Türkiye’de cumhurbaşkanlığı seçiminde aday adayı isimlerden birisi konumundaki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında siyasi yasak kararı alınmasına neden olan hapis cezasına, muhalefet cephesinden tepki yağdı.
İlgili Haberler İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na 2 Yıl 7 Ay 15 Gün Hapis Cezası ve Siyaset YasağıCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Almanya gezisini yarıda bırakırken, muhalefet cephesindeki liderler ve parti yöneticileri “hukuki değil siyasi karar” eleştirisinde birleşti.
İmamoğlu’nun Saraçhane’de buluşma çağrısına yanıt olarak İyi Parti Lideri Meral Akşener, ilk hamleyi yaptı. Ankara’dan İstanbul’a yola çıktığını belirten bir paylaşımda bulunan Akşener, karar sonrasında İmamoğlu’yla İBB’deki makamında biraraya geldi ve o görüşmeye ilişkin fotoğraf paylaşımında ise “Kul kurar, kader gülermiş” mesajını paylaştı.
İmamoğlu daha sonra İYİ Parti lideri Meral Akşener’le birlikte Saraçhane’de kendisini destekleyenlere hitap etti. İki isim kalabalığın arasında güçlükle ilerledi.
CHP’nin önceki seçimlerde Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan karşısındaki adayı olduktan sonra partisinden ayrılarak kurduğu Memleket Partisi’nin Lideri Muharrem İnce de partililere Saraçhane’ye gitme çağrısı yaptı. CHP’den ayrılmış Türkiye Değişim Partisi (TDP) kurucusu ve Genel Başkanı Mustafa Sarıgül de İmamoğlu’na destek mesajı verdi.
Your browser doesn’t support HTML5
CHP Parti Örgütü ve Örgüt Yönetimlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı da, “İstanbul’u iki kez kaybeden saray iktidarı, önce Canan Kaftancıoğlu’na şimdi de Ekrem İmamoğlu’na adaletsiz cezalar verdi. İmamoğlu hakkında verilen karar, hukuk ve adalete göre değil, sarayın isteğine göre alınmıştır! Halk, iradesini tanımayana gereken cevabı yakında verecek” tepkisini gösterdi.
CHP’nin fiilen İstanbul İl Başkanlığı’nı yürüten Canan Kaftancıoğlu da geçen haftalarda aralarında gerilim olduğu iddiasına karşın, tepkisini “Saraçhane’ye geçiyoruz” mesajının yanısıra “Zorbalık kararlılık, inanç ve cesareti artırır sadece! Sandıkta yenemediğiniz Ekrem İmamoğlu zorbalıklarınızla alt edemeyeceksiniz!” sözleriyle gösterdi.
Liderlerden peş peşe tepki açıklamaları
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Sayın İmamoğlu hakkındaki karar hukuki değil, siyasidir. Halk iradesini yansıtan seçim sonuçlarını kayyım ve yargı darbesiyle, kumpaslarla ortadan kaldırma döneminiz kesinlikle bitecektir. Halkın iradesi karşısında yenileceksiniz!” tepkisini paylaştı.
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar da, “Ekrem İmamoğlu'ya verilen ceza, kayyım darbesiyle başlatılan siyasi kumpas sürecinin bir devamıdır. Kumpaslarla, yargı darbesiyle siyaseti ve ülkenin geleceğini şekillendiremeyeceksiniz! Ortak demokrasi mücadelesiyle bu dönemi kesinlikle sona erdireceğiz” ifadesini kullandı.
HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da, “Halkın iradesine bu kaçıncı "yargı" darbesi. Bütün hukuksuzluklar er geç halkın kararına çarpıp döner. Oldu olacak, Ekrem Bey'i Pınarhisar Cezaevine de koyun ki akıbeti aynı olsun” açıklamasıyla Erdoğan’a gönderme yaptı.
Saadet Partisi Lideri Temel Karamollaoğlu, İmamoğlu hakkında verilen kararın vicdani ve hukuki olmadığını belirterek, “Adalet mekanizmasını siyasetin elinde adeta bir kılıç gibi kullanan bu anlayış kaybetmeye mahkumdur! Millet iradesini görmezden gelenler dün kaybetmiştir, bugün ve yarın da kaybedecektir” paylaşımında bulundu.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, “İstanbul'da millet iradesiyle seçilen Belediye Başkanı Sn. Ekrem İmamoğlu'nu arayarak yanında olduğumuzu bir kez daha vurguladım. Siyasi amaçla yapılan yargılamanın ve adaletsizliğin karşısındayız” dedi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da, “İstanbullular belediye başkanını sandıkla göreve getirdi. Göstermelik yargı oyunlarıyla halk iradesini yok edemezsiniz” tepkisini paylaştı.
