Amerikan yönetimi, İran ile batı ülkeleri arasındaki nükleer anlaşmadan çekilmesi sonrasında Tahran’a yönelik yaptırımları resmen yeniden devreye sokuyor. İran’ın otomotiv, havacılık sektörü ile İran ile altın ve diğer değerli metallerin ticaretini hedef alan yaptırımlar bu gece yarısı yürürlüğe girecek. Telekonferans yöntemiyle basın mensuplarının sorularını yanıtlayan üst düzey Amerikan Yönetimi yetkilileri, yaptırımların amacının İran üzerindeki mali baskıyı artırmak olduğunu vurguladı. İran’da son dönemde halkın sokağa döküldüğü protestolara dikkat çekerek, “İran nükleer anlaşma sonrası yaptırımların kalkmasıyla elde ettiği geliri kendi halkı için değil, bölgede terör faaliyetlerini fonlamak için kullanıyor mesajı verildi.
Üst düzey Amerikalı yetkililer, İran’da Aralık ayında başlayan ve devam eden protesto gösterilerinde halkın verdiği mesaj ve atılan sloganları öne çıkardı. Yetkililer, protesto gösterilerinde İran’ın dış politika cephesinde attığı adımlara tepki gösterildiği, “Suriye’ye Hayır, Gazze’ye Hayır” gibi sloganların atıldığı vurgulandı. Amerikalı üst düzey yetkililer, İran’da Hizbullah savaşçılarının itfaiye görevlisinden iki kat daha fazla para kazandığı örneğini vererek, İran’ın ekonomide nükleer anlaşma sonrası elde ettiği kazancı kendi halkıyla paylaşmak yerine bölgeyi istikrarsızlaştırmak amacıyla kullandığını savundu.
İlk kısmı bu gece yarısından itibaren, ikinci kısmı da Kasım ayında devreye girecek olan yaptırımların amacının da İran’ı müzakere masasına çekmek olduğu dile getirildi. Başkan Trump’ın geçtiğimiz hafta, Tahran üzerinde kurulan ekonomik baskıya atıfta bulunarak “Bir noktada İran’ın görüşmek isteyeceğini düşünüyorum. Bu durumda önkoşulsuz görüşürüm” mesajı hatırlatıldı. Üst düzey Amerikalı yetkililer, “Böyle olmak durumunda değil. İran bölgedeki olumsuz davranışlarına son vererek, gerçek, anlamlı ve kapsamlı bir anlaşma ihtimalinin kapısını arayabilir” mesajını verdi. Üst düzey Amerikalı bir yetkili, “Başkan Trump İran’ın bölgedeki amaçlarını sınırlandıracak kapsamlı bir anlaşmayı görüşmek üzere İran yönetimiyle bir araya gelebilir” ifadesini kullandı.
Üst düzey Amerikalı yetkililer, doğrudan yabancı yatırımcı için İran ile iş yapmanın güvenli olmadığını, bu nedenle de son dönemde İran’a doğrudan yatırım yapan yabancı şirketlerinin sayısının azaldığını, şirketlerin yatırımlarını çekmeye başladığını savundu.
Üst düzey yetkililer, İran’ın finansal sistemi sistematik olarak teröre destek vermek ve bölgedeki terör faaliyetlerini fonlamak için kullandığını ve bu amaçla da aldatıcı yöntemler kullandığını savundu. Brifingde soruları cevaplayan üst düzey bir yetkili, yaptırımların işe yaradığını ve bugüne kadar yaklaşık 100 uluslararası şirketin İran piyasasından çekilme kararını açıkladığını belirtti.
Üçüncü ülkelere yaptırım olacak mı?
ABD Yönetiminin devreye soktuğu yaptırımların en önemli boyutlarından birisi, İranlı şirketlerle iş yapan üçüncü ülkelerin bu yaptırımlardan nasıl etkileneceği konusu. Yani ikincil yaptırımların nasıl uygulanacağı tartışması. Üst düzey Amerikalı yetkililer, “Yaptırımları uygulamakta son derece kararlıyız, diğer ülkelerle birlikte çalışacağız ancak elimizdeki yetkiyi kullanmak konusunda da tereddüt etmeyiz” mesajını verdi.
Amerikalı üst düzey yetkililer, İran ile iş yapan üçüncü ülkelere yönelik muafiyet getirme olasılığı ya da bu ülkelerle yapılacak olası muafiyet görüşmeleri konusunda ayrıntı vermedi. Brifinge katılan üst düzey Amerikalı yetkililere göre, Trump Yönetimi üçüncü ülkelerden gelen yaptırımdan muaf tutulma taleplerini ayrı ayrı değerlendireceğini vurguladı.
Trump’tan İran yaptırım açıklaması
Başkan Trump da İran’a yönelik yaptırımların devreye girmesiyle ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Yazılı açıklamada, “ABD tüm yaptırımların uygulanmasında kararlıdır. Yaptırım kararına uyulması konusunda İran ile iş yapan ülkelerle yakın şekilde çalışacağız. İran ile faaliyetlerini sınırlandırmayan birey ya da kurumlar ciddi sonuçlarla karşılaşabilir” ifadesini kullandı. Trump, çok sayıda uluslararası şirketin İran pazarından ayrılma niyetini açıkladığını belirtti, tüm ülkelere de benzer adım atmaları çağrısında bulundu. Trump bir kez daha İran ve batı ülkeleri arasında 2 yıl önce varılan anlaşmayı korkunç bir anlaşma olarak niteledi. Anlaşmanın bölgede kaos ve şiddeti yayan bir diktatörlüğe can damarı olduğunu savundu. Trump, “Amerika’nın İran’ın zengin mirasının asıl sahibi olan ve rejimin asıl kurbanları olan İran halkının yanındayız” mesajı ile yazılı açıklamayı sonlandırdı.
Bolton: 'İran eğer ciddiyse masaya gelmeli'
ABD Başkanı Donald Trump’ın ulusal güvenlik danışmanı John Bolton da Amerikan haber kanalı Fox News’a konuştu.
Trump’ın “İran ile görüşürüm” mesajına atıfta bulunan Bolton, İran’ın yaptırımlardan kaçınmak için Trump’ın görüşme teklifini kabul etmesi gerektiğini söyledi.
Ulusal güvenlik danışmanı, “İran balistik füze ve nükleer silah programını tümüyle ve de doğrulanabilir şekilde terk etmeli. İran eğer ciddiyse, masaya gelmeli. Ciddi olup olmadığını da göreceğiz” diye konuştu.