İran cumhurbaşkanlığı seçimlerinin kazananı Ağustos ayında görevi Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’den devralacak. 18 Haziran’da yedi aday arasında yapılacak yarışın ardından göreve gelecek ismi bir dizi sorun bekliyor.
Aşırı muhafazakar İbrahim Reisi güçlü rakiplerinin yarıştan diskalifiye edilmesinin ardından seçimlerin en şanslı adayı olarak gösteriliyor. Ülkede mutlak yetki sahibi ise Cumhurbaşkanı değil, dini lider Ayetullah Ali Hamaney.
Yeni Cumhurbaşkanı görevi devralmasının ardından beş temel sorunla yüzleşecek:
Ekonominin iyileştirilmesi
Tüm adaylar eski ABD Başkanı Donald Trump’ın getirdiği yaptırımlara hedef olan, daha sonra da Corona virüsü salgınının vurduğu ekonominin canlandırılmasını öncelik olarak görüyor.
Trump, dünya güçleri ve İran arasında 2015’te imzalanan Ortak Kapsamlı Eylem Planı’ndan ABD’yi 2018’de çekmesinin ardından İran’a ekonomik yaptırımları yeniden yürürlüğe koymuştu.
2015 tarihli anlaşmanın İran’ın nükleer programında kısıtlamaya gitmesi karşılığında ülkeye yabancı yatırımın önünü açması umuluyordu.
Ancak Trump’ın anlaşmadan çekilmesinin ardından İran’a karşı başlattığı maksimum baskı kampanyası bu umutların suya düşmesine neden olmuştu.
İran, yaptırımlar nedeniyle milyarlarca dolarlık petrol gelirini kaybetmiş ve uluslararası finans sisteminden dışlanmıştı.
Uluslararası Para Fonu (IMF) İran’da gayrisafi milli hasılanın 2018 ve 2019 yıllarında yüzde 6’dan daha fazla düştüğünü ve geçen yıl ekonomide yalnızca ‘‘ılımlı büyüme’’ görüldüğünü bildirdi.
Ülkede, işsizlik arttı ve para birimi riyal sert düşüşler yaşayarak çöktü, enflasyon nedeniyle fiyatlar fırladı. IMF’nin, İran için bu yılki enflasyon tahmini yüzde 39.
Paris’teki Uluslararası ve Stratejik İlişkiler Enstitüsü’nden Thierry Coville’e göre yaptırımların kaldırılması makro ekonomik ortamda istikrarı sağlayacak, İran’ın ekonomik büyümesi hızlanacak ve enflasyon düşecek.
Ancak Coville, yeni cumhurbaşkanının yine de halkın beklentilerini dizginlemesi gerekeceğini, yaptırımların kalkmasıyla halkta her şeyin bir anda iyiye gideceği düşüncesinin oluşacağını, ancak bunun büyük bir hayal kırıklığını beraberinde getirebileceğini söylüyor.
Yabancılarla ilişkileri iyileştirmek
İtalya’daki Avrupa Üniversitesi Enstitüsü’nden Clement Therme’ye göre nükleer anlaşma sağlansa da bu durum yabancı yatırımcıları kısa vadede İran piyasasına sokmayabilir. Therme, AFP haber ajansına yaptığı açıklamada bunun olması için Washington ve Tahran arasında diplomatik ilişkilerin normalleşmesinin ‘‘vazgeçilmez bir koşul’’ olarak görülmesi gerektiğini belirtti.
Ancak Hamaney, ABD ile yıllardır süren düşmanlığın ardından ABD’yle herhangi bir yakınlaşmaya sıcak bakmıyor.
Therme’ye göre yeni Cumhurbaşkanı, Biden yönetimiyle düşmanlığın seviyesini kontrol altında tutarak ekonomik koşulların iyileştirilmesinin bir yolunu bulmak zorunda.
Yarışın önde gelen adaylarından Reisi, İran’a coğrafi olarak yakın ülkelerle ilişkileri önceliklendireceğini söyledi. Tahran, Pekin yönetimiyle dostane ilişkiler yürütüyor.
Uzmanlara göre Reisi’nin liderliğinde Batı ülkeleriyle gerilim sürse de İran’ın bölgedeki en büyük rakibi Suudi Arabistan’la diplomatik normalleşme süreci devam edebilir.
Pandemiden çıkış
Corona virüsü salgınının vurduğu İran kısa sürede bölgenin salgından en çok etkilenen ülkesi haline gelmişti.
Gerçeğin çok altında rakamları yansıttığı sanılan resmi verilere göre İran’da 3 milyon kişi salgına yakalandı ve 81 bin kişi hayatını kaybetti.
İran aşılama kampanyasının da gerisinde kaldı, bunun gerekçesi olarak kısmen de olsa ABD yaptırımları gösteriliyor.
Yaptırımların hafiflemesi ve İran’da bir ya da iki yerli aşının kısa vadede piyasaya çıkması durumu az da olsa hafifletebilir.
Halkın güvenini geri kazanma
İran’ın tecrit edilmesi ve ekonomik sıkıntısının yanı sıra 2017-2018 kışında ve 2019 yılının Kasım ayında iki protesto dalgasının kanlı biçimde bastırılmasının ülkede etkisi büyük oldu.
2020 yılının Ocak ayında Ukrayna havayollarına ait bir uçağın ABD ile yaşanan gerilim sırasında İran ordusu tarafından düşürülmesinin de halk üzerinde olumsuz etkisi oldu.
AFP’ye konuşan reform yanlısı gazeteci Ahmed Zeydabadi’ye göre İran’daki güven krizi derin ve yaygın.
Yetkililer ülkede 2020 yılının Şubat ayında yapılan meclis seçimlerine yüzde 57 katılım sağlanmasının ardından bu haftaki seçimlerde de katılımın düşük olabileceği görüşünde.
Zeydabadi’ye göre yeni hükümetin Telegram ve Twitter gibi bazı sosyal medya ağlarına getirilen engellemenin kaldırılması ve başörtüsü konusundaki katı tutumun esnetilmesi gibi güveni yeniden sağlayacak adımlar atması gerekecek.
Çevre sorunlarıyla mücadele
Ekolojik sorunlar İran’ın öncelikleri arasında görünmeyebilir ancak 83 milyon nüfuslu ülke, iklim değişikliği, su kıtlığı, çölleşme ve şehirlerde hava kirliliği gibi sorunlarla da mücadele ediyor.
Coville’e göre İran’ın çevre sorunu son derece ciddi bir sorun, ancak şu ana kadar hükümet ortaya kapsamlı bir politika koymuş değil.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde adayların katılımıyla televizyondan canlı yayınlanan üç tartışma programında da çevre konuları yer almadı.
Sürdürülebilir olmayan tarımsal ve endüstriyel uygulamaların doğal kaynakların tahrip olmasına neden olduğunu söyleyen gazeteci Zeydabadi, su kaynaklarının da tükendiğine dikkat çekti.
Ancak Zeydabadi’ye göre iki kez yağmur yağması iktidardakilerin iklim değişikliği sorununu unutmasına neden oluyor.