Türk Silahlı Kuvvetleri, Afganistan’ın başkentindeki Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı’nın güvenliğini üstlenecek mi? Üstlenirse hangi destek ve güvencelere sahip olacak?
Kamuoyu yaklaşık bir aydır bu sorulara yanıt arıyor.
Your browser doesn’t support HTML5
Bu soruların en birinci muhatabı olan Milli Savunma Bakanlığı, hem pürüzlerin giderilmesi hem de lojistik ve askeri alanda ne tür işbirliği yapılabileceği konusunda Amerika Savunma Bakanlığı arasında görüşmelere devam ediyor.
“Çeşitli ülkeler ve Amerika’yla temaslar sürüyor”
Bu konuda en detaylı açıklama iki hafta önce Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’dan geldi.
Kabil Havalimanı’nın güvenliğinin sağlanması konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Amerika Başkanı Biden’la yaptığı görüşmede, niyet beyanında bulunduğunu hatırlatan Akar “Şartların oluşması halinde kalabileceğimizi ifade ettik. Bu manada çeşitli ülkelerle temaslarımız sürüyor. Bir taraftan BM, NATO nezdinde bazı siyasi kararlar alınması, Afganistan hükümetiyle bir anlaşmaya varılması, diğer taraftan siyasi, mali ve lojistik destek konularında çeşitli ülkelerle temaslarımız sürüyor. Bu arada Amerikalılarla da temaslarımız sürüyor. Şu ana kadar alınmış kesin bir karar yok. Fakat temaslar devam etmekte” dedi.
Taleban Türkiye’nin Afganistan’da yeni rol üstlenme çabasından rahatsız
Nisan ayında Pakistan aracılığıyla Taleban’ı İstanbul’da barış görüşmeleri yapması için ikna etmeye çalışan ancak bu konuda başarılı olmayan Türkiye’nin yeni girişimi, Afganistan’da her geçen gün daha fazla güç kazanan radikal İslamcı grubu memnun etmiş görünmüyor.
Önceki gün Taliban Sözcüsü bu yeni hamlesi nedeniyle Türkiye’yi “işgalci” olarak suçlarken bu ithama yanıt veren Adalet ve Kalkınma Partisi Sözcüsü Ömer Çelik “Bu açıklamayı iletişim kazası” olarak niteledi.
Peki Türkiye’de halk, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kabil Uluslararası Havalimanı’nın güvenliğini üstlenme girişimine nasıl bakıyor? Konuştuğumuz kişilerin büyük bölümü Türk Silahlı Kuvvetleri’nin riskli ve çatışmalı bölgelerde yeni misyon üstlenmesine mesafeli dursa da kimileri, Türkiye’nin dünya barışı için rol oynamasını doğru buluyor.
“Devletimiz gönderseydi giderdim”
Kadıköy’de çaycılık yapan Celil Taşdemir, devletin kendi çıkarları için uygun görmesi Türk askerinin Afganistan’da görev almasını destekliyor.
“Siz olsaydınız gider miydiniz” sorusuna “Devlet gönderseydi giderdim” yanıtını veren Taşdemir “Şimdiye kadar orada değil miydik? Afganistan’da değil miydik? Mahsuru yok bence. Devletimiz uygun görmüşse (asker) gider. Bunun ötesi var mı? Ben 18 ay askerlik yaptım. Beni gönderseydi? Giderim ne olacak. Devlet gönderseydi giderim. Sen gitmez misin? Gideceksin. Emir demiri keser” dedi.
“Rus ordusu baş edemedi, koca Amerika baş edemedi, biz mi baş edeceğiz onlarla?”
Kadıköy’de kafe işleten Yavuz Sürücü’yse her geçen gün daha da çetin şartlar altına girdiğini söylediği Afganistan’a, Türk askerinin gönderilmesini yanlış buluyor.
Üzerinde Türk milli futbol takımının forması bulunan Sürücü “Gitmeyeceğiz tabii ki. Ne işimiz var Afganistan’da? Taliban her yere hakim olmuş, nereye gidiyorsun? Adım attırmazlar insana. Rus ordusu baş edemedi. Amerika, koca Amerika baş edemedi, biz mi baş edeceğiz onlarla? Ne işi var askerimizin orada” dedi.
