İsrail Yüksek Mahkemesi Salı günü oybirliğiyle aldığı kararla, ordunun ultra Ortodoks erkekleri zorunlu hizmet için askere almaya başlaması gerektiğine hükmetti.
Mahkeme kararında, devletin "hukukun üstünlüğünün ve tüm bireylerin kanun önünde eşit olduğu ilkesinin ciddi bir ihlalini temsil eden geçersiz seçici uygulama" yürüttüğünü tespit etti.
Kararda kaç ultra Ortodoks'un askere alınması gerektiği belirtilmedi ancak ordu bu yıl 3 bin kişiyi askere alabileceğini söyledi.
Your browser doesn’t support HTML5
Ultra Ortodoks erkeklere askerlik hizmetinden geniş muafiyetler tanırken, ülkenin laik Yahudi çoğunluğu için zorunlu askerliği sürdüren onlarca yıllık sistem bu tarihi kararla son buluyor.
Eleştirmenler tarafından ayrımcı olarak görülen bu sistem, İsrail'in Yahudi çoğunluğu arasında ülkeyi koruma yükünü kimin omuzlaması gerektiği konusunda derin bir uçurum yaratmıştı.
İlgili Haberler İsrail Savunma Bakanı Gallant Lübnan sınırında Hizbullah’la tırmanan gerilimin gölgesinde Washington’daMahkeme, 2017 yılında muafiyetleri düzenleyen bir yasayı iptal etmiş, ancak davaların sürekli ertelenmesi ve hükümetin yeni bir yasa çıkarma konusundaki geciktirme taktikleri çözümü yıllarca sürüncemede bırakmıştı. Mahkeme, yasanın yokluğunda İsrail'in zorunlu askerlik hizmetinin diğer vatandaşlar gibi ultra Ortodokslar için de geçerli olduğuna karar verdi.
Uzun süredir devam eden düzenlemeler uyarınca ultra Ortodoks erkekler, çoğu Yahudi erkek ve kadın için zorunlu olan askerlik hizmetinden muaf tutuluyor. Erkekler üç ve kadınlar iki yıl askerlik yapmanın yanısıra 40 yaşına kadar yedekte tutuluyorlar.
Bu muafiyetler uzun zamandır laik çevrede öfke kaynağıydı ve bu bölünme sekiz aydır devam eden savaş sırasında ordunun on binlerce askeri orduya çağırması ve alabileceği tüm insan gücüne ihtiyacı olduğunu söylemesiyle daha da derinleşti.
Hamas'ın 7 Ekim saldırısından bu yana İsrail ordusu 600'den fazla kayıp verdiğini açıklamıştı.
İlgili Haberler İsrail Gazze'yi vurdu: En az 42 can kaybıBununla birlikte, Başbakan Benyamin Netanyahu'nun iktidar koalisyonunun siyasi açıdan güçlü ultra Ortodoks ortakları, mevcut sistemde herhangi bir değişikliğe karşı çıkıyor.
Bu partiler muafiyetler sona erdirilirse koalisyondan ayrılabilirler, bu da hükümetin çökmesine ve popülaritesinin düştüğü bir dönemde muhtemelen yeni seçimlere yol açabilir.
Mevcut ortamda Netanyahu'nun konuyu daha fazla ertelemesi ya da muafiyetleri geri getirecek yasaları geçirmesi zor olabilir. Duruşmalar sırasında hükümet avukatları mahkemeye ultra Ortodoks erkekleri askere gitmeye zorlamanın "İsrail toplumunu parçalayacağı" savunması yaptı.
Netanyahu'nun partisi Likud'dan yapılan açıklamada karar eleştirilerek, İsrail liderinin desteklediği bir yasa tasarısının parlamentoda ele alınacağı belirtildi.
Açıklamada "Askerlik sorununa gerçek çözüm Yüksek Mahkeme kararı değildir" denildi.
Muhalifler ise bu tasarının İsrail'in savaş zamanı ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kaldığını söylüyor.
Din ve devlet işleri uzmanı ve Kudüs'teki bir düşünce kuruluşu olan Jewish People Policy Institute'un başkan yardımcısı olan Shuki Friedman'a göre şu anda yaklaşık 66 bin ultra Ortodoks erkek askere alınma şartlarını karşılıyor.
İsrail'in en yüksek mahkemesinin kararına uyulması gerekiyor. Ordu konuyla ilgili yorum yapmadı.
Ancak ordunun, askerliğe şiddetle karşı olan ve hemen uyum sağlamaya hazır olmayabileceği kapalı ve mütevazı bir yaşam tarzı izleyen bir nüfusun binlerce üyesini nasıl askere alacağına dair bir plan oluşturduktan sonra harekete geçmesi bekleniyor.
Mahkeme ayrıca, muaf tutulan ultra Ortodoks erkeklerin eğitim gördüğü ilahiyat okullarına verilen devlet teşviklerinin askıya alınmasına karar verdi. Mahkeme bu yılın başlarında ilahiyat okullarının bütçelerini geçici olarak dondurmuştu.
