Bugün başlayan ve Pazar gününe kadar devam edecek olan IMF-Dünya Bankası yarıyıl toplantılarına Avrupa’daki borç kriziyle ilgili tartışmaların damgasını vurması bekleniyor. Türkiye’yi toplantılarda Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve beraberindeki heyet temsil ediyor. Maliye bakanları ve merkez bankası yetkilileri gelişmiş ülkelerde giderek yavaşlayan ekonomik büyümeden kaygılı. Ekonomistler ise ülke liderlerinden yavaşlamayı tersine çevirecek kararlı adımlar atmalarını bekliyor.
Küresel mali sistem 2008’deki krizden sonra en kritik günlerini yaşıyor. Ekonomistlerin en çok yakındığı da gelişmiş ülke liderlerinin Avrupa’daki borç krizini temelden çözecek adımlar atmamış olması. Washington’daki Brookings Enstitüsü uzmanlarından Domenico Lombardi de aynı görüşte: “Avrupalılar, Euro bölgesi krizine dönüşen borç sorununu çözmek üzere kapsamlı bir strateji oluşturmadılar.”
IMF, Yunanistan’ın borçları ve Amerika’daki yavaş ekonomik büyüme nedeniyle dünya ekonomisinin tehlikeli bir dönemece girdiğini düşünüyor.
IMF Baş ekonomisti Olivier Blanchard, küresel toparlanma işaretlerinin son üç ayda son derece zayıfladığını söylüyor: “Piyasalar artık politikacıların, ülke yönetimlerinin kamu borçlarını dizginleyebileceğine inanmaz oldu. Kaygılar, Avrupa’nın küçük ekonomileriyle kısıtlı olmaktan çıkıp, büyüklerini de içine almaya hatta Japonya ve Amerika’ya kadar yayılmaya başladı.”
Blanchard, Avrupa ve Amerika’da güçlü politik adımlar atılmadıkça güvenin daha da azalacağını söylüyor.
Ancak Domenico Lombardi, siyasi kararlılığın oluşmayacağı görüşünde: "IMF arabuluculuk rolü oynayabilir, Washington’daki toplantılarda maliye bakanları arasında diyalog kurulmasını sağlayabilir, ama bunun ötesinde yapabilecekleri fazla bir şey yok."
IMF Başkanı Christine Lagarde ise, yeni bir ekonomik krizi önlemek için somut adımlar atılması gerektiğini söylüyor: “Gelişmiş ülkelerde, ekonomik toparlanma engebeli bir yoldan geçiyor ve bu ülkelerdeki işsizlik düzeyi hala kabul edilemeyecek ölçüde yüksek. Avrupa’nın borç krizi daha da kötüleşti, mali riskler artıyor ve ortak şekilde hareket edilmezse büyük ekonomiler toparlanmak yerine daha da geriye gidebilir.”
Ancak ekonomistler, 23-25 Eylül tarihleri arasındaki Dünya Bankası-IMF toplantılarında somut adım isteğinin gelişmiş ülkelerden çok Çin ve Brezilya gibi gelişmiş ülkelerden geleceğini söylüyor.