İsrail’in Gazze’ye yönelik bombardımanı ikinci ayına girerken, bazı ülkeler İsrail savaş suçu işlediği gerekçesiyle Tel Aviv’deki diplomatlarını geri çağırdı.
Güney Afrika Cumhurbaşkanlığı'nda bakan olarak görev yapan Khumbudzo Ntshavheni, hafta başında gazetecilere yaptığı açıklamada "Uluslararası toplumun gözleri önünde yaşanan soykırıma müsamaha gösterilemez" dedi.
Türkiye, Çad, Ürdün, Bolivya, Şili, Bahreyn, Honduras, Kolombiya ve Güney Afrika, İsrail bombardımanında çok sayıda kişinin hayatını kaybetmesini ve yaşanan yıkımı protesto etmek amacıyla İsrail'deki diplomatlarını geri çağırdı.
Hamas kontrolündeki Gazze’deki sağlık yetkililerine göre, İsrail’in Gazze bombardımanında şimdiye kadar 4 binden fazlası çocuk olmak üzere 10 binde fazla kişi hayatını kaybetti.
İsrailli yetkililer, "sivil kayıpları en aza indirmeye çalıştıklarını" söylerken, önemli askeri mevzileri hastanelerin yakınına ve nüfusun yoğun olduğu bölgelere yerleştirerek sivilleri canlı kalkan olarak kullandığını söyledikleri Hamas'ı ortadan kaldırma konusundaki kararlılıklarını da vurguluyorlar.
Hamas, 7 Ekim’de İsrail’e düzenlediği saldırılarda 1400 kişiyi öldürdü, 200’den fazla kişiyi de rehin aldı.
BM'de ateşkes çağrısına veto
Tarihsel olarak İsrail'in sadık bir müttefiki olan ABD, yıllık 3 milyar 300 milyon dolarlık yardıma ek olarak 14 milyar dolarlık acil yardımla İsrail’e destek verdi. Ayrıca İsrail'i Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ndeki kritik kararlardan korumak için vetosunu kullandı.
Geçtiğimiz ay 120 BM üyesi ülke Gazze'de derhal ateşkes sağlanması yönünde oy kullanırken, ABD ve aralarında 10 bin 800 nüfuslu Nauru'nun da bulunduğu 12 ülke bu çağrıya karşı oy kullandı.
ABD'nin eski Bahreyn Büyükelçisi William Roebuck, VOA'ya yaptığı açıklamada, "Şu anda ABD biraz izole olmuş görünüyor. Bence bu, geçici bir durum ve ateşkesin ne zaman ilan edilip yürürlüğe gireceği konusundaki farklı görüşleri yansıtıyor” dedi.
İsrailli ve Amerikalı yetkililer, ateşkesin Hamas'ın işine yarayacağını ve İsrail'e yeni bir kanlı saldırı hazırlığı yapmasına olanak sağlayacağını savunuyor.
Amerika Birleşik Devletleri Gazze'deki sivillere yardımların ulaşabilmesi için "insani duraklama" çağrısında bulunurken İsrail, bombardımanın durdurulmasının rehinelerin serbest bırakılmasını da beraberinde getirmesi gerektiğinde ısrar ediyor.
Johns Hopkins Üniversitesi'nden uluslararası ilişkiler profesörü Sarah Parkinson, VOA'ye yaptığı açıklamada, "İsrail'in Gazze'deki askeri operasyonunun büyüklüğü ve eş zamanlı olarak Batı Şeria'daki İsrailli yerleşimcilerin Filistinliler'i hedef almasının artması, muhtemelen daha fazla ülkenin kamuoyu önünde kınama, normalleşme görüşmelerini erteleme (örneğin Suudi Arabistan) veya diplomatik ilişkileri kesme gibi diplomatik hamleleri düşünmesine yol açacaktır" diye konuştu.
