İngiltere’de, Brexit referandumu ve genel seçimlere Rusya’nın müdahalede bulunduğu iddialarıyla ilgili başlatılan soruşturmanın uzun zamandır beklenen raporu açıklandı. İngiltere Parlamentosu İstihbarat ve Güvenlik Komisyonu’nun raporunda hükümet, Rusya’nın müdahalesini araştırmaktan “aktif şekilde kaçınmakla” suçlandı.
"Rusya müdahalesi yeni normal"
Komisyon, “çok hassas” olarak nitelenen bilgilerin, Ruslar’ın İngiltere aleyhine kullanabileceği endişesiyle gizlendiğini, bu nedenle raporun bir kısmının paylaşıldığını bildirdi. Komisyon üyesi Kevan Jones “Tuhaf olan Rusya’nın müdahale etmesi değil; müdahale edip etmediğine kimsenin bakmak istememesi” dedi. Raporda, Rusya’nın dezenformasyon kampanyasının yanı sıra İngiltere’de yaşayan Rus vatandaşlarının rolü mercek altına alınıyor.
İstihbarat ve Güvenlik Komisyonu raporunda yer alan “Rusya müdahalesi yeni normal” ifadesi İngiltere basınında geniş yer buldu. Raporda, Rus istihbaratının İngiltere’yi batıdaki en büyük hedeflerinden biri olduğu vurgulanıyor.
İngiltere’de yaşayan Ruslar’ın rolü ne?
Rusya’nın, zenginlikleri sayesinde İngiltere’deki cemiyet hayatına kolayca giren işadamları aracılığıyla, iktidardaki Muhafazakar Parti’ye yüksek miktarlarda bağışta bulunması bir süredir gündemdeydi. Putin’le yakın ilişki içindeki bu grubun Brexit referandumunda, ‘’Evet’’ kampanyasına maddi destekte bulunduğu iddiası da tartışmaların odağında yer alıyordu.
Salı sabah saatlerinde canlı yayında rapora ilişkin ayrıntıları açıklayan komisyon üyeleri, ülkede yaşayan Rus milyarderlerin mercek altına alındığını ve İngiltere’nin ‘’ana hedef olduğu’’ bulgusuna ulaşıldığını açıkladı.
Komisyon Üyesi: “ABD’de Rusya iddiaları zamanında ele alındı”
Komisyon adına söz alan Stewart Hosie, hükümetten hiç kimsenin bu meseleye üç metrelik bir değnekle dahi dokunmaya cesaret edemediğini, 2016’daki Brexit referandumuna Rus müdahalesi olup olmadığını bilmek istemediğini söyledi.
Hosie, ABD’yi örnek vererek; İngiltere’nin, neden onca iddiaya rağmen bu konuda bir değerlendirme yapmakta geciktiğini sorguladı ve ABD’de benzer iddiaların zamanında ele alınmış olmasını, keskin bir fark olarak niteledi.
Hükümetin bu iddiaları geçiştirdiğini savunan komisyon üyeleri, Lordlar Kamarası’na seslenerek, aralarında Ruslar’la iş yapanların kullanılabileceğini belirtti.
“Devlet sırrı yasasının tarihi geçmiş”
Komisyon ayrıca devlet sırrı yasasını, “tarihi geçmiş” olarak niteleyerek, Rus milyarderlerin İngiltere’de yaptıkları yasadışı mali faaliyet ve casusluk eylemlerinde bulundukları iddialarının incelenerek, bu konunun gerektiğinde yasal düzenlemeyle ele alınması gerektiği çağrısında bulundu.
Komisyon, Ruslar’ın 2014’de İskoçya’nın Birleşik Krallık’dan ayrılma referandumunda müdahale olasılığına da dikkat çekti. Komisyon, bunun Batı demokrasilerine müdahalenin ilk girişimi sayılabileceğini düşündürecek ‘‘güvenilir ve açık değerlendirmelerin’’ bulunduğunu kaydetti.
Moskova iddiaları reddetti
Raporun açıklanmasını Aralık’taki seçimler öncesinde yapılmaması için, komisyona üye vermeyi geciktirmekle suçlanan hükümetin tepkisi ise, İngiliz gizli servislerinin bu tür iddialara ilişkin düzenli değerlendirmeleri olduğu ve AB’den ayrılık referandumuna müdahale edildiğine dair bir kanıta rastlanmadığı, şeklinde oldu.
Moskova da rapor yayınlanmadan önce söz konusu iddiaları reddetti. Kremlin Sözcüsü Dimitriy Peskov, Rusya’nın dünyanın herhangi bir ülkesindeki seçim sürecine asla müdahale etmediğini savundu.
ABD, İngiltere ya da bir başka bir ülkede böyle bir eylemde bulunmadıklarını kaydeden Peskov, ‘’Bunu yapmıyoruz; başka ülkeler bizim siyasi işlerimize karışmaya çalıştığında da sessiz kalmıyoruz” dedi.