Amerikan Ulusal Güvenlik Dairesi eski çalışanı Edward Snowden’in hükümetin casusluk faaliyetlerine ilişkin yüzlerce belgeyi medyaya sızdırmasının üzerinden iki yıl geçti. O zamandan bu yana güvenlik ve mahremiyet üzerine yapılan tartışmalar küresel çapta devam ediyor.
Edward Snowden’ın belgeleri medyaya sızdırması tüm dünyada büyük yankı uyandırmış, hükümetlerin kendi vatandaşlarına yönelik casusluk faaliyetlerinde değişiklikler yapmasına yol açmıştı.
Amerika’daysa Özgürlük Yasası, kısa süre önce Kongre’den geçti. Yasa, hükümetin telefonların dinlenmesi uygulamasına kısıtlama getiriyor ve milyonlarca Amerikalı’nın iletişim kayıtlarının topluca kaydedilmesi uygulamasını sona erdiriyor.
Cumhuriyetçi Partili Senatör John Cornyn, yasayı eleştiriyor: “FBI Başkanı James Comey, Amerika içindeki terör zanlılarının oluşturduğu olası tehdide ilişkin 56 FBI bürosunda soruşturma açtıklarını söyledi. Bunu çok ciddiye alıyorum. Yasada gereksiz değişiklikler yapmak büyük sorumsuzluktur.”
Uluslararası Af Örgütü’nun bir etkinliğine Rusya’dan bağlanarak katılan Edward Snowden ise Özgürlük Yasası’nın kendisini haklı çıkardığını söyledi: “Amerika’da istihbarat örgütleri en son 1970’li yıllarda reformdan geçirilmişti. Bundan 40 yıl sonra ilk kez gerçeklerin korkudan çok daha fazla ikna edici güce sahip olduğunu gördük. Yakın tarihte ilk kez hükümetin iddialarına karşı halk son sözü söyledi. Bu radikal bir değişiklik. Bu değişikliğe değer vermeli, daha da fazlasını istemeliyiz.”
Uluslararası Af Örgütü’nden Şerif Elsayit Ali’ye göre hükümetler, casusluk tartışmasında kaybeden taraf olduklarını kabul etmeli: “Casusluk programlarına karşı büyük bir cephe oluştu. Birleşmiş Milletler’den çok sayıda uluslararası uzmanın, mahkemelerin, casusluk programlarını yasadışı ilan ettiklerini gördük. Bu programlar insan hakları ilkelerine ve uluslararası hukuki yükümlülüklere aykırı. Teknoloji devleri, kullanıcılarının mahremiyetini korumak için önlemler almaya başladı.”
İngiltere’deki düşünce kuruluşu Henry Jackson Cemiyeti’nden Robin Simcox’a göreyse casusluk programının ortaya çıkmasının yarattığı karmaşa, pahalıya maloldu: “Hükümet çalışanlarının sistemde gördükleri hataları gündeme getirebilecekleri başka yöntemler var. Ancak bu yöntemler arasında bu faaliyetleri Washington Post ya da Guardian gazetesinin manşetine taşımak yok. Snowden, istihbarat teşkilatımızın ulusal güvenliği koruma sorumluluğunu zora sokan sırları ifşa etti.”
Öte yandan İngiltere’de Parlamento’dan hızla geçirilen casusluk yasası temyize götürüldü. Yasa, hükümetin İngiliz vatandaşlarının telefon ve internet kayıtlarını toplamasına imkan tanıyor. Hükümet, uygulamanın suç ve terörle mücadelede hayati önem taşıdığı konusunda ısrarlı.
Edward Snowden’ın Amerikan hükümetinin casusluk faaliyetlerini ortaya çıkarmasından iki yıl sonra medeni haklara ilişkin tartışmalar tüm hızıyla devam ediyor.