İsrail ordusu Gazze’nin kuzeyinde yaşayanlara bir kez daha güneye gitmeleri çağrısında bulunurken kara harekatı ihtimali de giderek yükseliyor ancak bu da belirli riskleri beraberinde getiriyor.
Amerikan The Hill gazetesi de bu risklere haberinde dikkat çekti.
Öncelikle kara harekatının risklerinden biri sivil kayıpların artması.
Herhangi bir kara harekatı uzun, kanlı ve evden eve çatışmalar şeklinde gerçekleşebilir.
Bu da Gazze’deki halk için büyük bir tehdit oluşturuyor.
Sadece hava saldırıları 1500’ü çocuk 4 binden fazla sivilin ölümüne neden olmuş durumda.
1 milyondan fazla Gazzeli de evlerini terk etmek zorunda kaldı.
Notre Dame Üniversitesi’nde Profesör David Cortright, Gazze’de savaşmanın İsrail için önemli riskler içerdiğine dikkat çekiyor.
Cortright’a göre İsrail aslında uluslararası mahkemenin toplanmasını sağlayarak İsrail’e saldırıdan sorumlu Hamas üyelerini adalet önüne çıkarmalı, bir yandan da Filistin halkıyla siyasi bir çözüm aramalı.
Cortright, uluslararası sempatinin Hamas tarafından katledilen masum İsrailliler’den Gazze’de İsrail bombardımanında ölen çocuklara kaymakta olduğuna dikkat çekiyor ve bunu İsrail’in kaçınması gereken bir tuzak olarak niteliyor.
Olası kara harekatının bir diğer riski de İsrail ordusu ile ilgili.
İsrail böyle bir kara harekatında çok sayıda askerini kaybedebilir.
2004 yılında İsrail Hamas’la savaşında 66 askerini kaybetmişti.
Askerler tünellerde, tuzaklı alanlarda, mayınlar karşısında, keskin nişancıların olduğu bir ortamda savaşmakta zorlanıyor.
İsrail’in 66 askerini kaybettiği savaş sadece birkaç hafta sürmüş ve İsrail Gazze’nin sadece bir bölümüne girmişti.
Şimdi ise İsrail tam kapsamlı, Hamas’ı yok edecek bir operasyondan bahsediyor.
İsrail 360 bin yedeği askere çağırmış durumda.
Daha geniş kapsamlı bir operasyon daha fazla kaynak ve daha fazla zaman demek. Bu da daha fazla hayatı riske atıyor.
Atlantik Konseyi’nden Alp Sevimlisoy, İsrail güçlerinin tuzakların ve birçok zorluğun üstesinden gelmek için bölge bölge küçük başarı parametreleri belirlemesi gerektiğini kaydediyor.
Sevimlisoy’a göre İsrail ordusu ilk etapta coğrafi açıdan yüzde 75-80 kontrol sağlayana kadar bölge bölge kontrolü ele geçirmeli.
Sevimlisoy bunun birkaç ay alabileceğini kaydediyor.
İsrail kamuoyu yaklaşık 1400 İsrailli’nin Hamas saldırılarında yaşamını yitirmesine öfkeli. Ama İsrail ordusu sonu belli olmayan olası kara harekatında önemli kayıplar verirse durum değişebilir.
Maariv gazetesinin anketine göre halkın yüzde 65’i kara harekatını destekliyor, yüzde 21’i ise karşı çıkıyor.
Chatham House’dan Bilal Saab, Amerikan desteğinin de zaman içinde değişebileceğini kaydediyor.
Saab, İsrail’in Hamas’ı yok etme gücünden daha fazlasına sahip olduğunu belirtiyor ama ekliyor;“Saldırı tek başına kalmayı da beraberinde getirecek, ordu müttefiklerinin de düşüncesini hesaba katmak zorunda, düşmanlarının tehditlerini, kamuoyunun düşüncesini. Hepsi önemli ve hepsi önceden kestirilemez” diyor.
Arap dünyasıyla ilişkilerin zayıflaması da olası kara harekatının risklerinden.
Arap dünyasında İsrail’in Gazze’ye yönelik hava saldırıları nedeniyle öfke var.
Ama Gazze’de bir savaş Ortadoğu’da ve Kuzey Afrika’da öfkenin daha da artmasına neden olabilir. Bu da Suudi Arabistan’la İsrail arasındaki ilişkilerin normalleşmesi için yürütülen diplomatik çabalara zarar verebilir.
İsrail bölgede daha da tecrit edilebilir.
Böyle bir durumda Arap halklarının hükümetlerine baskı yapabileceğine dikkat çekiliyor.
Muhtemel İsrail kara harekatında ikinci bir cephe açılma riski de var.
Hamas’ın İsrail saldırılarından bu yana İsrail Lübnan sınırında nerdeyse her gün silahlar ateşleniyor.
Hizbullah liderleri İranlı yetkililerle görüşme gerçekleştirdi. İran hem Hizbullah’ı hem de Hamas’ı destekliyor.
Ve İranlı yetkililer son günlerde Gazze’ye yönelik harekatın devam etmesi durumunda harekete geçebileceklerini kaydediyor.