Bilimadamları kurbağa gibi hem karada hem de suda yaşayan canlılarının sayısında ciddi bir azalma görüldüğünü açıkladı. Araştırmalara göre, bu kategorideki 165 cins hayvanın nesli şimdiden tükendi. Bunu önlemek için yapılan çalışmalara ise son yıllarda hız verildi. Bu canlıların soyunun tükenmesi insanlığın geleceğini de olumsuz etkiliyor.
Kurbağa gibi hem karada hem suda yaşayan canlılar için, hava kirliliği, iklimlerdeki değişiklikler ve yaşam alanlarının daralması büyük sorun. Dünya çapında 6 bin cinsi bulunan bu canlıların, üçte birinden fazlası çevre sorunları ve bir tür ölümcül küf mantarı nedeniyle yok oluyor. Madagaskar’da başlatılan yeni bir program, nesli tükenen bu hayvanların kurtarılması için atılan önemli bir adım.
Uluslararası Doğal Hayatı Koruma Vakfı'dan Robin Moore, "Bu canlıların neslinin çok hızlı şekilde yok olduğunu söyleyebiliriz. O nedenle onları yakalayıp koruma altına alıyoruz. Bu şekilde biraz zaman kazanmayı umuyoruz,” diyor.
Amerika’da ise Virginia eyaleti yetkilisi John Kleopfer, Mattaponi Doğal Hayatı Koruma Parkı’nda kurbağa türlerinin nüfusunu takip etmekle görevli. Yeni bir program sayesinde bu canlılar gözlem altında tutulabiliyor. Kleopfer’a göre tehlike 1970’lerde fark edilse de, toplu ölümlerin bir tür küf mantarından kaynaklandığı ancak 1990’ların ortasında anlaşılabildi.
Kleopher, bu canlıların ekosistemdeki yeri ve öneminin ise insanlar tarafından anlaşılamadığını söylüyor: “Böcekleri yiyorlar ve diğer bazı hayvanlara yem oluyorlar. Toprağın hava almasında da etkileri büyük. Bu olay, doğa içindeki karşılıklı etkileşimdir.”
Çoğunlukla toprak altında yaşayan bu canlıların hayatlarını devam ettirmek için derin olmayan suluk yerlere ihtiyaçları var. Ancak Biolog Evan Grant bu konuda endişeli: “Gelecek yıllarda daha sık ve etkili kuraklıklar bekliyoruz. Yani bu canlıların yaşamları daha büyük risk altına girebilir.”
Ne yazık ki, dünyanın geri kalanında bu kurbağalar için yaşam alanı her geçen gün azalıyor. Bu nedenle Madagaskar’daki gibi doğal yaşamı koruma programlarının artması, ekolojik denge ve doğa için büyük önem taşıyor.