İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne göre, yeni düzenlemeler mevcut internet sansürünü derinleştiriyor, internet kullanıcılarının izlenme ve gözlenmesini arttırıyor ve özel yaşamın gizliliği hakkını ihlal ediyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü Türkiye araştırmacısı Emma Sinclair-Webb, "Başbakan Davutoğlu'nun yeni hükümeti, 2014 İnternet Yönetişim Forumu'na ev sahipliği yaptıktan sonra, çevirimiçi (online) ifade özgürlüğünü ve internet kullanıcılarının özel yaşamlarının gizliliği hakkını kısıtlayan daha da fazla düzenlemeyi yürürlüğe soktu. Bu düzenlemeler anayasada korunan ve uluslararası hukuk tarafından güvence altına alınan temel hakları ihlal ediyor ve dolayısıyla iptal edilmeleri gerekiyor" diye konuştu.
Meclis tarafından 10 Eylül 2014'te kabul edilen ve çok farklı konulardaki bir çok başka yasada değişiklik yapan yeni bir torba yasada yer alan iki düzenleme, düzenleyici bir kurum olan ve başkanı hükümet tarafından atanan TİB'in (Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı) yetkilerini arttırıyor.
Torba yasayla getirilen ilk düzenlemede, TİB başkanlığına "millî güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi" gibi gerekçelerle, web sitelerine erişimi dört saat içinde engelleme yetkisi veriliyor. Engelleme kararının 24 saat içinde bir sulh ceza hakiminin onayına sunulması, hakimin de kararını 48 saat içerisinde açıklaması gerekiyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne göre, TİB'e web sitelerine erişimi engellemesi için verilen geniş yetkiler, ifade özgürlüğü ve çevirimiçi bilgiye erişim haklarının keyfi kararlarla ihlal edilmesine olanak tanıyan alanı dev boyutlarda genişletiyor.
Hükümet'in 6551 sayılı internet yasasında geçtiğimiz Şubat ve Mart aylarında yaptığı değişiklikler, TİB'e özel yaşamın gizliliği hakkını ihlal ettiği düşünülen internet içeriklerine erişimi engelleme yetkisi vermişti. Aralarında Başbakan'ın da bulunduğu bazı politikacıların telefon görüşmelerine ait dinleme kayıtlarının sosyal medyada dolaşıma girmesine, hükümet bu yasa değişiklikleriyle yanıt vermişti. Ses kayıtlarında yolsuzuk ve hukuksuzluk yapıldığı, rüşvet alındığı ve adam kayırıldığı izlenimi doğuyordu.
İkinci düzenleme ise, TİB'e internet kullanıcılarına ait çevirim içi tarama geçmişi, ziyaret edilen web siteleri ve kullanıcıların yazıştıkları eposta adresleri gibi üstverileri (meta data) merkezi olarak muhafaza etme görevi veriyor. Bu tür bilgiler çevrimiçi faaliyetlere ilişkin son derece mahrem ayrıntıları açığa çıkarabilecek ve insanların politik fişlenmesine olanak sağlayacak nitelikteler.
İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne göre, hükümetin internet kullanıcılarının üstverilerine ve tarama geçmişlerine kontrolsüz olarak erişme olanağına kavuşması, özel yaşamın gizliliği hakkını ihlal ediyor. Sinclair-Webb, "Üstverilerin TİB tarafından muhafaza edilmesi çok derin bir endişe kaynağı, çünkü bu sayede söz konusu kurum insanların internet kullanımını doğrudan gözleme ve izleme olanağı kazanıyor, Türk hükümeti politikacıların özel yaşamlarının gizliliğini kamuoyu önünde alenen savunuyor, ama sıradan insanların özel yaşamlarının gizliliğine inanmıyor" diye konuşuyor.
Sinclair-Webb "Atılan bu son adım, Türkiye'nin Twitter ve YouTube'a erişimi hukuksuz olarak engellediği bir yılda, internet özgürlüğü ve özel yaşamın gizliliğine vurulan en son darbe. Türkiye, hak ihlallerinin hesabını bölgesel ve uluslararası düzeyde vermeyi, onları tazmin ve telafi etmek zorunda kalmayı beklemeden, bu düzenlemelerden hemen geri dönmelidir" diyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch-HRW) Türkiye’nin, web sitelerine erişimi engellemek ve kullanıcıların internetteki faaliyetleriyle ilgili verileri toplamak için çok geniş yetkiler veren yeni yasa değişikliklerinden geri dönmesini istedi
WASHINGTON —