KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ile New York’ta biraraya geldi. KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Genel Sekreter Guterres ile yaptığı görüşmenin oldukça yapıcı geçtiğini, Kıbrıslı Türkler için egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü konusundaki ısrarlı tavrını açıkça bir kez daha ifade ettiğini, Kıbrıslı Türkler'e yönelik haksız uluslararası ambargoların kaldırılması gerektiğini vurguladığını belirtti.
Tatar, BM Genel Sekreteri Guterres’in "Kıbrıslı Türkler'e yapılan haksızlığın farkında" olduğunu söyledi.
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Guterres ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında basın mensuplarına yaptığı açıklamada, müzakerelerin Crans Montana’da kaldığı yerden başlamasının mümkün olmadığını söyledi. Tatar, Kıbrıs’ta iki devlet ve iki halkın bulunduğunu ve 60 yıldır taraflar arasında sürdürülen müzakerelerden bir sonuç elde edilemediğini kaydetti.
“Türkiye Cumhuriyeti bizim yanımızda”
Tatar, uluslararası toplumun adada artık iki halkın ve iki ayrı demokratik devletin olduğu gerçeğini kabullenmesi gerektiğini söyledi. Kıbrıslı Türkler'e baskı yaparak bir çözüm kabul ettireceklerini düşünenlerin bunun mümkün olmayacağını bilmeleri gerektiğini belirtti.
Tatar, "Eğer ciddi bir resmi müzakere yapılacaksa, egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüz yeniden teyit edilmeli, yeniden kabul edilmelidir. Bunlar Kıbrıs'ın temel gerçekleridir ve bu nedenle müzakerelerin kaldığı yerden devam etme niyetinde olmadığımızı yineledik. Biz yalnız değiliz. Türkiye Cumhuriyeti bizim yanımızda. Bunu Genel Sekretere de söyledim” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve KKTC Cumhurbaşkanı Tatar
Tatar, Kıbrıs Türkleri'nin egemenlik hakları olduğunu ayrıca Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kurucu ortakları olduğunu vurguladı. Tatar, bir darbe sonrasında adadan atılmak istenen Kıbrıs Türkleri'nin, Türkiye’nin müdahalesi sayesinde egemenliklerini ve özgürlük haklarını devam ettirebildiklerini belirterek “30 Temmuz 2024'te Türk barış harekâtının 50. yılını kutluyor olacağız. Eğer kalıcı bir barışa, sürdürülebilir, pratik ve adil görüşlere sahip olacaksak, bunu Kıbrıs'taki iki mevcut devletin işbirliğiyle yapmalıyız” dedi.
Tatar, Kıbrıs Türkleri'ne uygulanan uçuş, ticaret, spor, kültürel ve benzeri ambargolara dikkat çekerek uluslararası toplumun bu haksızlığa son vermesi gerektiğini kaydetti.
“Annan Planı’na hayır diyen Rumlar ödüllendirildi”
Tatar, bir gazetecinin “ Tecrit veya ambargolar kaldırılabilir mi? Genel Sekreter ve Birleşmiş Milletler bu anlamda nasıl bir rol oynayabilir?” sorusunu, “Kendisi çok anlayışlı, Kıbrıs Türklerinin sıkıntı çektiğini biliyor. Kıbrıs Türkleri'ne temelde haksız muamele edildiğinin kendisi de farkında” diye yanıtladı.
Tatar, adada kalıcı, adil, pratik ve sürdürülebilir bir barış isteniyorsa, bunun mutlaka iki devletli çözümle olması gerektiğini vurguladı. 1964 yılında BM tarafından alınan kararlara rağmen Kıbrıs için bir çözüm bulunamadığını, 20 yıl önce Annan Planı’na göre, Kıbrıslı Türkler'in ezici bir çoğunlukla plana evet dediğini, Kıbrıslı Rumların plana hayır demesine rağmen Avrupa Birliği'ne tam üye olarak kabul edilerek ödüllendiğini kaydetti.
Tatar, “Plana evet dediğimiz takdirde Kıbrıslı Türkler'e yönelik tecrit ve ambargoların kaldırılacağı konusunda Birleşmiş Milletler tarafından Kıbrıslı Türkler'e söz verildi ancak sözler tutulmadı” dedi.