İngiltere'de Aşırı Sağcı Akım Korkusu

Your browser doesn’t support HTML5

Uzmanlar, İngiltere’de aşırı sağcılığın ulusal güvenliği tehdit eden bir unsur haline geldiği görüşünde
Uzmanlar, İngiltere’de aşırı sağcılığın ulusal güvenliği tehdit eden bir unsur olduğu konusunda uyarıyor. Bu uyarının nedeni Avrupa’da giderek üye ağını genişletmekte olan cihat karşıtı bir grup. Amerika’nın Sesi Londra muhabiri Henry Ridgwell’in haberi.

Anders Breivik, Norveç’te yaklaşık iki yıl önce devlet binalarını bombaladı, sonra bir dizi cinayete imza attı. Bir adadaki yaz kampında bulunan 69 genci katletti.

Breivik bunu İslamiyet’in Avrupa ve Norveç’i ele geçirmesini önlemek için yaptığını öne sürdü.

Bu saldırıdan sonra İngiltere, terörle mücadele stratejisine aşırı sağ fanatizmle mücadeleyi de ekledi.

İngiltere Güvenlik Bakanı James Brokenshire, aşırı sağ fanatikliğin masaya yatırıldığı bir toplantıda hükümetin ele aldığı her 10 olaydan birinde aşırı sağcıların imzası olmasından kaygılandıklarını söyledi: “İngiltere’de bulunan en büyük silah deposunun bu tür ideolojiyi benimseyen bir otobüs şöförüne ait olması, hafife alınmamalı.”

Araştırmalar Anders Breivik’in aşırı sağ grubun aktif bir üyesi olmadığını gösteriyor. Ancak saldırganın internetteki milliyetçi ve İslamofobik topluluklara düzenli katkıda bulunduğu ortaya çıktı.

Alexander Meleagrou-Hitchens, Londra’daki Kings Üniversitesi “Uluslararası Radikalleşme Araştırmaları Merkezi” uzmanı: “Breivik bu saldırıyı gerçekleştirdiğinde, cihat karşıtı aktivistlerin özür girişiminde saldırıyı mazur gösterip, belki de bir zemine oturtmak için aslında şunu dedi: “bakın biz sivillerin hedef alınmasını hoş karşılamasak da, bizi dinlemezseniz bu tür şeyler olmaya devam edecek.”

Breivik kısa adı EDL olan İslam Karşıtlığını Savunma Birliği’ne hayrandı. Bu birlik, Avrupa’da benzer örgütlenmelere de yardımcı oldu. Geçen yıl Ağustos ayında, Avrupa’daki aşırı sağcı eylemciler İsveç’te toplandı.

Aralarında EDL’in kurucusu Tommy Robinson da vardı: “İslam hakkındaki gerçeklere dikkati çekmek için önümüzdeki 11 ay boyunca birlikte çalışacağız. İdeoloji ve kaynak paylaşımında bulunacağız.”

Meleagrou-Hitchens İslam karşıtı hareketin 20’nci yüzyılın aşırı sağ gruplarından farklı, adeta İslam odaklı İngiliz Ulusal Partisi gibi çalıştığını söylüyor: “Bu hareket kesinlikle 11 Eylül’ün birçok sonucundan biri. Ancak Avrupa’daki kitlesel göç sorunu dahil çok çeşitli unsurlar da buna dahil.”

İngiltere Güvenlik Bakanı’na göre, hükümet aşırı sağcıları kendi kendine birşeyler yapmaya kalkışmış gruplar ya da bireyler olarak görüyor: “Aşırı sağ tehdit, El Kaide’den ilham alan tehditler kadar yaygın ya da sistematik değil. Ve operasyonel açıdan büyük farklılıklar taşıyorlar. Ancak şunu da farkettik ki özünde tıpkı El Kaide’nin aşırıcılığından ilham alarak sömürülenler gibi aşırı sağ da benzer zaaflara sahip kişilere cazip geliyor.”

İngiltere Güvenlik Bakanı Brokenshire, Avrupa’da büyük bir ekonomik belirsizlik yaşanırken, kimlik ve yabancılaşma gibi sorunların daha çok tartışıldığını söylüyor.