İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkma müzakereleri başlıyor. Brexit, Avrupa Birliği’nin askeri gücünün de azalması demek. Avrupa Birliği, Fransa liderliğinde ortak savunma politikalarını geliştirmeye hazırlanıyor. İngiltere ise bölge siyasetinden dışlanma endişesi içinde.
Avrupa’nın güvenliği bir dönüm noktasında. Ukrayna’da Rusya’nın saldırganlığı, güney ve doğu sınırlarındaki İslamcı militan grupların tehdidi ortasında, birlik en büyük askeri güçlerinden birini kaybetmek üzere.
Kuzey Afrika’da 4 bin Fransız askeri, İslamcı gruplarla çatışıyor.
Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, AB üyelerinden daha fazla katkı bekliyor.
Edward Lucas’a göre ise Almanya Başbakanı Angela Merkel, Avrupa’nın güvenliğinin Fransız-Alman askeri ittifakına bağlanmasını istemiyor: “Merkel, Amerika’nın Avrupa’nın savunmasında tam olarak yer almasını istiyor.”
Avrupa Birliği, ortak savunma politikasının bir parçası olarak bir komuta merkezi kuruyor. Bunun için savunma bütçesinden 560 milyon dolar harcanacak.
NATO, Rusya’yı caydırmak için Avrupa’nın doğusuna 8 bine yakın asker konuşlandırdı. Münih’teki Alman Silahlı Kuvvetler Üniversitesi’nden Michael Wolffson da Avrupa Birliği’nin NATO’nun yerini alamayacağını söylüyor: “Fransa ordusu dışında hiçbir Avrupa ordusu, herhangi bir askeri müdahaleye hazırlıklı değil. Alman ordusu da aşırı yüklü, ayrıca mali durumu ve ekipmanı yetersiz.”
İngiltere, AB askeri gücüne uzun zamandır karşı çıkıyor. Ancak Brexit müzakereleri başlarken, askeri entegrasyon da Fransa’da daha çok gündemde.