Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘‘Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’ni de 2022'de yürürlüğe sokacağız” açıklamasının ardından yeniden gündeme gelen kıdem tazminatının fona devredilmesi düşüncesi, Türk-İş ve DİSK üyesi işçiler tarafından Türkiye’nin dört bir yanında protesto edildi.
Kıdem tazminatını fona çevirerek fiili olarak ortadan kaldırmayı hedefleyen tasarının Meclis’e gelmesi halinde genel grev ilan edeceğini duyuran Türk-İş, bütün illerdeki temsilciliklerinde bir basın açıklaması yaptı.
Your browser doesn’t support HTML5
Ankara’da Türk-İş Genel Merkezi önünde bir araya gelen işçiler, “Direne direne kazanacağız”, “Kıdeme uzanan eller kırılsın” sloganları attı. “Kıdem tazminatı geleceğimizdir dokunma”, “Ölmek var dönmek yok, tazminatı vermek yok” yazılı pankartlar taşıdı.
“Kıdem tazminatı işçilerin kırmızı çizgisidir”
Türk-İş Ankara İl Temsilcisi Nihat Zengin yaptığı açıklamada, kıdem tazminatının kaldırılmasına izin vermeyeceklerini vurguladı. Tamamlayıcı emeklilik sistemiyle ilgili taslağın kendilerine ulaşmadığını belirten Zengin, “Değişiklik yapılmasına ilişkin sosyal taraflar arasında mutabakat yoktur. Ekonomideki sıkıntıların çözümü yine işçide aranıyor. Esnek çalışma kabul ettirilmeye çalışılıyor. Bunların hiçbirini kabul etmiyoruz. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de daha önce görülmemiş salgın devam ederken bu gündeme getiriliyor. İşçiler bu süreçte işsizlikle baş etmeye ve korumaya çalışmaktadır. Bu düzenleme çalışma hayatının huzurunu bozmuştur. Kıdem tazminatı Türkiye işçi sınıfının ve Türk-İş’in kırmızı çizgisidir. Bugün çalışanlar ve gelecekte çalışacaklar için kıdem tazminatının mevcut haliyle korunmasını istiyoruz. Kıdem tazminatının fona devredilmesi, süresinin azaltılması ve bu hakkın 25 yaş altı ve 50 yaş üstü çalışanlara belirli süreli iş sözleşmesi yaptırılması gibi bu hakkın tasfiyesine ya da zayıflatılmasına yönelik her türlü girişimin karşısında olmaya devam edeceğiz” dedi.
“Kıdem tazminatına yönelik girişimler direnişle karşılaşacak”
DİSK de örgütlü olduğu tüm işyerlerinde Başkanlar Kurulu’nun sonuç bildirgesini okudu. İzmir’de Eski Sümerbank önünde toplanan DİSK üyesi işçiler, “Hükümet al yasanı, başına çal” “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” “Faşizme karşı omuz omuza” sloganlarıyla hükümetin kıdem tazminatını fona devretme girişimini protesto etti. Eyleme kamu çalışanları ve bazı sivil toplum kuruluşları da destek verdi.
Your browser doesn’t support HTML5
DİSK Başkanlar Kurulu bildirgesini işçilere okuyan DİSK Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çalışkan, “Türkiye işçi sınıfının doksan yıla yakın bir süredir sahip olduğu kazanılmış en köklü hakkı olan kıdem tazminatının ortadan kaldırılmasına yönelik girişimler hız kazanmıştır. Bir yandan Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi adı altında kıdem tazminatımız fona aktarılarak, bir yandan da 25 yaş altı ve 50 yaş üstü çalışanlar başta olmak üzere esnek-güvencesiz çalıştırmayı yaygınlaştırarak kıdem tazminatı hakkı yok edilmek istenmektedir” diye konuştu.
