PARIS —
Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Amerikan Kongresi’nin askeri müdahaleyi reddetmesi durumunda, Fransa’nın tek başına Suriye’ye girmeyeceğini, ancak sorumluluğunu üzerine alarak muhalefeti ‘daha güçlü’ destekleyeceklerini açıkladı. Holllande, AB, Amerika ve Arap Ligi’nin geniş bir koalisyon oluşturarak Suriye’ye müdahale etmesi gerektiğini savundu.
François Hollande, Alman mevkidaşı Joachim Gauck ile Elysee Sarayı'nda düzenlediği basın toplantısında, ABD Kongresi'nin Suriye'ye askeri müdahaleye karşı karar alması durumunda Fransa'nın alacağı tavrı ilk kez açıkladı. Başkan Obama’nın Suriye’ye müdahale konusunu Kongre’ye taşıyacağını açıklamasından bu yana yalnız kalan Hollande, "Amerikan Kongresi müdahaleyi reddederse, Fransa tek başına hareket etmeyecek. Ama bu kimyasal saldırıda Sarin gazı kullanıldığı tespit edilmiştir. Saldırı Esat rejimi tarafından yapılmıştır. Bu saldırı yanıtsız kalamaz. Herkes üzerine düşen sorumluluğu almalıdır. Fransa da kendi üzerine düşen sorumluluğu alacak. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat'a karşı mücadele eden muhalefete askeri desteği artıracağız” dedi. Hollande, G-20 toplantısında AB ülkeleri ile de Suriye’ye müdahale konusunu görüşeceğini ekledi.
Parlamento görüşmelerinden bir gün önce Le Figaro gazetesine demeç vererek Fransa’yı tehdit eden Esat’a da yanıt veren Hollande’ın öfkeli olduğu dikkat çekti. Fransa Cumhurbaşkanı, "Esat buna dikkat etsin. Ancak demokratik bir ülkede, bir diktatör o ülkedeki bir gazete aracılığıyla cumhurbaşkanı ve halkını tehdit edebilir ve kimyasal silahlar hakkında yalan söyleyebilir. Ben bu tehditten sonra daha da kararlıyım. Esat'ın yaptıkları cezasız kalmayacak" diye konuştu.
Gizli Servis Raporu
Hollande, Parlamento’daki Suriye konulu oturum öncesi, Fransız kamuoyunu ikna etmek için bir istihbarat raporunu da kamuoyuna açıkladı. Fransız siyasi teamüllerinde alışılmadık bir çizgi izleyen Hollande, Fransız gizli servisinin raporunun 9 sayfalık kısa özetini, Elysee’nin resmi sitesinden kamuoyu ile paylaştı. Fransız Dış Güvenlik İstihbarat Servisi (DSGE) ve askeri İstihbarat (DRM) tarafından hazırlanan raporda, Esat’ın elindeki kimyasal silahların niteliği ve21 Ağustos saldırısının Esat’ın talimatı dışında gerçekleşemeyeceği anlatılıyor. Rapora göre, Esat’ın elinde 1000 ton kadar sarin gazı, sarinin daha ölümcül versiyonu Gas VX ve Hiperit gazı bulunuyor. Ayrıca bu kimyasal silahları kullanmak ve yaymak için Scud C füzesi (500 km’ye kadar), Scud B (300 km), M600 (250 km), yüzlerce litre toksik madde taşıyabilen taktik roketatarlar var. Raporda, Esat’ın dünyanın en tehlikeli kimyasal silah stoklarından birisine sahip olduğu vurgulanıyor. Bu silahların kontrolü Suriye Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Merkezi CERS’de bulunuyor. Kullanılması talimatı ise yalnızca Başar Esat ve çok yakınından bir kaç isimden gelebiliyor.
‘Esat’tan başkası kullanamaz’
Dokuz sayfalık raporun ikinci bölümünde ise, 21 Ağustos ve öncesinde gerçekleşen kimyasal saldırılar konusundaki bulgular paylaşılıyor ve doğrudan Esat sorumlu gösteriliyor. 29 Ekim’de rejim, İdlib’in kırsalındaki Sarakeb halkının üzerine korkutma amaçlı, helikopterlerden küçük dozda kimyasal silah attı. Uydu fotoğraflarında saldırının Esat tarafından yapıldığını savunan Fransız gizli servisi, kimyasal silahların muhalifler tarafından alınan mahallelerin geri alınması ve korkutma amaçlı kullanıldığını iddia ediyor. Buna destek olarak da raporda, “Kimyasal silahların atıldığı yer muhaliflerin bölgesi, kaynağı ise Esat birliklerine ait bölge. Endüstriyel yolla üretilen roketler muhaliflerin kullandığı roketler değil. Başka bir deyişle kitlesel olarak yapılan bombardıman muhaliflerin kapasitesini aşan bir saldırı. Son olarak, aynı bölgeye rejim tarafından yapılan bombardıman, kimyasal saldırının izlerini yok etmeye dönüktü” ifadeleri yer alıyor. Bütün bu bilgilere ek olarak olay yerinde çekilen 47 ayrı video da kanıt olarak gösteriliyor.