Çin, Güvenlik Konseyine başkanlık ediyor
Bu ay Çin; ABD, Rus ve Çinli diplomatların krizi ele almayı amaçlayan rakip karar tasarılarını veto ettiği Güvenlik Konseyi toplantılarına başkanlık ediyor.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Wang Wenbin, dün yaptığı açıklamada, "Güvenlik Konseyi'nin dönem başkanı olarak Çin, Güvenlik Konseyi'nin sorumlu bir şekilde harekete geçmesi için ilgili taraflarla birlikte çalışmaya devam edecek ve düşmanlıkların sona erdirilmesi, insani durumun hafifletilmesi ve nihayetinde iki devletli çözüm yoluyla kalıcı Filistin-İsrail barışının gerçekleştirilmesinde aktif ve yapıcı bir rol oynayacaktır" dedi.
Ateşkes çağrısı, BM üyesi devletler arasında daha geniş bir desteğe sahip. Ancak Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi arasında bu konuda fikir birliği oluşturmak imkansız olmasa da zor.
Harvard Kennedy School'da uluslararası ilişkiler profesörü olan Stephen Walt, VOA'ya yaptığı açıklamada, "ABD'nin veto tehdidi Çin'in BM Güvenlik Konseyi'nden İsrail'i eleştiren bir karar çıkarmasını imkansız hale getirecek, ancak çatışmalar devam eder ve Washington bunun kendi pozisyonuna zarar verdiği sonucuna varırsa Çin, tarafsız bir duruş sergileyen ve İsrail'i dışlamayan bir ateşkes kararı çıkarabilir" diye konuştu.
"Çatışma yatıştığında ABD'nin izolasyonu hafifler"
Uzmanlar, “geleneksel olarak İsrail ne zaman bir savaşa dahil olsa, ABD'nin izole ve taraflı görünme pahasına da olsa BM ve diğer uluslararası organlarda onu koruduğunu” söylüyor.
ABD'nin eski Bahreyn Büyükelçisi William Roebuck, "Genel hesaplama, genellikle ABD'nin diplomatik çabalarının bir sonucu olarak çatışma yatıştığında, ABD'nin izolasyonunun hafifleyeceği yönünde olmuştur" dedi.
Dışişleri Bakanı Antony Blinken Eylül ayında ABD'nin kurallara dayalı bir uluslararası düzeni korumaya yönelik "aydınlanmış kişisel çıkarını" tanımlarken, Rusya ve Çin'i kendi tercihlerini diğer uluslara dikte etmekle eleştirdi.
"Hükümetlerin kendi sınırları içinde yaptıklarının yalnızca kendilerini ilgilendirdiğini ve insan haklarının bir toplumdan diğerine değişen öznel değerler olduğunu iddia ediyorlar" diyen Blinken, ABD politikasının küresel sorunların çözümünde diğer ülkelerle işbirliğine dayandığını söyledi.
Geçtiğimiz ay iki kez Ortadoğu turuna çıkan Blinken, Ürdün ve Türkiye gibi ABD müttefiklerinin Washington'un İsrail'e verdiği kayıtsız şartsız desteği eleştirdiğine şahit oldu.
ABD de çatışmaya nihai bir çözüm bulunmasını istiyor
Harvard Kennedy School uluslararası ilişkiler profesörü Stephen Walt, "Rusya'nın Ukrayna'yı işgali şiddetle kınanırken İsrail'in Gazze'yi işgalinin kınanmaması bazı ülkeler için Batı'nın ikiyüzlülüğü gibi görünüyor" dedi.
Vetolar, Güvenlik Konseyi'ni Gazze krizi konusunda neredeyse felç ederken, dünyanın dört bir yanındaki şehirlerde yüz binlerce insan acil ateşkes çağrısıyla yürüdü.
Washington'da geçen haftasonu düzenlenen Filistin yanlısı bir gösteride on binlerce kişi Dışişleri Bakanlığı binasının yakınına giderek, İsrail ordusuna yapılan ABD yardımının kesilmesini talep etti.
Ateşkes konusundaki görüş ayrılıklarına rağmen ABD, Hamas-İsrail çatışmasına nihai bir çözüm bulunması konusunda Çin ve diğer ülkelerle hemfikir.
Blinken geçen hafta resmi X hesabından "Bir Filistin devletinin kurulması da dahil olmak üzere bölgede kalıcı ve sürdürülebilir bir barış için çalışmaya kararlıyız" diye yazdı.
İlgili Haberler Eski CENTCOM Komutanı: “Amerikalılar’a yönelik can kaybıyla sonuçlanan bir saldırı kırmızı çizgimiz“