MARDİN - Erkek mesleği olarak bilinen arıcılığı Güneydoğu’da artık kadınlar da yapıyor. Mardin’de 40’a yakın kadın yıllardır geçimini arıcılıkla karşılıyor. Ancak arıcı kadınlar, kuraklık, zirai ilaçlamanın artması ve ekonomik şartların kötüleşmesi nedeniyle artık eskisi kadar çok bal üretemiyor.
Your browser doesn’t support HTML5
Mardin’in Derik İlçesine bağlı Dumluca Köyünde yaşayan Bedirhanoğlu ailesinin kadınları bugünlerde hummalı bir çalışma içinde. Geçimlerini çiftçilikle sağlayan ailenin kadınları bununla birlikte arıcılık da yapıyor. Ailenin üç kadını yaklaşık 150 kovanda bal üretiyor.
Köyün dışında kurulan kovanların yanına gelen kadınlar önce, arılara karşı korunmak için, özel kıyafetlerini giyiyor. Ardından kovanların arasına dağılan kadınlar, kovanları açarak, petekleri kontrol ediyor. Dolu petekler kovanlardan çıkarılıp çadıra taşınıyor. Bundan sonraysa arıcıların ‘sağım’ dediği işlem başlıyor. Petekler temizlendikten sonra bir makinanın içine yerleştiriliyor. Makinenin kolu çevrildikçe bal alttaki bölümde toplanıyor. Buradan tenekelere doldurulan bal müşterilerini bekliyor.
Fiziki güç ve kimi zaman cesaret gerektiren bu işlemlerim tamamı üç elti tarafından yapılıyor. Bu eltiler 20 yılı aşkın süredir geçimlerini bal satarak sağlıyor. Bedirhanoğlu ailesinin ürettiği ballar, Türkiye’nin birçok yerinde alıcı buluyor.
“Bal satarak çocuklarımı okuttum”
Sağım işlemlerini tamamlayan kadınlar arıcılık serüvenlerini VOA Türkçe’ye anlattı. Sevdet Bedirhanoğlu, arıcılığı amcası ve aynı zamanda Mardin Bal Üreticileri Birliği Başkanı Şevket Bedirhanoğlu’ndan öğrenmiş. Yıllar içinde tecrübe kazandığını söyleyen Bedirhanoğlu, bal üretiminin eskisi gibi olmadığını savundu. İlk başlarda geçimlerini bal üretimiyle sağladıklarını belirten Bedirhanoğlu, “Şimdi yağmur yok, kuraklıktır, bal yok. Eskiden kuraklık yoktu. Çiçek zamanında kovanları bir kez açıyorduk, pamuk döneminde pamuğa gidiyorduk 4-5 kez açıyorduk. Yıl sonuna kadar 7 kez açtığımız oluyordu, bal vardı. Şimdi yok, şimdi bazen ilkbaharda hiç açmıyoruz bile. Bal kalmadı artık eskisi gibi. Şimdi yılda bir kez iki kez anca açıyoruz. Eskiden geçimizi balla sağlıyorduk. Çocuklarımız küçüktü, kendimizi balla geçindiriyorduk. Şimdi hiçbir şey kalmadı. Arılar yok oldu, artık geçimimizi de sağlamıyor” dedi.
Arılarda bal üretimini etkileyen faktörlerden biri de pamuk üretimi. Arı pamuğun hem çiçeklerinden salgılanan nektarı hem de bitkinin diğer organlarında bulunan salgı nektarını kovana taşır.
“Eskiden kovan başına bir teneke bal alıyorduk”
Ailenin diğer arıcılarından Yüksel Bedirhanoğlu, eskiden kovan başına bir teneke bal ürettiklerini söyledi. Özellikle pamukta zirai ilaçlamanın artmasının üretimi azalttığına dikkat çeken Bedirhanoğlu, şimdilerde ancak ihtiyaçları kadar ürettiklerini ifade etti. “Çocuklarımızı bal satarak büyüttük” diyen Bedirhanoğlu şöyle konuştu: “Bir kovan sezon sonuna kadar bir teneke bal veriyordu, baştan sona kadar. Şimdi ise neredeyse 100 kovandan bir teneke anca elde ediyoruz. Balı çoğunlukla pamuk tarlaların yanında elde ediyorduk, yaylalara götürüyorduk arıları çoğaltıyorduk, pamuk tarlalarının yanına getirince de bal elde ediyorduk. Şimdi o işler kalmadı. İlaçlar arıları öldürüyor. Geçimimizi balla sağlıyorduk, çocuklarımızın bal satarak büyüttük. Şimdi durdu hiçbir şey yok, artık bal yok. Ancak ihtiyacımız kadar var. Pamuk olmayınca arı olmayınca nereden elde edeceğiz? Pamuktan elde edilen baldı, bütün gelirimiz. Artık o da yok.”
“Bırakma noktasına geldik”
Mardin’deki arıcıların sorunlarını çözmek, ürünlerini pazarlamak için kurduğu Mardin Bal Üreticileri Birliği Başkanı Şevket Bedirhanoğlu yıllarını arıcılığa vermiş. Birliğin 40 kadın üyesinin bulunduğunu hatırlatan Bedirhanoğlu, kadınlara arıcılık yapmalarını öneriyor. Bedirhanoğlu, “Kendilerini besleyebileceklerine inanan bütün kadınlar bunu almak istiyor. Ben kadınlara tavsiye ediyorum. Evin içindedir zaten, hem analık yapıyor hem ev hanımlığı yapıyor hem arıcılık yapıyor. Bunun bir desteği olursa ek bir gelirdir” şeklinde konuştu.
Bedirhanoğlu, yaşanan sorunlar nedeniyle arıcılığı bırakma noktasına geldiklerini belirterek, “Şu anda bırakmak niyetindeyiz nedeni hayat pahalılığı. 2012 yılında 10 lira destekleme alıyorduk 4 litre mazot alıyorduk. Şimdi 20 lira destekleme alıyoruz 1 litre mazot alamıyoruz. Arıları köyde bırakmak zorunda kalıyoruz” dedi.
Önceki yıllarda bu mevsimlerde kovanlarını yaylalara götüren Bedirhanoğlu ailesi, artan yol maliyetleri nedeniyle, bu yıl köyden ayrılmadı.