DEVA Partisi de, “Saraçhane’deyiz! Genel Başkan Yardımcılarımız, Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyelerimiz ve İstanbul teşkilatımızla beraber demokrasimize sahip çıkıyoruz. Halkın iradesi sandıktır” açıklaması yaptı.
“Altılı masa” işbirliğinde yedinci olmaması için masaya davet edilmemiş olan Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş da, "Çalmadı, yolsuzluk yapmadı, insanların hukuklarına tecavüz etmedi, milletin malını babasının malı gibi kullanmadı. İstanbulludan aldığı yetkiyle İstanbul’a hizmet etti. Bu yetkiyi gasp etmeye kimsenin hakkı yoktur. Sayın Ekrem İmamoğlu’nun yanındayız " mesajını paylaştı.
Baş’ın Saraçhane’deki buluşmada İyi Parti Lideri Meral Akşener gibi İmamoğlu’nun yanında otobüste olması da dikkat çekti.
Yasak kararı Meclis’te Erdoğan örneğiyle tartışıldı
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM’deki bütçe görüşmeleri sırasında, “Şu andaki Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Genel Başkanı, Siirt'te, meydanda okuduğu bir şiirden dolayı İstanbul Belediye Başkanlığından alınmış, büyük bir mağduriyet yaşamıştı’’ dedi ve Erdoğan’ın kendisine yapılanı Ekrem İmamoğlu'na yaptığını söyledi.
Özel, ‘’Bu tarihi bir çelişki, tarihi bir savrulma, tarihi bir yüzleşme ve aslında bir zamanlar erdemliler hareketi diye yola çıkanların karşısına tarihin doğrudan tuttuğu koca bir aynadır’’ diye konuştu.
CHP Grup Başkanvekili, ‘’Biz tarih önünde direniriz, haklılığımız anlatırız, nasıl 13 bin oydan 860 bin oy farka millet kendi iradesini baş tacı değil alaşağı yapanları alaşağı ettiyse günü gelir, bu millet sandığa gider, bu haksızlığa, bu vicdansızlığa, bu kumpasçılığa cevabını verir. Ama siz geldiniz yirmi yıl önce bu mağduriyetleri anlatarak bu milletin insafına, irfanına, vicdanına sığındınız; şimdi, irfansız, vicdansız ve insafsız bir şekilde size yapılanın mislini bile işleye, planlaya tasarlaya, saraydan milimetrik planlarla yöneterek bu hale getiriyorsunuz. Zulmünüz artsın ki sonunuz gelsin. Zulmünüz çok oldu, sonunuz yakındır” ifadelerini kullandı.
İyi Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu da, “Bu yargı kararıyla halk egemenliği ilkesi iktidar tarafından görüyoruz ki rafa kaldırılmıştır. Bugün sadece Sayın İmamoğlu'na oy verenlerin veya İstanbullular’ın değil, aslında tüm vatandaşlarımızın hakkı ve hukuku çiğnenmiştir. Hak bilmez, hukuk tanımaz bu düzene önümüzdeki ilk seçimde de son verileceği herkes tarafından iyi bilinmelidir. Orta yerde bir mağduriyet söz konusudur. Bu mağduriyeti ilk yaşayan, böyle bir kararla yine mahkeme kararıyla, tartışmalı bir mahkeme kararıyla siyasi hakları elinden alınmış bir Cumhurbaşkanımız var yani Türkiye böyle bir şeyi geçmişte de tecrübe etti. Seçimin arifesinde önümüzdeki süreci şaibeli hale getirecek mahkeme kararlarının alınmasına İYİ Parti olarak ziyadesiyle karşıyız” dedi.
Your browser doesn’t support HTML5
HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç da, "Bugün mahkemede verilmiş olan hukuksuz, yargı mekanizmasıyla alakası olmayan, tamamen demokratik siyasete ve halkın iradesine yönelik çok açık bir müdahale ve saldırı olan bir karardır, tartışmasız böyledir bu bizim için. Yani Türkiye'de aslında yargı mekanizmasının ne kadar bağımlı ve taraflı olduğunu gösteren, yargı mekanizmasının yürütmenin tahakkümü altında hareket etmek zorunda bırakıldığı bir dönemi yaşadığımızı gösteren çok önemli bir örnek karar olmuştur. Aslında İstanbul halkının iradesi açıkça çiğnenmiştir, İstanbul halkının iradesi açıkça yok sayılmaktadır ve demokratik siyasete çok açık bir müdahaledir. Bu konu siyasi bir konudur, hukuki bir konu değildir" dedi.