“Türk askeri Türkiye’de kalmalı”
Babasının subay olduğunu söyleyen üniversite öğrencisi Emir Yiğit Yıldırım da Sürücü’yle aynı görüşte.
Yıldırım “Ben öncelikle asker çocuğu olarak Türk askerinin yurtdışında böyle görevlere karışmasını saçma buluyorum. Bizim daha çok iç meselelerimizle ilgilenmemiz gerekirken başkalarının dertlerine koşmaya gerek yok” dedi.
Ev hanımı Zekiye Gür’se “Türk askeri Türkiye’de kalmalı. Kendisini ilgilendiren sorunlara karşı duyarlı olmalı. Başkalarının sorunlarıyla ilgilenmemeli. Başımız bir derde girse hiçbir dünya ülkesi askerini göndermez yani. Biraz daha kendimizi düşünmek zorundayız” diyor.
“İç karışıklara Türkiye’nin müdahil olması güzel ama Afganistan bana kuşkulu geliyor”
Hem Türkiye Cumhuriyeti hem de Kosova Cumhuriyeti vatandaşı olduğunu söyleyen Serdar Kurum, başta Kosova olmak üzere Türk askerinin dünyanın çeşitli coğrafyalarında barış için çaba harcamasının kendisini gururlandırdığını söylüyor. Ancak Kurum’un Afganistan misyonu hakkında kafasında soru işaretleri var.
“Dünyadaki iç karışıklar zaten belli. Her yerdeki iç karışıklıklara Türkiye’nin müdahil olması güzel bir şey. Ama oradan Amerika’nın çekilmesi garip geliyor. Amerika, Afganistan’dan çekiliyorsa, dış güçlerden oraya gelecek kuvvetler olabilir. NATO ne yapıyor, o önemli. Türkiye’nin rolü ne kadar onu bilmiyorum. Yani bana muamma geliyor Türkiye’nin gitmesi. Orada gücümüzün olması çok güzel. Tabii ki dünyadan çeşitli yerlerinde olması çok güzel. Ama bana kuşkulu geliyor açıkçası. Kosova’da Türk birliğimiz var. Yıllardır barışı, bütünlüğü sağlayan bir birlik. Bunlar yeterli oluyor mu? Bunlar bir planın parçası mı onu bilmiyoruz.”
“Büyüklerimizin bir bildikleri vardır”
Emekli Namık Çollak’sa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vereceği karara güveniyor.
Çollak “Malum Ortadoğu’da koridor oluşturmaya çalışıyorlardı. Bizim cumhurbaşkanımız çok ciddi bir yaklaşım sergiledi bu işin başında olmak suretiyle. Koridoru bertaraf edince bütün planlar alt üst oldu. Büyüklerimiz bu konuyla ilgili de bir bildikleri vardır. Devlet karar verirse çok doğru bir karar olur. Bence orada ordunun konuşlanması çok mantıklı. Taliban, Türk askerini istemez. Çünkü Taliban kendi halkı dışında başka halkları da öldürüyor” dedi.
TSK 19 yıldır Afganistan’da
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Afgan Geçici Yönetimi'ne destek sağlamak maksadıyla 2002 yılından bu yana Afganistan’da.
TSK, 5 Aralık 2001 tarihli Bonn Anlaşması ve BM Güvenlik Konseyi’nin 20 Aralık 2001 tarihinde aldığı 1386 sayılı kararıyla, İngiltere’nin liderliğinde kurulan Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvveti (ISAF)’nin içinde yer aldı.
Haziran 2002-Şubat 2003 ve Şubat-Ağustos 2005 tarihleri arasında ISAF’a komutan eden TSK, 2009-2014 yılları arasında da Kabil Bölge Komutanlığı’nı üstlendi.
TSK, ISAF’ın görev süresinin sona ermesinden sonra Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 12 Aralık 2014 tarihli ve 2189 sayılı kararıyla kurulan Kararlı Destek Misyonu (RSM) de muharip olmayan bir görev üstlendi.
RSM misyonu çerçevesinde TSK’nın, halihazırda 648 personeli Afganistan’da görev yapıyor.