Koalisyondaki ultra Ortodoks partilerden birine başkanlık eden Kabine bakanı Yitzhak Goldknopf sosyal medya platformu X'te yaptığı paylaşımda, kararı "çok talihsiz ve hayal kırıklığı yaratan" bir karar olarak nitelendirdi.
Goldknopf partisinin hükümetten ayrılıp ayrılmayacağı konusunda bir açıklama yapmadı.
Ultra Ortodokslar, 9,9 milyonluk İsrail nüfusunun yaklaşık yüzde 13'ünü oluşturuyor. Yüksek bir doğum oranına sahip olan bu cemaat, yılda yaklaşık yüzde 4 ile nüfusun en hızlı büyüyen kesimini oluşturuyor.
İsrail Parlamentosu’nun Devlet Kontrol Komitesi'ne göre her yıl yaklaşık 13 bin ultra Ortodoks erkek askerlik yaşı olan 18’e giriyor; ancak bunların yüzde 10'undan azı askere gidiyor.
Ultra Ortodokslar tam zamanlı dini eğitimlerini, devleti korumadaki rolleri olarak görüyorlar. Birçoğu ordu aracılığıyla seküler toplumla daha fazla temas kurmanın, inançlarına sıkı sıkıya uymaktan uzaklaştıracağından korkuyor.
Ultra Ortodoks erkekler, matematik, İngilizce veya fen bilimleri gibi seküler konulara çok az ilgi göstererek dini çalışmalara odaklanan özel derslere katılıyorlar.
Karara karşı çıkanlar bu erkeklerin orduda görev almak ya da seküler işgücüne katılmak için yeterince hazırlıklı olmadıklarını söylüyor.
Dindar kadınlara genellikle tartışmalı olmayan muafiyetler tanınıyor, çünkü kadınların savaş birimlerinde görev yapmaları beklenmiyor.
Mahkeme kararı, askere gitmeleri beklenmeyen ve çoğu gitmeyen İsrail'in Filistinli vatandaşlarının durumunu ele almıyor.
İsrail devletinin kurulmasının yolunu açan 1948 savaşından sonra İsrail'de kalan Filistinliler’in torunlarının, ordu ile bağları sorunlu. Bazı İsrailliler de Gazze ve Batı Şeria ile dayanışmaları nedeniyle bu Filistinliler’i dış güç olarak görüyor.
Salı günkü karar, askerlik konusunda koalisyon içinde giderek artan bir sürtüşmeye zemin hazırlıyor. Ultra Ortodoks parlamenterler, muhtemelen dini liderlerin ve seçmenlerinin yoğun baskısıyla karşılaşacak ve hükümette kalmaya değip değmeyeceğine karar vermek zorunda kalacaklar.
Konuyla ilgili daha önceki mahkeme kararları ve askere alma tehditleri, ultra Ortodokslar ile polis arasında protestolara ve şiddete yol açmıştı.
Muafiyetlere karşı mücadeleye öncülük eden İsrail'de Kaliteli Hükümet Hareketi, uygun tüm ilahiyat okulu öğrencilerinin derhal askere alınması çağrısında bulundu.
Grubun hukuk departmanı başkanı Tomer Naor, "Bu, özellikle karmaşık güvenlik durumu ve ordudaki acil personel ihtiyacı ışığında, onların yasal ve ahlaki görevi" dedi.
Netanyahu'nun koalisyonu, seçmenlerinin askere alınmasına karşı çıkan iki ultra-Ortodoks parti tarafından destekleniyor.
Uzun süredir görevde olan İsrail lideri bir yandan mahkemenin kararlarına uymaya çalışırken bir yandan da koalisyonunu korumak için çabalıyor.
Ancak Netanyahu, 120 üyeli parlamentoda 64 sandalyelik zayıf bir çoğunluğa sahip olduğu için genellikle küçük partilerin sorunlarına boyun eğmek zorunda kalıyor.
Hükümet teorik olarak muafiyetleri geri getiren bir yasa taslağı hazırlamaya çalışabilir, ancak mahkemenin kararı ışığında bunu yapmak siyasi açıdan zor olacak.
Hükümetin bazı ılımlı üyeleri sadece ciddi sayıda ultra Ortodoks'u askere alacak bir yasayı destekleyeceklerini belirtti ve Knesset'in yakında yaz tatiline girecek olması nedeniyle yasama zamanı daralıyor. Bu da orduyu yeni bir yasa yürürlüğe girmeden önce dindar erkekleri askere almaya zorlayabilir.
Netanyahu, 2022 yılında bir önceki hükümet tarafından sunulan ve ultra Ortodokslar’ın sınırlı bir şekilde askere alınmasını öngören bir yasa tasarısını destekliyor.
Ancak karşı çıkanlar, bu tasarının savaştan önce hazırlandığını ve ordunun bir yandan Gazze Şeridi'ndeki güçlerini korumaya çalışırken bir yandan da geçen Ekim ayında Gazze'de patlak veren savaştan bu yana İsrail ile savaşan Lübnan Hizbullahı ile olası bir savaşa hazırlandığı için, acil bir insan gücü açığını gidermek için yeterli olmadığını söylüyor.