Demokrat Parti’nin başkan aday adaylarından Hillary Clinton, IŞİD’le mücadele planını açıkladı. Amerika’nın liderlik rolü üstlenmesi gerektiğine işaret eden Clinton, Arap ülkelerininse Paris saldırıları sonrasında askeri açıdan mücadeleye daha çok katılması gerektiğini belirtti. Başkanlık yarışına katılan diğer aday adayları da ulusal güvenlik konusunu sık sık gündeme getiriyor.
Geçen hafta New York’ta konuşan Hillary Clinton, IŞİD’i yenmek için Amerika’nın çabalarını yoğunlaştırması gerektiğini söyledi: ”Koalisyonun hava operasyonlarının daha etkili olması gerekiyor. Hedefi genişleterek daha çok uçakla daha çok saldırı yapmalıyız.”
Clinton, Irak ve Suriye’ye ek özel güç gönderilmesini ve uçuşa yasak bölge oluşturulmasını destekliyor. Ancak bölgede çok sayıda Amerikan askeri bulunmasını istemiyor.
Clinton, Suriyeli mültecilerin Amerika’ya girişini yasaklamak isteyen bazı Cumhuriyetçi rakiplerini de eleştirdi: ”Müslümanlar’a karşı ayrımcılık yapmak, Suriyeli mültecilere kapıyı kapatmak doğru değil. Biz böyle bir ülke değiliz.”
Massachusetts eyaletindeki kampanyaya katılan Donald Trump ise çok daha farklı bir tavır sergiliyor: ”IŞİD’in kontrol altına alındığını iddia eden bir başkanımız var. Başkanın kontrol altına aldığı tek şey bizleriz. Başımızda lider olmadığı için kapana kısıldık.”
Paris saldırıları sonrasında ulusal güvenlik konusuna yeniden odaklanan aday adayları, IŞİD’le mücadele planlarını da açıklamaya başladı.
Cumhuriyetçi Partili Jeb Bush, ‘Irak’a ek asker gönderirdim’ diyor: ”Korunaklı bölgelerde saklamak yerine güçlerimizin Irak Ordusu içine yerleştirilmelerini sağlardım. Peşmergeler’in doğrudan desteklenmesi lazım. Büyük bir güçle savaşan Kürtler’e yardım ettiğimizi göstermemiz gerekir.”
Bir başka Cumhuriyetçi aday, Ohio Valisi John Kasich de kara harekatını destekliyor, ancak asker sayısını açıklamıyor: ”IŞİD’i umursamazlıktan gelerek yenemezsiniz. Kara harekatı konusundaysa herkes ‘kaç asker gönderirdin?’ ‘bölgede nasıl bir askeri güç konuşlandırırdın?’ diye soruyor. Bu konuda askeri ve sivil uzmanlar tavsiyelerde bulunacaklar.”
Uzman Anthony Cordesman’a göre kara harekatı konusu birçok sorunu beraberinde getiriyor: ”İç savaşın eşiğinde ya da içinde olan ülkelere, sanki hiç işlerine burnunuzu sokmak olarak algılanmayacakmış gibi kara birlikleri gönderebileceğinizi sanmak, gerçekle hiçbir şekilde bağdaşmıyor. Kara birliklerini bir yere anında göndermek imkansız.”
Son kamuoyu yoklamaları, Amerikalılar’ın teröristlerle mücadeleye ‘evet’ dediğini, ancak Irak ya da Suriye’ye çok sayıda asker gönderilmesine karşı olduğunu gösteriyor.