François Hollande, Alman mevkidaşı Joachim Gauck ile Elysee Sarayı'nda düzenlediği basın toplantısında, ABD Kongresi'nin Suriye'ye askeri müdahaleye karşı karar alması durumunda Fransa'nın alacağı tavrı ilk kez açıkladı. Başkan Obama’nın Suriye’ye müdahale konusunu Kongre’ye taşıyacağını açıklamasından bu yana yalnız kalan Hollande, "Amerikan Kongresi müdahaleyi reddederse, Fransa tek başına hareket etmeyecek. Ama bu kimyasal saldırıda Sarin gazı kullanıldığı tespit edilmiştir. Saldırı Esat rejimi tarafından yapılmıştır. Bu saldırı yanıtsız kalamaz. Herkes üzerine düşen sorumluluğu almalıdır. Fransa da kendi üzerine düşen sorumluluğu alacak. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat'a karşı mücadele eden muhalefete askeri desteği artıracağız” dedi. Hollande, G-20 toplantısında AB ülkeleri ile de Suriye’ye müdahale konusunu görüşeceğini ekledi.
Parlamento görüşmelerinden bir gün önce Le Figaro gazetesine demeç vererek Fransa’yı tehdit eden Esat’a da yanıt veren Hollande’ın öfkeli olduğu dikkat çekti. Fransa Cumhurbaşkanı, "Esat buna dikkat etsin. Ancak demokratik bir ülkede, bir diktatör o ülkedeki bir gazete aracılığıyla cumhurbaşkanı ve halkını tehdit edebilir ve kimyasal silahlar hakkında yalan söyleyebilir. Ben bu tehditten sonra daha da kararlıyım. Esat'ın yaptıkları cezasız kalmayacak" diye konuştu.
Gizli Servis Raporu
Hollande, Parlamento’daki Suriye konulu oturum öncesi, Fransız kamuoyunu ikna etmek için bir istihbarat raporunu da kamuoyuna açıkladı. Fransız siyasi teamüllerinde alışılmadık bir çizgi izleyen Hollande, Fransız gizli servisinin raporunun 9 sayfalık kısa özetini, Elysee’nin resmi sitesinden kamuoyu ile paylaştı. Fransız Dış Güvenlik İstihbarat Servisi (DSGE) ve askeri İstihbarat (DRM) tarafından hazırlanan raporda, Esat’ın elindeki kimyasal silahların niteliği ve21 Ağustos saldırısının Esat’ın talimatı dışında gerçekleşemeyeceği anlatılıyor. Rapora göre, Esat’ın elinde 1000 ton kadar sarin gazı, sarinin daha ölümcül versiyonu Gas VX ve Hiperit gazı bulunuyor. Ayrıca bu kimyasal silahları kullanmak ve yaymak için Scud C füzesi (500 km’ye kadar), Scud B (300 km), M600 (250 km), yüzlerce litre toksik madde taşıyabilen taktik roketatarlar var. Raporda, Esat’ın dünyanın en tehlikeli kimyasal silah stoklarından birisine sahip olduğu vurgulanıyor. Bu silahların kontrolü Suriye Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Merkezi CERS’de bulunuyor. Kullanılması talimatı ise yalnızca Başar Esat ve çok yakınından bir kaç isimden gelebiliyor.
‘Esat’tan başkası kullanamaz’
Dokuz sayfalık raporun ikinci bölümünde ise, 21 Ağustos ve öncesinde gerçekleşen kimyasal saldırılar konusundaki bulgular paylaşılıyor ve doğrudan Esat sorumlu gösteriliyor. 29 Ekim’de rejim, İdlib’in kırsalındaki Sarakeb halkının üzerine korkutma amaçlı, helikopterlerden küçük dozda kimyasal silah attı. Uydu fotoğraflarında saldırının Esat tarafından yapıldığını savunan Fransız gizli servisi, kimyasal silahların muhalifler tarafından alınan mahallelerin geri alınması ve korkutma amaçlı kullanıldığını iddia ediyor. Buna destek olarak da raporda, “Kimyasal silahların atıldığı yer muhaliflerin bölgesi, kaynağı ise Esat birliklerine ait bölge. Endüstriyel yolla üretilen roketler muhaliflerin kullandığı roketler değil. Başka bir deyişle kitlesel olarak yapılan bombardıman muhaliflerin kapasitesini aşan bir saldırı. Son olarak, aynı bölgeye rejim tarafından yapılan bombardıman, kimyasal saldırının izlerini yok etmeye dönüktü” ifadeleri yer alıyor. Bütün bu bilgilere ek olarak olay yerinde çekilen 47 ayrı video da kanıt olarak gösteriliyor.