Genelkurmay Başkanlığı, 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin olduğu günkü gelişmeleri ilk kez yazılı açıklamayla kamuoyuna duyurdu.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nden “peygamber ocağı” olarak bahsedilen açıklamada ilk kez Gülen yapılanması FETÖ (Fetullahçı Terör Örgütü) olarak adlandırıldı.
"15 Temmuz 2016 akşam saatlerinde Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde yuvalanan illegal çete mensubu terörist hainlerin (FETÖ) girişimleri 17 Temmuz 2016 günü saat 16:00 itibariyle bütün yurt genelinde tam anlamıyla bastırılmış ve Türk Silahlı Kuvvetleri birlik ve kurumlarının tamamında mutlak kontrol sağlanmıştır. Her ne kadar bu darbe girişimi Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde başlatılmış olsa da, bunu yapmaya kalkışan hainlerin, halkımızın Peygamber ocağı olarak adlandırdığı Türk Silahlı Kuvvetlerinin, vatanını, milletini, bayrağını seven ezici çoğunluktaki mensuplarıyla kesinlikle hiçbir alakası yoktur."
Genelkurmay: Teşebbüse nasıl müdahale edileceğini Genelkurmay Başkanı, Kara Kuvvetleri Komutanı ve 2. Başkan planladı
11 maddelik açıklamada darbenin MİT tarafından Genelkurmay Başkanlığı’na bildirildiği ifade edildi.
“15 Temmuz 2016 Cuma günü saat 16:00 sularında Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından verilen bilgi, Genelkurmay Karargahında; Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak ve Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler’in katılımıyla değerlendirilmiştir.”
Açıklamaya göre, karargahtan alınan ilk karar Silahlı Kuvvetler Komuta Harekat Merkezi Amiri Tuğgeneral İlhan Kırtıl aranarak, Türk hava sahasında ikinci bir emre kadar hiçbir askeri hava aracının havalanmaması, havada bulunanların derhal üslerine dönmesi, Kara Havacılık Komutanlığı’na gidilerek orada bulunan personel konuları ve hava araçlarının uçmaması dahil gereken her türlü tedbirin alınması oldu.
Genelkurmay: TSK’ya bu rezaleti yaşatanlar en ağır şekilde cezalandırılacaktır
Açıklamada kendisini Yurtta Sulh Konseyi olarak tanımlayan cuntadan bazı askerlerin hazırladıkları iki numaralı bildirinin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar tarafından hiddetle ve kesinlikle reddedildiği belirtilirken TSK’nın 1 numarasının nasıl ve kimler tarafından alıkonduğu belirtilmedi.
Genelkurmay Başkanlığı, demokrasi ve hukuk düzenine bağlılığını da vurguladı.
“İçimizde urlaşan cunta heveslisi illegal çete mensubu terörist hainler (FETÖ) ile kahramanca mücadele edilerek, bağrımızda beslediğimiz yılanlara alanda layık oldukları cevap verilmiştir. Bu zilleti ve rezaleti, Türkiye Cumhuriyeti Devletine, mazisi şan ve şerefle dolu Türk Silahlı Kuvvetlerine ve asil milletimize yaşatan alçaklar en ağır şekilde cezalandırılacaklardır.”
Barış Pehlivan: Darbe 16’da öğrenildiyse Hava Kuvvetleri Komutanı düğünde ne yapıyor?
Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan açıklamayı değerlendiren gazeteci Barış Pehlivan, metinde bazı boşluklar olduğunun altını çizdi.
Amerika’nın Sesi’ni sorularını yanıtlayan Pehlivan, “Açıklamada saat 16’da darbe girişiminden haberdar olunduğu söyleniyor. Ama biz vatandaş olarak beş altı saat olaydan habersizdik. Ve bu süre zarfında bu teşebbüs boşa çıkartılamadı. Üstelik aynı zaman diliminde Hava Kuvvetleri Komutanı, Moda Deniz Kulübü’nde bir düğüne gitti. Bu normal mi? Hava Kuvvetleri’nin merkezinde olduğu bir darbe olacak komutan bundan haberdar edilmeyecek ya da bilgi verildiyse orada kalacak. Bu anormal bir durum” dedi.
Pehlivan: Girişimden haberdar edilen Genelkurmay Başkanı nasıl rehin alınabiliyor?
Cemaat yapılanmasıyla ilgili haber ve kitaplarıyla tanınan Odatv internet sitesi yayın yönetmeni Pehlivan’ın dikkat çektiği bir diğer konu ise Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın alıkonma süreci.
“Darbeden haberdar olan Genelkurmay Başkanı'nın ilerleyen saatlerde karargâhta darbeciler tarafından nasıl rehin alınıyor? Tutuklanan Eski Hava Kuvvetleri Komutanı ifadesinde Orgeneral Akar’ın darbecilerle çay içtiğini iddia ediyor. Bu komuta kademesinde zafiyet olduğunu göstermiyor mu? Ben açıklamada bu darbe girişiminin elebaşlarının yer almasını da beklerdim. Ama yok. Altındaki kadrolara bile hakim olamayan Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları bence istifa etmeli.”
17-25 Aralık, Odatv birinci ve ikinci dalga tutuklamaları, MİT Tırları birinci ve ikinci baskınları olduğunu hatırlatan Pehlivan, “cemaatin taktiği birbirini takip eden ikiz operasyonlar yapmaktır. Her zaman B Planı oluyor o yüzden ikinci bir hamle bekliyorum” dedi.