitter hesabı üzerinden duyuran Ekici, en son İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğünü belirttikten sonra muhtemelen telefonuna el konduğu için bir daha mesaj gönderemedi.
Sol muhalif çizgiye sahip Birgün gazetesi de, editörlerinin gözaltına alınmasının ardından yayınladığı açıklamada şunları belirtti: “10 Ağustos 2017 sabah saatlerinde 35 kişi hakkında FETÖ soruşturması çerçevesinde gerçekleştirilen operasyonda www.birgun.net internet sitemizde yaklaşık bir yıl önce işe giren genç meslektaşımız Burak Ekici de sabah evinde gözaltına alınmıştır. Operasyon gazetemize yönelik değildir ancak avukatlarımız konuyu yakinen takip etmektedir. Ekici ile ilgili iddiaların tarafımıza bildirilmesini ve soruşturmanın bir an önce sonuçlanmasını bekliyoruz.”
En son Mayıs ayında yazı yazan Türkiye gazetesinin eski köşe yazarı da gözaltına alındı
Gözaltına alınanlardan Ahmet Sağırlı ise çok yakın zamana kadar hükümete verdiği destekle tanınan Türkiye gazetesinde çalışıyordu.
15 Mayıs 2017’de Türkiye gazetesindeki yazılarına son verilen Ahmet Sağırlı, 28 Nisan’da kaleme aldığı “Mahkeme, dava, duruşma, karar” başlıklı yazısında 15 Temmuz yargılamalarını üstü kapalı biçimde eleştirmişti.
“Vatanım, düşmanım, son düşmanım konusu kaçıncı nesilde bitecek? Vatanı kurtaran bir düzenleme yapıp gidiyor, 15 sene, 20 sene sonra içerideki düşmanlar, hainler, gafiller yine memleketi uçurumun kenarına getiriyor, yine kurtarılıyor. Ve nasıl kurtarıldığı en az 10 sene konuşulamıyor. 1925'li yıllar 80 sene konuşulamadı. 60 ihtilali 1975'lere kadar konuşulamadı. 12 Eylül 10 sene konuşulamadı. 28 Şubat da öyle. Bu da başka bir dert. Olup biteni 15-20 yıl sonra konuşabiliyoruz” demişti.
İstanbul Emniyeti, operasyonun aksamaması açısından isimlerin büyük bölümünü açıklamış değil.