Dünyada iklim değişikliğinden en çok etkilenen 50 ülkeden 13'ü Latin Amerika'da. Araştırmalar bölgede iklim değişikliği ve yol açtığı sonuçlardan dolayı 1998 ile 2020 arasında yaşamını yitiren kişi sayısının 312 bin kişi olduğunu ortaya koyuyor
İklim değişikliğinden en çok etkilenen 50 ülkeden 13'ünün bulunduğu Latin Amerika küresel ısınmaya bağlı yaşanan sıcaklık artışı; kasırga, kuraklık ve sel gibi afetlerin en sık yaşandığı bölgeler arasında yer alıyor.
Dünya Meteoroloji Örgütü’nün (WMO) yayımladığı son rapora göre, 1998 ile 2020 yıllarında iklim değişikliği ve buna bağlı sorunlardan dolayı sadece Latin Amerika’da, 312 bin kişi yaşamını yitirdi.
Pasifik ve Atlas Okyanusu arasında yer alan Latin Amerika ve Karayip Denizi’ndeki ada ülkelerinden oluşan Karayipler’de sıcaklık artışına bağlı yükselen deniz seviyeleri, artan kuraklık, kasırga ve sel vakaları başta kıyı kentleri olmak üzere tarımdan sağlık sistemine ve altyapı sorunlarına kadar birçok yerleşim biriminde, yıkıcı etkilere sahip olmasıyla dikkat çekiyor.
Barajlardaki su seviyeleri hızla azalıyor.
Nüfusun yüzde 80’inin şehirlerde yaşadığı bölgede, özellikle son yıllarda hızlanarak artan plansız kentleşme, konutların iklim değişikliğinin yarattığı riskler hesaba katılmadan inşa edilmesi gibi etkenler, bu kentleri su kıtlığı, toprak kayması ve sel felaketleri gibi sorunlara karşı daha kırılgan hale getiriyor.
Bölgede iklim değişikliklerinin etkilerini azaltmaya yönelik farklı çalışmalar da bulunuyor. Örneğin Meksika’da, binaların yapımında kullanılan malzemeleri ve konutun konumuna göre binaların üzerine konulan güneş panelleri ya da rüzgâr tribünleriyle, kendi enerjilerini üreten yeşil konut projeleri destekleniyor.
Brezilya ve Arjantin’de kentsel dönüşümün plan, tasarım ve uygulama süreçlerinin mahalle sakinlerinin liderliğinde yapılması; Kolombiya’nın Medellin şehrinde konutlara ruhsat verilirken çevresel etkilerin de gözetilmeye başlanması ve gecekondu semtlerinde halkın da katılımıyla iklim değişikliğinin yol açtığı riskleri azaltmaya ve halkı bilinçlendirmeye yönelik çalışmalar artıyor.
İlgili Haberler “İklim değişikliğiyle mücadelede Latin Amerika yerlilerinin önemi artıyor”
Dünyadaki biyo-çeşitliliğin ve balta girmemiş ormanların yarısından fazlasını, ekilebilir toplam alanların yüzde 20’sini barındıran Latin Amerika’da, iklim değişikliğinin etkilerinin azaltılması ve sürdürülebilir bir ekonomik kalkınma modelinin hayata geçirilmesi, ekonomik ve sosyal olarak da sadece bölge için değil küresel açıdan da önem taşıyor.
“Küresel kaynama çağı başladı”
Yaşanan sıcaklık artışlarının geleceğin acı bir habercisi olduğunu belirten Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres “Hava solunamaz, sıcaklık tahammül edilmesi zor boyutlara ulaştığı halde, fosil yakıtlardan edilen yüksek kar marjlarının ve iklim konusundaki duyarsızlığın aynen devam etmesi kabul edilemez” diyor. Guterres sıcaklık artışını sınırlamak ve iklim değişikliğinin yol açtığı zararlı sonuçları azaltmak için dünyaya acil önlem çağrısı yapıyor ve küresel ısınma çağının bittiğini ve küresel kaynama çağına girdiğimizi kaydediyor.
Uzmanlar, yenilenebilir enerji kaynaklarına ve elektrik enerjisiyle hareket için gerekli lityum, bakır ve nikel gibi madenlere sahip olan Latin Amerika’nın, enerji dönüşümündeki rolünün önemli olduğuna dikkat çekiyor.
İlgili Haberler “Karada yaşadığımız felaketlerin esas nedeni denizlerin tahribatı”