Gazze'deki savaş, Kasım ayında yapılacak ABD başkanlık seçimleri öncesinde Müslüman Amerikalılar’ın siyasi bağlılıklarını sarsıyor.
Başkan Joe Biden'ın İsrail'e verdiği destek sonrası hayal kırıklığına uğrayan ve bir zamanlar Biden’a destek veren Demokrat eğilimli Müslümanlar’ın çoğu, şimdi desteklerini geri çekme sözü veriyor.
Bir zamanlar tercih ettikleri adayı desteklemeyi bırakanlar sadece Müslüman Demokratlar değil. Bazı Müslüman Cumhuriyetçiler de kendi partilerinin İsrail'e verdiği destek karşısında bocalıyor.
Teksas eyaletindeki Fort Bend bölgesinde bulunan Pakistanlı Amerikalı Cumhuriyetçi aktivist Mo Nehad, Gazze çatışmasının Müslüman Amerikalılar’ın oyları üzerindeki siyasi etkilerini yakından gördü.
Küçük işletme sahibi, polis memuru ve askeri arama emri memuru olan Nehad, 2020'nin sonlarında, yerel Müslüman topluluğun Cumhuriyetçi Parti ile etkileşime geçmesi amacıyla bir taban grubunun kurulmasına yardımcı oldu.
Teksaslı Müslüman Amerikalılar olarak adlandırılan grup, başlangıçta COVID-19 aşı talimatlarına ve maske talimatlarına karşı çıkmaya odaklanmıştı. Ancak sonra, kısa sürede grup, yerel okullardaki cinsiyet ve toplumsal cinsiyet eğitimi politikalarına karşı muhafazakar bir tepki göstermeye başladı.
Nehad, "Aslında, geçmişte yurtdışında ne yaşanmış olursa olsun, Müslüman toplumuna ulusal konu ve olaylara odaklanmaları çağrısı yapmaya çalışıyorduk" dedi.
Mo Nehad, "Geleneksel olarak Demokratlar tarafından seçilmiş bir cumhurbaşkanı ile Cumhuriyetçiler tarafından seçilmiş bir başkanın ulusal meselelerde yaptıklarını karşılaştırdığınızda, Cumhuriyetçiler tarafından seçilmiş bir cumhurbaşkanının Müslümanlar için çok daha iyi olduğunu görürsünüz" diye konuştu. Nehad, savunuculuğun işe yaradığını da sözlerine ekledi.
Fort Bend bölgesindeki Müslüman cemaati ağırlıklı olarak Demokrat kalmayı sürdürürken, küçük bir grup ülke çapında görüldüğü gibi parti sınırlarını aşmaya başladı.
Nehad, "Bunlar benimle aynı mescide giden, aynı evden eğitim gruplarında yer alan insanlar" dedi.
Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e saldırmasının ardından Gazze'deki savaş patlak verdi. Sonrasında, Müslüman Demokratların ve Cumhuriyetçilerin siyasi bağlılıkları sınandı ve her iki grup da kendi partilerini eşit derecede İsrail yanlısı olarak gördü.
2020'de Biden'a oy veren birçok Müslüman Amerikalı, başkanın 30 binden fazla Filistinlinin öldüğü İsrail tarafından düzenlenen askeri harekata verdiği destekten dolayı öfkelendi.
Bu yılın başlarında bir grup ilerici Müslüman aktivist, “Biden’ı Bırak” adını verdikleri bir kampanya başlatarak yüzbinlerce seçmeni Michigan ve diğer eyaletlerdeki önemli Demokrat önseçimlerinde “tarafsız” oy vermeye teşvik etti.
Demokrat Parti üyeleri ayrıca Biden'ı Kasım’da kendisine oy vermemekle tehdit ettiler. Sayıları daha az olan Cumhuriyetçi eğilimli Müslümanlar bu kadar seslerini duyuramadılar.
Müslüman aktivistlere ve uzmanlara göre birçok kişi halen partilerini desteklerken, Cumhuriyetçilerin İsrail'e verdiği aynı derecede güçlü destek bazılarını yabancılaştırdı.
Nehad, Kasım’da eski Başkan Donald Trump'a oy vermeyi planlarken, bazı Cumhuriyetçi Müslümanlar’ın tutumlarını yeniden gözden geçirdiklerini ve hatta Demokrat Parti'nin İsrail'in eylemlerine yönelik artan eleştirisinden yola çıkarak Demokrat Parti'ye "geri döndüklerini" söyledi.