Hükümetin bu kadar önemli bir konuyu anayasal bir kurum olan Ekonomik Sosyal Konsey ve yasal bir kurum olan Üçlü Danışma Kurulu gibi mekanizmaları çalıştırmadan kapalı kapılar arkasında yapılan müzakerelerle tartıştırmasını eleştiren Çalışkan sözlerini, “Kıdem tazminatını ortadan kaldırmaya, daraltmaya, budamaya, işçi sınıfının belirli kesimlerini bu haktan mahrum etmeye yönelik her girişim, direniş ile karşılanacaktır. Kıdem tazminatını bir işveren sorumluluğu olmaktan çıkaracak, iş güvencesi dayanağı işlevine son vererek işten çıkarmaları kolaylaştıracak, işverene iş sürecinde keyfiyet olanağı verecek, son ücret ile bağını kopararak kıdem tazminatının miktarını düşürecek planların müzakere edilecek hiçbir yanı yoktur. Fon, kıdem tazminatımıza, birikmiş emeğimize ve geleceğimize el koymak demektir. Kıdem tazminatı ile ilgili konuşulacak tek şey, mevcut sistemin güçlendirilmesi, kuvvetlendirilmesi, bir gün bile çalışsa tüm işçilerin istifa hali dahil kıdem tazminatı alacağı bir düzenlemenin yapılması ve işverenler işçilere kıdem tazminatını vermediğinde devletin kanun hakimiyetini sağlamasıdır” şeklinde sürdürdü.
Kıdem tazminatının kırmızı çizgileri olduğunu belirten Çalışkan, “İşçi sınıfı kıdem tazminatına o ya da bu biçimde dokunulmasına izin vermeyecektir” ifadelerini kullandı.
Erdoğan: ‘’Niye kendi aranızda halletmiyorsunuz?’’
Kamuoyu, kıdem tazminatının fona devredilmesini hatta bununla beraber Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’nin devreye gireceğini Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 10 Haziran’daki ‘‘Çalışanlara tamamlayıcı emeklilik sigortası sunacak bir çalışma başlatıyoruz. Tesis edilecek karma model ile işçilerin kazanılmış hakları korunacak. Tamamlayıcı emeklilik sigortası ile aynı zamanda ilave emeklilik desteği alınabilmesini de sağlayacağız. Böylece çalışanlarımız emeklilikte daha da rahat edecekler. Bunun için devlet elini taşın altına koyacak. Bu kapsamda oluşacak fon ile Türkiye'nin istihdam kalkanını sürekli hale getirmeyi hedefliyoruz. Türkiye'nin istihdam kalkanını hızlıca devreye aldıktan sonra tamamlayıcı emeklilik sistemini de 2022'de yürürlüğe sokacağız’’ sözleriyle öğrendi.
Bir gün sonra tüm taraflar üçlü zirvede bir araya geldi. Kabineyi, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ve Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un temsil ettiği toplantıda Türk-İş ve Hak-İş başkanları işçi, TİSK ve TOBB başkanları ise işveren adına masadaydı. Ancak toplantıdan bir uzlaşma çıkmadı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan 27 Haziran’da yaptığı açıklamada bazı çevrelerin asılsız dedikodular yaydığını belirterek, ‘‘İşveren sendikaları, işçi sendikaları gelin bir araya bu konuyu kendi aranızda halledin. Kendi aranızda halledemeyip, bunu eğer ‘kabine halletsin’ diyorsanız burada art niyet vardır, kusura bakmayın. Böyle bir art niyete ne Cumhurbaşkanı olarak şahsım ne de kabinemiz alet olmayız. Niye kendi aranızda bu işi çözmüyorsunuz? Niye kendi aranızda bunu halledemiyorsunuz? Kendi aranızda halledemeyip ondan sonra bizleri işçimizin ve işverenin karşısında zor durumda bırakmak veya kötü durumda bırakmak mı istiyorsunuz? Bugüne kadar attığımız her adımda nasıl emekçi kardeşlerimizin yanında yer almışsak, bu konuda da aynı anlayışla hareket edeceğiz” dedi.