Türkiye’den İngiltere’ye göç edenler TL’nin Sterlin karşısında değer kaybetmesiyle neler hissettiklerini ve Londra’daki kazançlarıyla yaşam giderlerini VOA Türkçe mikrofonuna değerlendirdi.
Your browser doesn’t support HTML5
Harringay Green Lanes caddesinde yoğunlaşan esnafın hemen hemen hepsi Türk lirasının değer kaybından dolayı üzgün ve Türkiye’deki çalışanların geçim şartlarının zorlaşmasından dolayı endişeli.
Gözlemecide çalışan Duygu Küçük, yılda bir ziyarete gittiği Türkiye’de, İngiltere’de kazanmış olduğu sterlinin alım gücünün yükseldiğinin farkında olduğunu, ancak orada yaşayanlar düşünüldüğünde bunun üzücü bir durum olduğunu belirtti.
Küçük dükkanında telefon aksesuarları satan Yılmaz Kaya, aynı bakış açısına ek olarak Türkiye’de çalışanların kazançlarının gitgide azaldığına vurgu yaptı.
Kebapçıda ocak başında çalışan işçi, haftalık kazancının 600-700 sterlini bulduğunu söyledi. 15 liradan hesaplandığında haftalık 10, aylık 40 bin liraya denk gelen bu parayla “Türkiye’de Kral gibi yaşardım” dedi ama bu kazancın Londra’da ancak yettiğini belirtti.
Bir porsiyon Adana kebabın 16 sterline satıldığını belirten diğer bir çalışan, bunun TL karşılığını 240 lira olarak hesapladı.
Bir başka restoranın şefi Ender Ersoy, Londra’daki harcamalarla ilgili fikir vermek için, her masadan en az 100 sterlin hesap aldıklarını söyledi. bin 500 TL’ye denk gelen bu rakamın içine 4 kişilik karışık ızgara, salata ve içecekler de dahil.
Yemek siparişlerini taşıyan motor kuryeleri, haftada kazandıkları 600-700 sterlinin, TL bazında artık daha büyük para olduğunun farkında olduklarını ama o parayı İngiltere’de harcayınca ancak geçindiklerini söylediler.
Süpermarkette raflara ürün dizerek hayatını kazanan diğer bir işçi, kısa bir süre önce 50 sterlin olan günlüğünün şimdi 60’a çıktığını ve bugünkü kurla kazancının TL bazında günde 900 lirayı geçtiğini söyledi.
O gün sattığı gözlemelerden kazandığı sterlinleri gösteren Duygu Küçük; sorumuz üzerine, yirmilik bir banknotla eve bir akşam yemeğinde gereken ihtiyaçların süpermarketten alınabileceğini; hatta para artacağını anlattı. Elinde gösterdiği 10 sterlinle de bir kafede bir kişinin yiyip içebileceğini belirtti ama özellikle Londra’daki hayat pahalılığının altını çizdi.
‘‘Sterlin kazanan göçmenlerin şimdiki kura göre Türkiye’den bakınca cazip görünen gelirlerinin, yaşadıkları yerde nasıl bir karşılığı var?” sorusuna süpermarket etiketleri bir ölçüde yanıt verebilir.
Günlük ihtiyaçlarını karşılamak isteyenler bugünlerde örneğin bir kilo domates almak için 1,39 sterlin ödüyor yani 20 TL; kırmızı soğan 0,99 sterlin yani 15 lira, çarliston biber 2,99 sterline satılıyor; ki bu da 45 lira civarında demek. Orta büyüklükte bir adet karnabahar ise 1,59 sterlinle 23 lira.
Meyve reyonunda cennet hurmasının üzerinde 3 adeti 0,99 sterlin şeklinde bir etiket var. Demek ki burada yaşayanlar TL bazında tanesi 5 liradan hurma yiyor. Mevsim meyvelerinden ayvanın üzerindeki etikette ise kilosu 3,99 sterlin yazıyor; yani 60 TL.
Sterlin kazananları et reyonunda bekleyen fiyatlar ise bir kilo kuzu bacağı için 7,99 sterlin. 120 liraya denk gelen bu rakam bir kilo pirzola için 9,99 sterlin, yani TL’yle 150 lira. Reyondaki orta büyüklükte bir piliç ise 2,69 sterlinle 40 lira.
Salata malzemelerinden maydonoz ve dere otu ise 0,79 sterlinlik etiketiyle dikkat çekiyor. Yani bir demeti 12 lirayı buluyor.
Et reyonu hariç bu rakamlar, çalışanların TL bazında hesaplandığı gibi, İngiltere için çok yüksek gelirlere sahip olmadıkları görüşlerini destekler nitelikte.
Mahalledeki bir erkek berberinin 18 sterline yani 270 liraya saç kestiği Londra’da, TL bazındaki 40 bin liralık kazancıyla “Türkiye’de olsan kral gibi yaşarsın” diyen ocakbaşı çalışanının 600-700 sterlinlik haftalığı, Londra’da ancak onu ve ailesini kimseye muhtaç olmadan yaşatmaya yetiyor.