Irak güçleri, IŞİD’i Musul’dan tamamen çıkarma hedefine hergün biraz daha yaklaşıyor. İran’a bağlı Haşdi Şabi (Halk Seferberlik Güçleri) Şii milis grubu ise, şimdiden Musul’un geri alınmasından sonra ABD önderliğindeki koalisyondan çekilme tehdidinde bulundu.
Amerikalı yetkililer, Musul’un alınması sonrasında 9 bin kişilik koalisyon güçlerinin çekilmekte acele etmeyeceğini söylüyor. Zira bir başka amaç Musul etrafındaki bölgede istikrarı sağlamak. Hali hazırda Sünni aşiret üyeleri ve Şii milislerden oluşan 25 bin kişilik birlik de köyleri IŞİD’den temizliyor.
Irak’ta 40 Şii milis grubundan oluşan Haşdi Şabi’nin lideri ise, ABD güçlerini istemediklerini söylüyor. Bu milis grupların çoğu İran’a bağlı.
İran’ın resmi haber ajansı IRNA’ya konuşan Haşdi Şabi Sözcüsü Cafer El Hüseyni, Amerikan güçleri, IŞİD temizlendikten sonra Irak topraklarını terketmezse, “Irak İslami Direnişi”nin hedefi olacaklarını söyledi.
Aynı zamanda birlik komutanlarından biri olan El Hüseyni, Amerika’yı Irak’ta nüfuzunu pekiştirmeye çalışmakla da suçladı.
El Hüseyni, Amerika’nın IŞİD’ı yenme adına askeri danışmanları ve hava operasyonları sayesinde Irak’ta etkinliğini arttırdığını söyledi.
Amerika’nın Irak güvenlik güçlerine Musul’un batısında destek veren 450 kadar askeri danışmanı var. Bunların çoğu özel harekat kuvvetlerine bağlı. Askeri danışmanlar Musul’un 64 kilometre güneyindeki Kayyara Hava Üssü’nde bulunuyor. Bu hava üssü, IŞİD mevzilerini zayıflatmak için hava saldırıları ve Iraklı birliklerinin eğitiminde önemli rol oynuyor.
Musul’un batısındaki banliyölerde Saraya Aşura ve Hizbullah Tugayları gibi Haşdi Şabi grupları hızla Batı’ya yönelmiş durumda. Çöldeki onlarca köyü ele geçirip, son olarak Irak’ın Suriye sınırını kontrol altına almak istiyorlar.
Amerika ise bu gruplarla çalışmayı iki nedenle reddediyor. Biri, Şii milislerin Irak hükümeti yerine İran’la bağlantılı olması, ikincisi de yerel Sünni halka karşı suç işlemeleri. İnsan Hakları İzleme Örgütü, milislerin Musul’dan kaçan erkekleri yeri belirlenemeyen gözaltı merkezlerinde tuttuğunu ve rehinelerden haber alınamadığını duyurmuştu.
Ancak Amerikalı yetkililer Haşdi Şabi ile ilgili yorumlarını IŞİD’le mücadele çerçevesinde sınırlıyor ve milislerin istikrarlı bir biçimde ilerlediğini söylemekle yetiniyor.
Washington merkezli Amerikan Barış Enstitüsü Ortadoğu Programı Direktörü Sarhang Hamasaeed ise Şii milislerin şimdilik ABD varlığından memnun olduğunu ve IŞİD’e karşı çıkarları doğrultusunda işbirliği yaptığına dikkat çekiyor.
Hamasaeed, Amerikalı danışmanların zaman zaman milislerle fazla yakınlaştığını da söylüyor ancak birbirleriyle doğrudan iletişime geçmeleri gerekmediğini de belirtiyor. Arada bulunan Irak hükümeti dengeyi sağlayan bir unsur olarak anlaşmazlıkları engelliyor.
Iraklı yetkililerin planı, Haşdi Şabi’yi hükümete bağlayarak, İran’ın etkisini azaltmak. Irak Meclisi, geçen Kasım’da kabul ettiği bir yasa ile Haşdi Şabi’yi Irak güvenlik güçlerinin bir parçası olarak tanımıştı.
Uzmanlar ise milis grubunu tamamen hükümetin yetkisine sokmanın zor olacağını zira Irak’taki mezhepsel bölünmenin, bölge ülkelerinin etkisine çok açık olduğunu vurguluyor.
Sarhang Hamasaeed’e göre Haşdi Şabi gerçeği ve altyapısı da bu amaçla uyuşmuyor. Koşullar el verse de Şii toplumunun Irak ordusuna güvenmesi zor.