IŞİD, Sina Yarımadası'ndaki kolunun yayınladığı yeni video görüntülerinde Gazze'deki rakibi Hamas'ı hedef alarak bazı tehditlerde bulundu.
IŞİD, militan örgüt Hamas'ı cihatçıların üzerine gitmekle, ancak benzer tepkiyi, Amerika'nın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak kabul etme kararına göstermemekle suçluyor.
Hangi tarihte çekildiği bilinmeyen 22 dakikalık video görüntüleri, ”İbrahim'in Cemaati” başlığını taşıyor. IŞİD, Hamas'ı Batı'yla olan gerginlikleri azaltmaya çalışmakla suçluyor ve militanlarını, Gazze'deki Hamas hedeflerine saldırmaya çağırıyor.
Videonun kimliği belli olmayan sunucusu, ”Dönek Hamas çete örgütü, Mescid-i Aksa'nın yüce mevkiini suistimal ediyor. Allah'ın Müslümanlar’ın yüreğindeki Mescid-i Aksa'yı siyasi emellerine alet ediyor; bu dünyevi emellerin bedeli Müslümanlar’ın kanı olsa da” şeklinde konuşuyor.
Sosyal medya sitesi Telegram'da hafta içinde yayınlanan video görüntülerinde Arapça konuşan sunucu, ”Hamas, cihat ve Siyonistler'i Müslümanlar'ın topraklarından çıkarma davasından saptı ve bu dava, Gazze'nin egemenliği için verilen mücadeleye dönüştü” ifadesini kullanıyor.
Hamas liderleriyse IŞİD'in tehditlerini ciddiye almadı ve videoyu ”Siyonist yapımı” olarak değerlendirdi.
Hamas sözcüsü Salih El Bardawil, video görüntülerinin hazırlanmasında, ”direnişi çarpıtmayı” amaçlayan İsrail istihbaratının parmağı olduğu suçlamasında bulundu.
El Bardawil, paylaştığı Twitter mesajında, ”Bu meseleyi ideolojik olarak değerlendirmek saflık olur. Bir an önce işgalle bağlantılı bir güvenlik meselesi olarak ele alınması gerekli” ifadelerini kullandı.
IŞİD ve Hamas düşmanlığının uzun tarihçesi
IŞİD ve Hamas arasındaki düşmanlık, yeni değil.
Her iki örgüt de gerek Amerika, gerekse İsrail'in terörist örgütler listesinde yer alıyor. IŞİD, Hamas'ı, İslam'ın katı kurallarına sadık kalmayan milliyetçi bir hareket olarak görüyor. Örgüt, Hamas'ı daha önce de Batı'ya cazip görünmek için daha ılımlı bir havaya bürünüp Amerika’nın desteklediği El Fetih örgütüyle işbirliği yapmakla suçlamıştı.
İki örgüt aynı zamanda İsrail-Filistin meselesinde İran'ın ve Lübnanlı Şii örgüt Hizbullah'ın oynayacağı rol konusunda da fikir ayrılığı yaşıyor.
Hamas, geçmişte Tahran'dan silah ve para yardımı aldığını açıklamıştı. Irak ve Suriye'de İran'ın desteklediği Şii milislerle kıyasıya savaşan IŞİD, bunu, Sünniler’in ihanete uğraması olarak görüyor.
IŞİD'in yayınladığı son video görüntüleri, Başkan Trump'ın geçtiğimiz ay Amerika'nın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak kabul ettiği açıklamasıyla başlıyor. Örgüt, Hamas'ın ”İslam yasalarını lağvetmeye” kalkışmasının, Amerika'nın böyle bir karar almasına olanak tanıdığını iddia ediyor.
Videonun sunucusu, ”Tüm Müslümanlar’a ihanet ettiler” diyor.
Videoda ayrıca Hamas'ın Mayıs ayında açıkladığı yeni manifestosu da eleştiriliyor. Eleştirilerde Hamas'ın kullandığı Yahudi karşıtı dili yumuşattığı, İsrail'e yönelik tavrından taviz verdiği ve uluslararası arenada kabul görmek amacıyla İslamcı örgütlerden kendini uzak tuttuğu iddia ediliyor.
Video görüntülerinde konuşan ve Ebu Kazım El Makdisi olarak adlandırılan IŞİD mensubu, ”Gazze'deki kafir grubun Allah'a savaş açtığını ve kılıçlarını Allah'ın hükümdarlığını buyuranlara çevirdiğini öğrendik” şeklinde konuşuyor.
Ebu Kazım El Makdisi, Hamas'ı, IŞİD sempatizanı cihatçıların üzerine giden İsrail'le, IŞİD'in Mısır kolunun faaliyetlerini engellemek için Mısır Hükümeti'yle ortaklık yapmakla suçluyor.
El Makdisi, ”Mısır Devlet Başkanı El Sissi'nin istihbarat güçleriyle doğrudan güvenlik işbirliğine girişerek Sina Yarımadası'ndaki cihatçıları kuşatma altına alma girişiminde bulundular” diyor.
Mısır'daki IŞİD
IŞİD'in Sina Yarımadası'ndaki kolu 2014 yılı Kasım ayında, militan örgüt Ensar Beyt El Makdis'in IŞİD lideri Ebu Bekir El Bağdadi'ye bağlılığını ilan etmesi üzerine ortaya çıktı. Grup, o zamandan bu yana El Kaide'ye yakın duran bazı küçük militan örgütleri bünyesine dahil ederek Mısır'daki en acımasız cihatçı örgüt haline geldi.
Mısır'ın kuzeydoğusunda yüzlerce Mısırlı siville güvenlik görevlisinin ölümünden sorumlu tutulan örgüt, 2015 yılı Ekim ayında bir Rus uçağının düşürülmesinin de sorumluluğunu üstlenmişti. Düşen uçakta bulunan 224 kişinin tamamı yaşamını yitirmişti.