Oluç, "Siyasi yasaklar hangi partiler ya da siyasetçiler için getirilirse getirilsin asla kabul etmedik çünkü siyasi yasaklar yoluyla toplumsal muhalefet ve demokratik siyaset alanı esas itibarıyla yürütme ve iktidar tarafından dizayn edilmeye çalışılmaktadır yani halk iradesiyle değil, iktidarın öngördüğü şekilde bu alanlar dizayn edilmeye çalışılmaktadır, hukuk yerle bir edilmektedir. ‘Siirt'te bir şiir okudum ve büyük zulme uğradım’ diyen bir cumhurbaşkanının, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı’nın bugün böyle bir zulmün arkasında durması ve bunu teşvik etmesi gerçekten ibret verici bir durumdur" dedi.
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise, "Bugünkü mahkeme kararı sadece Ekrem İmamoğlu'na değil Türkiye’ye karşı yapılan büyük bir haksızlıktır. Millet iradesi her şeyin üstündedir. Üst mahkemelerin bu yanlışı düzelteceklerine inanıyorum” dedi.
AKP'nin kurucularından eski TBMM Başkanı Bülent Arınç da mahkumiyet kararının Türk yargısı adına utanç verici ve umut kırıcı olduğu mesajını paylaştı.
Arınç Twitter'daki bir dizi mesajında, "Bu yanlıştan dönülmediği sürece kararın siyasi sonuçları AK Parti'nin karşısına güçlü bir aday profili inşa edecek yolun taşlarını döşemekten başka bir işe yaramayacaktır. Dirayetli ve feraset sahibi siyasilerin bu durumu göz önünde bulunduracağına ve bu yanlışa izin vermeyeceğine inanıyorum" ifadelerine yer verdi.
AKP ve MHP’den “bağımsız yargı” savunması
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız ise İmamoğlu hakkındaki duruma ilişkin “Anayasa 138 açık; görülmekte olan bir davayla alakalı beyan, söz, görüşme yapılmaz” eleştirisinde bulundu ve muhalefetçe yapılan açıklamalara tepki gösterdi.
AKP Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu da, “Anayasamızın 138’inci maddesine göre, görülmekte olan bir dava hakkında yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılmasıyla ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz. Dolayısıyla burada kuvvetler ayrılığı prensibine göre yasama, yürütme ve yargı erkleri birbirinden ayrıdır. Bağımsız ve tarafsız yargı kendi kararını verir. Bu kararı veren Türkiye Cumhuriyeti devletinin yargı organlarıdır” ifadesini kullandı.
Bu sırada CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç ise, “Ne bağımsızı, siyasi karar ya! Ne bağımsızı ya, bırakın ya; çocuk mu kandırıyorsunuz! Sarayın hâkimi karar verdi; bağımsız değil, bağımsız değil, geçin o işi. Göz göre göre ya, bırakın bu işi, yalan söylemeyin” tepkisini gösterdi.
AKP’den aykırı yorum: "Rakibimizi mahkeme belirledi"
AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi Şamil Tayyar ise, “Muhtemel rakibimizi 6’lı masa değil mahkeme belirledi. İmamoğlu’nun önündeki tüm parti içi bariyerleri yıktı, adaylık yolunu açtı. Siyasetin doğal akışına yön verdi. Çöküşteki İmamoğlu’na can simidi oldu. Kılıçdaroğlu ve ekibini ise üzdü” yorumunu yaptı.
Tayyar, sabahki paylaşımında ise, “İmamoğlu davası, hukuki yanı bir tarafa, siyasi sonuçlar üretebilecek bir dava. Kaldı ki kararın seçimden önce kesinleşmesi ihtimal dışı. Hal böyleyse, bu davanın seçim sonrasına ertelenmesi daha doğru olur diye düşünüyorum. Naçizane” görüşünü paylaşmıştı.
TTB Başkanı: "Seçmen iradesine darbe vurmaya çalışmak"
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan da İmamoğlu hakkındaki karara ilişkin “Tarih, seçmenin iradesine darbe vurmaya çalışanların kendilerini tarihin kara sayfalarında buldukları örneklerle doludur. Ülkem adına üzgünüm, ama hiç umutsuz değilim. Ülkem adına üzgünüm, ama hiç umutsuz değilim” dedi.