Gürcistan'ın başkenti Tiflis’te Pazar günü protestocular ve polis dördüncü kez üst üste çatışırken, hükümetin Avrupa Birliği'ne (AB) katılım müzakerelerini askıya alma kararına karşı muhalefetin gösterilerinin ülke geneline yayıldığı görüldü.
İktidardaki Gürcü Rüyası partisi ile onu giderek daha otoriter, Batı karşıtı ve Rusya yanlısı politikalar izlemekle suçlayan muhalifler arasında 3,7 milyon nüfuslu ülkede aylardır gerilim tırmanıyor.
Perşembe günü hükümetin AB müzakerelerini dört yıl süreyle donduracağını açıklamasının ardından kriz daha da derinleşti ve binlerce AB yanlısı gösterici göz yaşartıcı gaz ve tazyikli su kullanan polisle karşı karşıya geldi.
Pazar gecesi Tiflis'in merkezindeki Rustaveli Caddesi'nde yeniden toplanan protestocular polise havai fişekler fırlatırken, polis de göstericilere tazyikli suyla karşılık verdi.
Saatlerce süren çatışmanın ardından gece yarısından sonra polis göstericileri parlamento binasından uzaklaştırarak bulabildikleri malzemelerle barikatlar kurmaya başladı.
Protestoculardan Nikoloz Miruashvili, “Çok basit bir nedenle, Avrupa'daki geleceğimi ve ülkemin demokrasisini savunmak için buradayım. Açıkçası, hükümetimizin halkın isteklerini duymadığını görmek çok yorucu oldu” dedi.
Dört muhalif grup, protestocuları protestolara katılmak için iş kanunu kapsamında işlerinden ücretli izin talep etmeye çağırdı ve işverenlerden bu izni sağlamalarını istedi.
Gürcistan'ın Batı yanlısı Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili, geçen ay Gürcü Rüyası'nın kazandığı seçimlerin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne baskı yapılması çağrısında bulunmuştu. Hem muhalefet hem de Zurabişvili seçimlere hile karıştırıldığını savunuyor.
İlgili Haberler Gürcistan’ın AB ile müzakereleri askıya alma kararının ardından protestolar ikinci gününde
Başka şehirlerde de gösteriler düzenlendi
Gürcistan haber ajansı Interpress, başkent dışında göstericilerin Karadeniz kenti Poti'de ülkenin ana ticari limanına giden bir yolu kapattığını duyurdu.
Gürcü medyası, en az sekiz şehir ve kasabada protesto gösterileri düzenlendiğini bildirdi. Muhalif televizyon kanalı Formula, Gürcistan'ın merkezindeki 20 bin nüfuslu Khashuri kasabasında iktidar partisi Gürcü Rüyası’nın ofisine yumurta atanların görüntülerini yayınladı.
AB ve ABD, Gürcistan'ın Batı yanlısı bir çizgiden uzaklaşıp Rusya'nın yörüngesine doğru kaydığını düşündükleri için alarma geçmiş durumda. Gürcü Rüyası, dış müdahalelere karşı ülkenin egemenliğini savunmak için hareket ettiğini belirtiyor.
Medvedev: “Gürcistan Ukrayna’nın yolunda, karanlık uçuruma doğru ilerliyor”
Rusya ise gelişmeleri yakından takip ediyor. Eski Rusya Cumhurbaşkanı Dimitri Medvedev, bir devrim girişiminin gerçekleşmekte olduğunu söyledi ve Telegram'da Gürcistan'ın “Ukrayna yolunda, karanlık uçuruma doğru hızla ilerlediğini” yazdı. Medvedev, “Genellikle bu tür şeylerin sonu çok kötü biter” ifadesini kullandı.
Kremlin henüz bir yorum yapmadı ancak uzun zamandır Batı'yı, Moskova'nın hala etki alanının bir parçası olarak gördüğü eski Sovyet ülkelerinde devrimleri kışkırtmakla suçluyor.
Gürcistan Başbakanı ABD’nin eleştirilerini reddetti
Gürcistan Başbakanı Irakli Kobakhidze, göstericilere karşı “aşırı güç” kullanılmasını kınayan ABD'nin eleştirilerini reddetti.
Kobakhidze ayrıca Washington'un Cumartesi günü Gürcistan ile stratejik ortaklığını askıya aldığını açıklamasını da önemsemedi. Bunun “geçici bir durum” olduğunu belirten Kobakhidze, Gürcistan'ın Ocak ayında göreve başlayacak olan Donald Trump yönetimiyle görüşeceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Zurabişvili, Cumartesi günü yaptığı açıklamada, görev süresi bu ay sona erdiğinde istifa etmeyeceğini, yeni parlamentonun gayrimeşru olduğunu ve halefini belirleme yetkisi olmadığını söylemişti.
Kobakhidze, Zurabişvili'nin “duygusal durumunu” anladığını ifade ederek, “Ancak elbette 29 Aralık'ta konutunu terk etmek ve bu binayı meşru olarak seçilmiş bir cumhurbaşkanına teslim etmek zorunda kalacak” dedi.
Yüzlerce diplomat ve devlet memuru AB müzakerelerinin askıya alınmasının hukuka aykırı olduğunu, zira AB’ye katılma hedefinin Gürcistan anayasasında yer aldığını belirten açık mektuplar imzaladı.
Gürcistan Dışişleri Bakanlığı, yabancı devletlerin “egemen bir devletin kurumlarının işleyişine müdahale etmeye” çalıştığını ve bu tür bir eylemin kabul edilemez olduğunu bildirdi.
Sovyetler Birliği'nin 1991'de dağılmasından bu yana geçen sürenin büyük bölümünde Gürcistan Batı'ya yakın durdu ve 2008'de kısa bir savaş kaybettiği Rusya'nın etkisini azaltmaya çalıştı. NATO üyeliği sözü verilen Gürcistan, geçen yıl AB'ye girmek için resmen aday ülke ilan edildi.
Ancak iç muhalifler ve Batılı hükümetler, Gürcü Rüyası'nın inkar etse de bu yoldan vazgeçmeye niyetli olduğundan endişe duyuyor. Hükümet, Haziran ayında, sivil toplum kuruluşlarının fonlarının yüzde 20'sinden fazlasını yurtdışından almaları halinde “yabancı ajan” olarak kayıt yaptırmalarını zorunlu kılan bir yasa çıkardı. Parlamento Eylül ayında LGBT haklarını kısıtlayan bir yasayı onayladı.
Hükümet, ülkenin egemenliğini savunduğunu ve Rusya ile yeni bir savaşa sürüklenerek Ukrayna'nın akıbetine uğramasını önlemeye çalıştığını belirtiyor.
Pazar günü göreve başlayan AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, göstericilerle dayanışma içinde olduklarını ifade etti.
Kallas, “Gürcü halkının ve onların Avrupalı bir gelecek için yaptıkları seçimin yanındayız” dedi.