Nehad Demokrat Parti’ye dönen Müslümanlar için, "Cumhuriyetçi adaylara oy vermek istemiyorlar çünkü Cumhuriyetçi adaylar İsrail'in yaptıklarını açıkça kınamak istemiyorlar" dedi.
Cumhuriyetçi Parti’ye kayma
Virginia eyaletindeki Newport News şehrinde bulunan Christopher Newport Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü Youssef Chouhoud, Gazze'deki savaşın son dönemde Müslümanlar’ın Cumhuriyetçi Parti’ye doğru kayışını sonlandırmasa da duraklatmış gibi göründüğünü söyledi.
Chouhoud, Gazze’deki savaş olmasaydı Müslüman Amerikalılar’ın yüzde 40'ının Kasım’da Cumhuriyetçi başkan adayına oy vereceğini söyledi.
Müslüman Amerikalılar’ın oy verme davranışını inceleyen Chouhoud, "Böyle olmasını bekliyordum" dedi. Artık o kadar emin olmadığını belirten Chouhoud, "Yüzde 40'tan fazlası üçüncü partiye oy verirse veya iki partili olmayan bir oylamayı test ederse şaşırmam" diye ekledi.
Arap Amerikalı Ayrımcılıkla Mücadele Komitesi ve Hakikat Projesi tarafından yakın zamanda yapılan bir anket, Arap Amerikalı seçmenlerin yalnızca yüzde 7'sinin Biden'a, yüzde 2'sinin Trump'a oy vermeyi planladığını ortaya koydu.
Anket, Yeşiller Partisi adayı Jill Stein'ın ise Arap Amerikalı seçmenlerden yüzde 25 oy aldığını gösterdi.
Müslüman oylarının Biden ile Trump arasındaki başkanlık yarışının sonucunu nasıl etkileyeceği belirsizliğini koruyor.
Sayıları yaklaşık 3,5 milyon olan Müslümanlar ABD nüfusunun yalnızca yüzde 1'ini oluşturuyor. Ancak Müslüman nüfusun fazla olduğu değişken eyaletlerdeki zorlu yarışlarda Müslüman seçmenlerin oyları seçimin sonucunu potansiyel olarak etkileyebilir.
Ancak Amerikalı Müslümanlar, seçmenlerin geneli gibi farklı çıkarlara ve önceliklere sahip. Michigan eyaletindeki Dearborn şehrinde Müslüman Amerikalı bir araştırma grubu olan Sosyal Politika ve Anlayış Enstitüsü'nün araştırma direktörü Saher Selod, Gazze çatışmasına duyulan öfkenin toplumu birleştirmesine rağmen oy verme kararına yön veren tek meselenin bu olmadığını söyledi.
Selod Gazze savaşı için, "Bazı Müslüman seçmenlerin nasıl oy kullanacakları konusunda önemli bir itici güç olarak bu konuyu merkeze alıp almadıklarını bilmemiz gerekiyor" dedi.
Saher Selod, "Bazı gruplar her ne kadar ateşkesi destekleseler de, oy verirken başka konulara öncelik verebilir" diye ekledi.
VOA, Biden'ın ve Trump'ın kampanyalarını yürüten ekiplere Müslüman Amerikalılar’ın oyunu almak için neler yaptıklarını ve Gazze savaşıyla ilgili kaygılarını gidermeye yönelik adım atıp atmadıklarını sordu. Biden kampanyasının bir sözcüsü VOA’ya yaptığı açıklamada, “Başkan bölgede adil ve kalıcı bir barış hedefini paylaşıyor. Bu amaçla yorulmadan çalışıyor" dedi.
Bir başka açıklama da Biden kampanyasının Michigan yöneticisinden geldi. Açıklamada Michigan yöneticisi, Biden ekibinin Detroit ve Dearborn'daki Arap Amerikalı ve Müslüman gruplarla temas halinde olduğunu söyledi. Her iki şehirde de Müslüman nüfus yoğun.
Trump kampanyası VOA’nın yorum talebine yanıt vermedi. Trump’ın kampanyası, Gazze'deki savaş konusunda Müslüman topluluk ile açıktan temas kurmadı. Ancak Trump'ın damadı Michael Boulos ve eski bir Trump yönetimi yetkilisi, geçtiğimiz günlerde Michigan'da bir grup Arap Amerikalı ve Ortadoğulu isimle biraraya geldi.